Askerî casusluk davası sanığı Korkmaz: Yaptıklarımdan pişmanlık duymadım

İzmir’de görülen, askerî gizli belgeleri ele geçirme ve bulundurma, tehdit ve şantajla askerî bilgi ve belgeleri sızdırma davasında tutuklu sanık Narin Korkmaz tahliye edildi. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, beşi muvazzaf ve 10'u...

Google Haberlere Abone ol
Askerî casusluk davası sanığı Korkmaz: Yaptıklarımdan pişmanlık duymadım

İzmir’de görülen, askerî gizli belgeleri ele geçirme ve bulundurma, tehdit ve şantajla askerî bilgi ve belgeleri sızdırma davasında tutuklu sanık Narin Korkmaz tahliye edildi. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, beşi muvazzaf ve 10'u tutuklu 357 sanıklı davada dün bütün tutuklu sanıklar tahliye edilmişti. 785 gün sonra tahliye edilen Korkmaz, yaşanan süreci "kumpas" olarak değerlendirdi.

Narin Korkmaz, görme engelli babası Atilla Korkmaz’ın genel başkanı olduğu Engelleri Aşanlar Derneği’nde babası ve annesiyle basın toplantısı düzenledi. Askeri casusluk davasında neden tutuklandığını bilmediğini ifade eden Korkmaz, “Davaya neden girdiğim, nasıl girdiğim belli değil. Sanırım davaya renk katmak istediler, ondan kattılar, çünkü renkli bir yaşantı, çok fazla asker arkadaş; bunu kullanarak basında çok farklı bir algı oluşturacaklarına inanıyorlardı.” dedi.

‘BELGELERİ BULANLAR, ORAYA KOYANLARDIR’

Evinde askeri bilgi ve belge bulunmadığını iddia eden Narin Korkmaz, “O belgeleri almadım, evimde bulunmuyordu. Evimde belgeleri bulanlar, onları oraya koyanlardır. Bu bir kumpas zaten, bunu biliyoruz. Ben sadece bir atlama taşı olarak kullanıldım. Yani sadece asker arkadaşlarımdan dolayı, askerlere karşı olan hayranlığımdan ötürü beni atlama taşı olarak kullanarak, üzerimden diğer askerlere ulaşıldı. Tasfiye amaçlı bir operasyondu.” diye konuştu. Dava kapsamında tutuklanan hayat kadınlarının hiçbirini tanımadığını belirten Narin Korkmaz, “İlk önce vatan haini olarak tabii içeriye girdik. Koğuşta birtakım insanlar tarafından aşırı psikolojik baskıya maruz kaldık. İdari memurlar tarafından psikolojik baskıya maruz kaldık. 26 ay suçsuz yere içeride kalmak, hiç de tahmin edebileceğiniz bir şey değil. Potansiyel suçlularla aynı yerde kalıyorsunuz. Sağ odanızda çocuğunu öldüren var, sol odanızda kaynanasının derisini yüzen var. İster istemez psikolojiniz olumsuz etkileniyor. Ben sonunda beraat edeceğime inanıyorum.” dedi.

‘GEÇ DE OLSA ADALET TECELLİ ETTİ’

Adaletin geç de olsa tecelli ettiğini söyleyen Korkmaz, “Bize bu kumpası kuranlar, bize bu oyunu oynayanlar bizim yaşadıklarımızı yaşamadığı müddetçe, adli makamlar karşısına çıkmadığı sürece vicdanımız rahat etmeyecek.” dedi. En çok vatan hainliğiyle suçlanmasına üzüldüğünü aktaran Korkmaz, “Vatanını çok seven bir insan olarak vatan hainliği ile suçlanmaya üzüldüm.” dedi. Tutuklu kaldığı süre boyunca çok kitap okuduğunu belirten Korkmaz, “Haddinden fazla okudum. Ülkemin tarihini çok fazla okudum, çünkü tarih her zaman tekerrürden ibarettir.” diye konuştu.

