Bakan Çelik: Yaşam odası mevzuatımızda yok, yasal düzenleme yapacağız

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, maden ocaklarında yaşam odası bulunması zorunluluğunun mevzuatta yer almadığını söyledi. İLO'nun 176 nolu sözleşmesini henüz imzalamadıklarını belirten Çelik, bu düzenlemeyi meclise sevk edeceklerini, atılması gereken ne adım varsa atacaklarını ifade etti.

Soma'da 284 kişinin hayatını kaybettiği maden ocağını ziyaret eden Bakan Çelik, Enerji Bakanı Taner Yıldız ile birlikte basın toplantısı düzenledi. 76 milyon vatandaşın yüreğinin dağlandığını belirten Çelik, "Milletimiz kederli. Bugün ocakta bulunan ifade edilen 18 kardeşimizin inşallah sağ olarak, biraz ümitlerimiz azaldı ama temennimiz o olsun, onlara ulaşmak, onları ailelerine teslim etmek istiyoruz. Konuşulacak çok konular vardır, söylenmesi gerekenlerin yeri zamanı, zemini geldiğinde herkes görüşünü ifade edecektir. Ben bütün maden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine de sabırlar temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.

"YENİ BİR TEFTİŞ HEYETİ KURDUK, GELİP İNCELEYECEK"

Maden ocaklarının denetlendiğini dile getiren Çelik, "Bu ve benzeri konular yani geçmişe ait konularda adli ve idari soruşturmalar başladığı için geçmişe dönük bir şey söylemek istemiyorum. Ama geleceğe dönük şunu ifade etmek istiyorum. İnşallah ocak şuanda çalışmanın yapıldığı maden alanı müsait hale gelir gelmez, teftiş ve ilgili incelemeler başlatıldı ama iş teftiş kurulu başkanımızın başkanlığında son denetimlerde görev almayan teftiş heyetimiz gelip incelemelerde bulunacak. İş teftiş kurulu başkanımızı görevlendirmiş bulunmaktayız." dedi.

"İZAHINDA ZORLANDIĞIMIZ EZBER BOZAN BİR KAZA"

"İzahında zorlandığımız ezber bozan bir kaza ile karşı karşıyayız" diyen Bakan Çelik, şöyle devam etti: "Olay yeri incelenmeden raporlar ortaya çıkmadan yapılan değerlendirmelerin ne kadar spekülatif olduğunu gördük, trafo tartışmalarında. Biz çok hassas olacağız. En ufak bir ayrıntıyı bile ıskalamadan bu meselenin net bir şekilde vuzuha kavuşması konusunda elimizden gelen çabayı göstereceğimizi herkesin bilmesini istiyorum. Bir diğer konu, önümüzdeki süreçte bu iş kazasını aydınlatacak olan yol levhalarımız önem arz ediyor. Birisi işletmenin risk değerlendirme raporu, acil durum planlaması raporları, otopsi raporları, çalışanlar ve sendika temsilcilerinin görüşleri önem arz edecek karanlık noktanın kalmaması açısından. Bir de iş yeri rapor defterleri var. Savcılık bunların hepsine inanıyorum ki el koymuş durumdadır."

Kayıt dışılıkla ilgili değerlendirmeler yapıldığını hatırlatan Çelik, "Şuan ailelerine teslim edilen şehitlerimizle ilgili kayıt dışılık olmadığını tespit ettik. Burası örgütlü bir yer. Alt işverenin de olmadığını tespit etmiş bulunuyoruz." diye konuştu.

"SOSYAL GÜVENLİK KONUSUNDA KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN"

Bakan Çelik, ailelere yapılacak sosyal güvenlik yardımı konusundaki bir soru üzerine şunları dile getirdi: "Sosyal güvenlikle ilgili biz ocakta bulunan kardeşlerimizi konuşmamız doğru olacaktır. Ancak hayat devam ediyor. Kimsenin endişesi olmasın. SGK başkanımız ve tüm ekibi buradalar. İlk günden itibaren Manisa'da bir kriz merkezi kurmuş durumdayız. Yapılacak çalışmalar devam ediyor. Çok kısa süre içinde ailelere ulaşılacak, bizzat evlerinde ulaşılacak. Eğer yasal bir düzenleme gerekiyorsa ki olduğunu bana ifade ettiler, onu da hemen meclise sevk edip orada bir aksaklığın yaşanmamasını sağlayacağız."

Çelik, şirketin bugün basın toplantısındaki açıklamalarını değerlendirirken, "Birilerinin, şirketin ya da başkalarının açıklamasından ziyade, burada yapılacak adli ve idari soruşturmadan çıkacak netice önemlidir. Buna ne kadar katkı sağlayabiliriz, bütün çıplaklığı ile olay aydınlığa kavuşacak, kimin ihmali var ortaya çıkartırız ona yoğunlaşacağız. Yoksa bu açıklamalar şuanda bizi bağlamıyor. Herkes görüşünü söylüyor ama biz bu olayın şeffaf şekilde aydınlatılması konusunda o çabanın içindeyiz." diye konuştu.

"176 NOLU SÖZLEŞMEYİ HENÜZ İMZALAMADIK"

Bir gazetecinin, "Maden ocağı yetkilileri ocakta yaşam odalarının bulunmadığını açıkladı. Yaşam odası bulunması zorunluluğu yasalarımızda yok mu, yaşam odası olsaydı bu ölümler olmayabilir miydi?" şeklindeki sorusu üzerine Bakan Çelik, şunları ifade etti: "Bizim mevzuatımızda şuanda ilk yardım kurtarma odaları var. Bunlar denetleniyor. Yaşam odası bizim mevzuatımızda yer almıyor. Biz İLO'nun 155, 161 ve 187 sayılı iş sağlığı güvenliği ile ilgili sözleşmelerini onaylamış bir ülkeyiz. 176 sayılı sözleşme ile ilgili çalışmalarımızı da şuanda sürdürüyoruz. Belli bir zamana ihtiyaç var. İlgili kurumlardan görüş aldıktan sonra meclise sevk edeceğiz. 176 nolu sözleşmeyi imzalayan henüz 28 ülke var. Yani dünya ülkeleri imzalamış da Türkiye imzalamamış diye bir durum yok. Çalışmalarımı inşallah kısa süre içinde sonuçlandıracağız. Kurtarma odaları ile ilgili, birazda bizim madenlerimizin durumu, teknoloji ile de bağlantılı değerlendirilebilir."

"EKSİK OLAN NE ADIM VARSA ATACAĞIZ"

"Yaşam odası zorunlu hale getirilecek mi?" şeklindeki soruya ise Bakan Çelik, "300'e yakın vatandaşın durumu ile ilgileniyoruz şuan. Buradan çıkar çıkmak hepimizin yapacakları var. Bu konular ve benzer konular üçlü danışma meclisinde tartışılmadı değil. 5 yılda uzlaşarak getirebiliyorsunuz. Ama burada yaşananlar herkese ibret olmuştur. O 5 yıllık mücadeledeki değerlendirmelerin ne kadar anlamsız olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Çok net söylüyorum. Türkiye gerekli adımları atta ama yeterli olmayan, atılması gereken ne adım varsa atacağız." diye cevap verdi. CİHAN