"Avrupalı Türkler olarak Türkiye’ye örnek olabiliriz"

Türk-Alman Dostluk Federasyonu (Deutsch-Türkische Freundschaftsföderation) tarafından Münih’te düzenlenen iftar programına kardeşlik ve birlik çağrısı yapıldı. Türk-Alman Dostluk Federasyonu Başkanı Cihan Sendan ve başkan yardımcısı Cemal Güneş tarafından Neuperlach Süd'te bulunan Fresch-Cooking'te verilen iftara çeşitli sivil toplum kuruluşları, işadamları ve vatandaşlar katıldı.

“Federasyon olarak ne kadar Alman dostlarla diyalog çalışmaları yapsak da kendi aramızda da çeşitli vesilelerle bir araya gelmeliyiz.” diyen Türk-Alman Dostluk Federasyonu Başkanı Cihan Sendan, Avrupa’da bizi biz yapan en önemli özelliğin hoşgörü olduğuna dikkat çekerek, “Maalesef bizim Anadolu’dan gelen o güzel değer yargılarımız bugün buradan Türkiye’ye baktığımızda ayaklar altına alındı. İnsani ilişkilerimiz bozuldu. İnançlar bile materyalist şekilde yapılmaya başladı. Ama biz Avrupalı Türkler olarak o Anadolu’dan gelen güzel değerlerimize o kadar sıkı sıkıya sarıldık. Avrupa görmüş insanlar olarak ne kadar farklı taraflarımız var olsa da bu toplum içinde bizi biz yapan bu güzel hasletlerimizi ortaya koyarsak Türkiye’nin geleceğine önemli işler yapacağız hatta yol göstereceğiz buna Avrupalı Türkler olarak inanıyorum.” dedi.

Toplum içinde maalesef ayrılıklar olduğunu ve insanların biraz işin siyasi tarafına kaçtıklarını ifade eden Sedan, şöyle devam etti: “Ama unuttukları bir şey var siyasi tercihlerimizden önce biz insanız ne kadar çok insanlığımızı öne koyabilirsek sorunlar o kadar azalacak. Ortak olmayan belki birkaç şey var ama hep oraya odaklanıyoruz ve bunu sorun yapıyoruz. O yüzden Avrupalı Türkler olarak bizler örnek olmalıyız. Bunu tartışmalara girmeden, sorunlara odaklanmadan, ortak noktalarımızda birleşerek, el ele hareket ederek bunu başarabiliriz. İşin siyasi tarafını hiç ortaya koymadan Anadolu toplumuna ait bireyler olarak biz bunu DTF olarak önemsiyoruz. Bugün bu iftarda Türk dostlarımızla hangi inanç hangi düşüncede olursa olsun kendi fikirlerimizi rahatça konuşabilmeyi istedik. Anadolu’nun o güzel değerlerini taşıyan insanlar olarak Ramazanı vesile kılarak bir araya geldik."i.

Araştırmacı-gazeteci Enver Taşkın ise "Bizler aslında toplum olarak ön yargılarla hareket eden bir toplum değildik. Birilerinden duyarak kişiler hakkında vardığımız kanaatlar bizim zihnimizi esir alan kafeslerdir. Bu kanaatleri kendimiz oluşturmalıyız işte bunun için bir adım atmak gerekiyorsa masada buluşmak gerekiyor. Konuştuğumuz zaman farklı olmadığımızı aynı sayıda kromozomlar taşıdığımızı ademin evlatları olduğumuzu göreceğiz.Aslında çok farklı yönlerimiz yok." dedi.

"Düşüncelerimiz yetiştiğimiz ortam farklı olabilir ama ortak noktalarımız çok daha fazla." diyen Taşkın, bu ortamların diyalogu başlatan ortamlar olduğuna dikkat çekerek, “Alevi-Sünni diyaloguna katkıda bulunan biri olarak şunu gördüm bayağı ortak noktalarımız çıkıyor. Zaten buluşacağımız noktalarda insani evrensel değerlerdir. Dolayısıyla vasıflarda sıfatlarda buluşmak lazım o sıfatları keşfetmek için de önce masalarda buluşmak lazım." dedi. Yapılan iftardan sonra konuklar birbirleriyle tanışarak dostluklarının pekiştirdi. Muharrem ayında da bir araya gelinmesi teklifinde bulunuldu. CİHAN