Aslı Aydıntaşbaş: Fişleme, devletin vatandaşa kuşkuyla bakışıdır

Gazeteci yazar Aslı Aydıntaşbaş, fişlemenin kötü bir şey olduğunu belirterek, “Bu memlekette Kürt’ü de, Alevi’si de, solcusu da, Süleymancısı da, Nurcusu da yıllardır fişleniyor.

Google Haberlere Abone ol
Aslı Aydıntaşbaş: Fişleme, devletin vatandaşa kuşkuyla bakışıdır

Gazeteci yazar Aslı Aydıntaşbaş, fişlemenin kötü bir şey olduğunu belirterek, “Bu memlekette Kürt’ü de, Alevi’si de, solcusu da, Süleymancısı da, Nurcusu da yıllardır fişleniyor. Bizim de zaten bizatihi karşı çıktığımız devletin böyle yapılanması. Fişleme bir hastalığın semptomplarından biri. O hastalığın ismi, ‘devletin vatandaşa kuşkuyla bakışı.” diye konuştu.

Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Cihan Medya Haber Dergisi’ne verdiği mülakatta gündemdeki fişleme olayları, 2004 Milli Güvenlik Kurulu (MGK) belgesi ve Türkiye’nin Suriye politikasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

2004 MGK belgesinin Taraf gazetesinde yayınlanması ve sonrasında yaşanan tartışmaları değerlendiren Aydıntaşbaş, şunları söyledi: “Hükümetin ‘biz bunu imzaladık ama bir şey yapmadık’ açıklaması, ikna edici. Ama bu, hükümetin 2 gün sonra başka bir şey yapmayacağı anlamına gelmiyor. Sadece cemaat için de söylemiyorum bunu. Fakat şunu da söylemeliyim. Bugün olan bir şeyi 2004 kararına dayandırmak mantıklı değil. Bugün bir mücadele var ise cemaat ile hükümet arasında, bunun nedenini o karara dayandırmak doğru değil. Nedeni son yıllarda yaşanan itiş kakıştan dolayıdır.”

Konuşmasında fişleme tartışmalarına değinen Aydıntaşbaş, her türlü fişlemenin karşısında olduğunu belirtti. Aydıntaşbaş, toplumun farklı kesimindeki insanların yıllardır fişlendiğini söyledi. Mehmet Baransu’nun haberinden sonra fişlemenin tekrar gündeme geldiğine işaret eden Aydıntaşbaş, “Elbette tartışacağız. Çünkü fişleme bir hastalığın semptomplarından biri. O hastalığın ismi, ‘devletin vatandaşa kuşkuyla bakışı’. Örneğin cemevi konusunda bu kadar zorluk çıkarmasa bu devlet, Aleviliği bizzat kendisi suç unsuru olarak görmüş olmasa, Alevileri daha marjinal örgütlere iten bir durumda olmayacak. Kürtlere de geçmişte bu kadar baskı olmasaydı, PKK’ya bu kadar yöneliş olur muydu acaba?” ifadelerini kullandı.

Aydıntaşbaş, Suriye konusunda Batı’nın tutumunun değiştiğine de işaret etti. Bu durumu El-Kaide’nin ve radikal grupların faaliyetlerine bağlayan Aydıntaşbaş, “Bunları biz de daha iyi tespit etmeliydik. Bu adamların bir bölümü İhvan gibi değil, çok daha radikal. Taliban gibi. Bu yapıları biraz hafife aldık. Çünkü Beşşar Esed, zulüm ve katliam yapıyordu ve bunlar da Esed ile mücadeleye soyunmuşlardı. Üstelik Afganistan’dan, şuradan, buradan gelen insanlar olup, savaş tecrübeleri de vardı. ‘Düşmanımın düşmanı, benim dostumdur’ gibi bir politika çıktı. Ayrıca şöyle de bir gerçek var. Libya’da toprak zengindi, Mısır’da turizm vardı, Suriye’de petrol yok diye bu kıyıma bütün dünya göz yumdu. Petrol yok diye bu insanların ölümüne göz yumuyor, Suriye’yi Beşşar Esed’i hediye ediyor dünya. Çok acıklı bir durum… Halkı kendi celladına sattı dünya.” diye konuştu.

Aslı Aydıntaşbaş’ın birçok konudaki açıklamalarına yer veren röportajın tamamına Cihan Medya Haber Dergisi’nden ulaşabilirsiniz. Gazetelerden televizyonlara, dergilerden internet medyasına kadar sektöre dair geniş haber ve dosyaların yer aldığı derginin son sayısında, yine birbirinden doyurucu haber ve söyleşiler bulunuyor. Bu sayısıyla 56'ncı kez okurlarının karşısına çıkan dergi, yerelden ulusala, Türk medyasından dünya medyasına kadar geniş bir yelpazede haberler sunuyor. Aboneliğin yanı sıra tüm NT mağazaları ile seçkin Yaysat bayilerinde satışa sunulan dergiye, Turkcell Dergilik'in dijital raflarından da erişilebiliyor.
CİHAN

Yorumlar