"Avrupa fikri yeninden canlandırılmalı"

Avrupa Parlamentosu seçimlerine üç hafta kala siyasiler seçim çalışmalarına hız verdi. Bavyera Siyasi Eğitim Merkezi tarafından Augsburg Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Avrupa’ya sorular’ programında CSU, SPD, FDP ve Yeşiller partilerinin adayları görüşlerini anlattı. Üniversite eğitim görevlilerinden Prof. Dr. Meilhammer, insanların Avrupa Birliği’ne ilgisini artırmak için ‘Avrupa Fikri’nin yeniden canlandırılmasını istedi.

25 Mayıs Pazar günü yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili seçimlerine vatandaşların ilgisini artırmak için Augsburg Üniversitesi’nde yapılan sempozyuma dört büyük partilerin adayları katıldı ve partilerinin seçim politikalarını anlattı. ‘Avrupa’ya sorular. Seçimde neyi oyluyoruz?’ başlığıyla Bavyera Siyasi Eğitim Merkezi tarafından organize edilen etkinlikte Markus Ferber (CSU), Nadja Hirsch (FDP), Christine Kamm (Grünen) ve Kerstin Westphal (SPD) seçimlere katılımın düşük olması, Avrupa Birliği’ne (AB) ilginin azalması, kahve makinelerinde düşük enerji tüketimi gibi konuları tartıştılar. 2009 yılında yapılan seçime halkın ilgisi yüzde 43’de kalmıştı.

Özellikle AB Komisyonu inisiyatifi ile hayata geçirilmek istenen kahve makinelerinin enerji tüketimini azaltmak için otomatik saat ayarlı olması girişimi hakkında adaylar ciddi bir tartışma yaptı. Yeşiller Partili Kamm, bu konuda ekolojik kurallardan yana olduğunu ifade ederken, liberal parti FDP’li Hirsch ise AB’nin bu tür öncülüklerden vazgeçmesini talep etti. Muhafazakar CSU’lu Ferber ise, endüstri çevrelerinin AB kurallarını kendi çıkarları için kullandığı suçlaması yaptı.

Siyasilerden önce ise ‘Avrupa Fikri ve Eğitim’ konusunda bir sunum yapan Augsburg Üniversitesi eğitim görevlilerinden Prof. Dr. Elisabeth Meilhammer, halkın Avrupa konusundaki çekincelerine dikkat çekti ve ‘Avrupa Fikri’nin tekrar canlandırılmasını talep etti. Konu hakkında Zaman’a konuşan Meilhammer, pek çok Avrupalı vatandaşın Avrupa konusuyla kendini bağdaştırmadığına dikkat çekti. Meilhammer, AB’nin dünya savaşlarından sonra bir başarı olarak değil de bürokratlar tarafından yönetilen ve insan hayatından uzak bir cihaz olarak algılandığına parmak bastı.

Pek çok insanın, AB politikası ile alakası olmadığını ve AB’yi insan hayatını kısıtlayan düzenlemeler (kahve makinesinde olduğu gibi) şeklinde algıladığına işaret eden Meilmhammer, kahve makinesi düzenlemesi gibi girişimlerin insanları huzursuz ettiğini kaydetti. İnsanların AB’ye ilgisinin nasıl artacağı sorumuza ise Meilhammer, “Avrupa Fikri’nin tekrar canlandırılması” şeklinde cevap verdi.

İnsan hakları, bilim ve kültür alanındaki başarı, demokrasi, din hakları, eğitim hakkı, fikir özgürlüğü gibi değerlerin Avrupa’yı birleştirdiğini ve bundan herkesin faydalandığını belirten eğitim görevlisi, insanların ulusal ve bölgesel düşünmek yerine Avrupalı düşünmeleri gerektiğini söyledi. Meilhammer, Avrupa konusunun yüksek öğrenimin de bir parçası olması gerektiğini ve bu bağlamda öğrencilerin Avrupa fikrini daha iyi benimsemesi için ülkeler arası öğrenci değiş tokuş programlarının önemine dikkat çekti ve aradaki engellerin kaldırılmasının önemine değindi. CİHAN