Bakan Çavuşoğlu: AB ve dış basındaki tepkiler paralel yapının işi
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakan'ın seçimden sonra balkon konuşmasında ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemlerini devam ettirmesinin dış basında eleştirilmesini paralele bağladı.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu,
Başbakan'ın seçimden sonra balkon konuşmasında ayrıştırıcı ve
kutuplaştırıcı söylemlerini devam ettirmesinin dış basında
eleştirilmesini paralele bağladı. Çavuşoğlu, “Bunu da paralel yapı
yapıyor. Kim söylüyor bunları? Birkaç adam bulup konuşturuyorsunuz.
Daha önce de bir kaç tane liberal milletvekili ayarladınız ve
söylettiniz.” dedi.
İkbal Termal Otel'de düzenlenen 'Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'
toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan
Çavuşoğlu, “Başbakan'ın balkon konuşmasına dış basında tepkiler
var. Hatta Almanya’da bazı siyasi partilerin temsilcileri, ‘AB
müzakereleri durdurulmalı bu kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı tutum
Türkiye’ye zarar verecek’ şeklinde değerlendirmeler var.” şeklinde
sorusuna ilginç bir değerlendirme yaptı.
Türkiye’nin kazanımlarından geri gideceği ve AB müzakarelerinin
duracağı yönünde bir endişe taşımadığını belirten Çavuşoğlu, “Yani
sivil demokrasi üzerindeki her türlü yapı, çeteler, mafyalar ve her
türlü örgütlenmelerle mücadele hukuk yoluyla mücadele demokrasiye
inanan herkes tarafından desteklenmeli ve desteklenir. Türkiye’deki
paralel yapının şimdiye kadarki örgütlerden ne farkı var ki
dolayısıyla paralel yapıyla da mücadeleyi devlet hukuk yoluyla
yapar. O yüzden sivil demokrasi üzerinde milletin egemenliği
üzerinde bir vesayet kurmak isteyen herkese karşı hukuki mücadele
yapılmalıdır. Bu da demokrasi ve ileri demokrasinin gereğidir. Ve
Türkiye’nin ileri gitmesi için de şarttır. Bunu yaparken de AB
müzakereleri niye durdursun. Bu şu anlama gelir; AB paralel yapının
kontrolünde ve onu savunuyor anlamına gelir. Bunu ne AB yapar, ne
de buna inanırız. Burada tamamen belli kurgular yapılıyor,
dışarıdan da birkaç ayarlanmış adamdan da demeç alınıyor, sanki tüm
AB, tüm AB parlamentosu ve tüm ABD böyle düşünüyormuş gibi içeride
de pazarlanmaya çalışılıyor. Millet bunu yutmadı, seçimden önce de
yutmadığını gösterdi. Bundan sonra da bu millet böyle numaraları da
yutmaz. Bu ucuz numaralardan herkesin vazgeçmesi gerekiyor. Millet
gerekli dersi verdi, şamarı da verdi.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, 'AKP zarar görsün biz de sevinelim' edasıyla Türkiye'yi
karalamaya çalışmasının ülkenin yararına olmadığını, AB sürecinden
vazgeçmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
New York Times ve Wall Street Journal'da bu tür haberlerin yer
aldığının hatırlatılması üzerine Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Örneğin Zaman, Milliyet, Hürriyet bir şey yazdığında o ülkede bir
şey yazdığında her şey onun yazması gibi olmuyor. Ancak, basın
özgürdür yazabilir. İstediğini yazar, istediğini yazmaz, bazen
siyasi yazar, bazen manipülasyon yapar. Ama ABD’de bir gazetenin
yazması tüm ülkeyi bağlamaz. AB parlamentosunda bir milletvekilinin
görüşü 28 ülkeyi bağlamaz ve herhangi bir yetkilinin görüşü de
bağlamaz. AB’de kararların nasıl alınacağı başından beri belidir.
Dolayısıyla bir kişinin söylemesi bizi bağlamaz. Bu kadar abartmaya
gerek yok. Komplekse girmeye gerek yok. ABD gazeteleri yazdı diye
koskoca 77 milyonluk Türkiye’nin kaderi mi belirlenecek.
Türkiye’nin geleceği bir gazeteye mi bağlıdır. Bu kompleksten
kurtulalım.”
“KUTUPLAŞMADAN YANA DEĞİLİZ”
“Türkiye’de bir kutuplaşma ve gerilim var. Bunu da inkar etmek
mümkün değil. Katılıyor musunuz?" sorusuna ise Çavuşoğlu,
“Başbakanımız seçimden sonra gerekli mesajı vermiştir. 77 milyon
insanı kucaklayacağını söylemiştir. Oy vermeyenlere de teşekkür
etmiştir. Ancak devlete suikast girişiminde bulunanlarla da
hesaplaşacağını, bunlardan hukuk çerçevesinde hesap soracağını
söylemiştir. Bu bir kutuplaşma değildir. Yapılan hukuki yanlışın
devletin ulusal güvenliğini dinleyip de başkalarına peşkeş
çekenlerden bu devlet hukuk çerçevesinde hesap sormayacak mı?
Başbakan bunu söylemiştir.” ifadelerini kullandı.
CİHAN
Yorumlar