ATO Başkanı Menevşe: Dövizdeki artışı ihracatta fırsata dönüştürebiliriz
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, iki aydır yaşanan ekonomik istikrarsızlığı ve döviz kurundaki yükselmeyi ihracatta fırsata çevrilebileceğini söyledi.
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe,
iki aydır yaşanan ekonomik istikrarsızlığı ve döviz kurundaki
yükselmeyi ihracatta fırsata çevrilebileceğini söyledi.
Adana Ticaret Odası Meclis toplantısı, Tarkan Kulak Başkanlığı’nda
gerçekleşti. ‘Esnafın kaldırım işgaliye ücretinin fazla olması’
konusunda girişimlerde bulunduklarını belirten Meclis Başkanı
Tarkan Kulak, “2013 yılındaki kaldırım işgaliye metrekare ücreti
0.50 TL iken, bu rakam 2.50 TL’ye yükseltilmişti. Başta TOBB olmak
üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla bu rakamın düşürülmesi gerektiği
yönünde yazışmalar yaptık. Bu süreçte Bakanlar Kurulu tarafından bu
rakamın 2.50 TL’den, 1.50 TL’ye düşürüldüğü açıklanmıştır.”
dedi.
Toplantıda söz alan Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, ihracatın
artırılabilmesine yönelik başlattıkları faaliyetleri
sürdürdüklerini ifade etti. Menevşe, “Bizim için 2014 yılı ihracat
için çok önemli. Geçen aydan itibaren yaşanan ekonomik
istikrarsızlık piyasaları hareketlendirdi. Bu negatif tablodan
fırsatlar çıkarabileceğimizi düşünüyorum. Döviz kurunun yükselmesi
nedeniyle ülke olarak bir ihracat atağı yapabiliriz. Bu uzmanlarca
da kabul edilen bir fırsattır. Dünya konjonktürü büyüme trendinde.
Dünya ekonomisi 2012 yılında 2.4, 2013 yılında 2.3 büyüdü ve 2014
yılında da 3.1 düzeyinde büyüme bekleniyor. Bildiğiniz üzere
taksitli alışverişler, kredi limitleri ve süreleri, kredi kartı
kullanım şartlarında hükümet önemli değişiklik ve kısıtlamalara
gitti. 2014 yılı adeta bir tasarruf yılı ilan edildi. Bu sürecin iç
piyasada daralmaya dönüşeceğini değerlendiriyoruz. Bu nedenle
ihracata yönelmemiz şart. Ayrıca tüm bunların üzerine ihracat için
en önemli gerekçe döviz kuru artışı. İhracatta malların değerinde
TL. cinsinden bir artış var, bu ihracatçı için önemli bir avantaj
olduğu gibi yurtdışında da Türk malları fiyat bakımından son derece
cazip. Bu yöndeki göstergeler dikkate alındığında 2014 yılı bir
ihracat mevsimi olarak kabul edilmelidir. Türkiye ve Adana olarak
biz bu fırsat yılından en üst düzeyde yaralanmalı ve büyük bir
ihracat atağı yapmalıyız.” diye konuştu.
SEKTÖREL SUNUMLAR
Meclis toplantısındaki sektörel sunumların ilkinde, Adana Ticaret
Odası 10. Grup Ayakkabı ve Saraciye Sektörü Temsilcisi Hüseyin
Sağır, üretim miktarı ve kalitesiyle ön plana çıkan ayakkabıcılığa
ilişkin gelişmeleri dile getirdi. Türkiye’nin ayakkabı merkezi olma
yolunda hızla ilerleyen Adana’da, sektörü bir arada toplayan bir
sitenin olmamasının çok büyük bir eksiklik olduğunu vurgulayan
Sağır, “Sektörümüzdeki esnafların bulundukları bölge, Adana’nın en
eski yerleşim yerleri olan Sarıyakup-Türkocağı ve Alidede
mahalleleridir. Bu bölgelerin SİT alanı olmasından dolayı
işyerlerinin yerine yenisi yapılamadığı gibi, yolların
genişletilmesine dönük herhangi bir müdahalede de bulunulamıyor. Bu
nedenden dolayı sektörde üretim ve toptancılık yapan esnafın
bulunduğu semtlerdeki sokakların çok dar olmasından dolayı sürekli
trafik sorunu yaşanmaktadır. Üretimde kullandığımız hammaddelerin
büyük bölümü yanıcı ve patlayıcı madde içermektedir. Bu durum,
üretim mekanları dikkate alındığında büyük tehlike arz etmektedir.
Sıradan bir yangın durumunda o sokaklardan ne itfaiye geçebilir, ne
de müdahale edebilir. Bu soruna, herhangi bir felaket yaşanmadan
mutlaka önlem alınmalıdır.” açıklamasında bulundu.
İkinci sunumu yapan Özel Eğitim Kurumları Meslek Komitesi ve
Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Emin Yumuşak da sektörde yaşanan
sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Adana’da sektör bünyesinde faaliyet gösteren 509 üyeleri
bulunduğunu belirten Yumuşak, bunların 379’unun faaliyetlerine son
verme aşamasında olduğunu söyledi. Bu üyelerin dershane, özel okul,
özel sürücü kursları ve milli eğitime bağlı rehabilitasyon
okullarından oluştuğunu ifade eden yumuşak sözlerini şöyle
sürdürdü: “Ülkemizde Cumhuriyet tarihimizle birlikte milli eğitim
politikamız, dönemsel olarak değişimler yaşamışsa da hala dört başı
mamur bir noktaya gelememiştir. Son yıllarda, 4+4+4’e geçme ve
dershanelerin dönüşümü gibi konularda yapılan değişimler daha uzun
bir süre tartışılmaya devam edecek gibi gözükmektedir. Bu kanayan
yaraya çözüm bulmanın, ciddi bir reformdan geçtiği
kanaatindeyim.”
Sunumunda, sektörün Adana’daki sorunlarına da dikkat çeken Muzaffer
Emin Yumuşak, “Eğitim, en düşük maliyetlerde vatandaşa hizmet
olarak götürülmek zorundadır. Eğitim seviyemiz ancak bu şekilde
yüzde 100’lere ulaşacaktır. Bu çerçevede eğitimde yüzde 8 olarak
uygulanan KDV’nin istisnası; aynı şekilde eğitim faaliyetini
sürdüren sürücü kurslarımıza da yansıtılmalıdır. Örneğin, sürücü
kurslarının en önemli gideri konumundaki araç alımlarına da KDV
istisnası uygulanmalıdır. Herhangi bir devlet okuluna sarf
malzemesi satın alırken KDV istisnası uygulanırken, özel okullar ve
dershaneler bu avantajdan yararlanamamaktadır.” diye konuştu.
CİHAN
Yorumlar