Tahliye olur olmaz, denizi çok sevdiği için sahile gittiğini ifade eden Korkmaz, “Hiçbir zaman yaptıklarımdan pişmanlık duymadım ama yaptığım hatalardan ders çıkardım. Keşke yaşıtlarıma göre bu kadar hareketli yaşantım olmasaydı. Bundan sonra biraz daha sakin biraz daha durgun, cep telefonu kullanmadan bir yaşantı. Bu saatten sonra istesem de askerlerle yakınlaşamam herhalde, onlar benden kaçarlar. Askerlere çocukluktan beri hayranlığım var. Benim dayım da askerdir. Psikolojik bir saplantı haline gelmiş, bir ifademde de geçmişti. Benim özel tapelerimi dinleyenler, zaten özel hayatın gizliliğini ihlâldir, benim tapelerimi dinleyenler, bu yetmezmiş gibi onu iddianameye koyanlar, TRT spikerleri tarafından okutanlar, onlarda gram vicdan olduğuna inanmıyorum.” dedi.

ASKERÎ ALANLARA GİRME İDDİASI

Narin Korkmaz, kamuflaj elbiselerle askeri tesislere rahatça girip çıktığı iddialarıyla ilgili şunları söyledi: “Askeri alanlara o kadar rahat girip çıkıyorsun diye bir şey yok. Dayım da asker. Sonuçta dayımın Özdere’de yazlığı var. Kendisi her zaman kampa gider, bütün gününü kampta geçirir. Onun yanına gittiğim zaman dayımla birlikte kampa gidiyorum. Kuzeninizle, bir arkadaşınızla girebilirsiniz, bu o kadar şey değil. Sadece oraya girdiğimde kamuflaj giymek, bir arkadaşım tarafından yapılmış bir jestti, beni mutlu etme amaçlı yapılmıştı, çok sevdiğimi bildiklerinden dolayı. Neticede ben yasal olmayan yollardan girmedim, nizamiyede nüfus kâğıdınızı veriyorsunuz, içeriye giriyorsunuz. Ziyaretçi kayıt defterine kayıt yapılır, o şekilde girersiniz ama ben yasadışı yollardan, tel örgülerden atlayarak çıkıp gönderden bayrak indirmedim.” diye konuştu.

‘OKULUMA DEVAM EDECEĞİM’

Kendisinin davada hedef olmadığını söyleyen Narin Korkmaz, bundan sonraki amacının okulunu bitirmek olduğunu belirterek, “Ben bir hedef değilim. Ben bir atlama taşı olarak kullanıldım. Amaç, askerleri tasfiye etmekti. Yerine gelecek olan kişilere yer açmaktı. Nitekim amaçlarına ulaştılar. Davada yargılanan birçok sanık ordudan ayrıldı. Bundan sonraki hayatımda üniversiteye geri döneceğim. Eylül ayında kaydımı yenileyip okuluma geri döneceğim. Okulumu bitirdikten sonra vatanıma milletime kaldığım yerden hizmet etmeye devam edeceğime inanıyorum. Fransız Dili Edebiyatı benim bölümüm. Aynı zamanda Adalet Meslek Yüksek Okulu okuyorum. Hukuka geçiş yapmayı planlıyorum. Gerçi adaletin olmadığı bir ülkede hukuk okumanın bir anlamı yok ama en azından haklarımı öğrenmek istiyorum. Ben kimseden özür beklemiyorum, kimseye de özür dileme gibi bir zorunluluğum yok. Neticede bunun bir oyun olduğu belli. Kimse benim yüzümden alınmadı, ben hiç kimse yüzünden alınmadım. Bunu kurgulayanlar bu şekilde seçmişler, böyle öngörmüşler.” dedi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Askerî gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme ve bulundurma suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker ve 79'u tutuklu 357 sanık hakkında iddianame hazırlanmış, sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti. Suç örgütünden ele geçirildiği iddia edilen belgelerde bürokrat, devlet adamı, asker ve MİT mensubu yüzlerce kişiye ait fişleme bilgileri bulunmuştu. TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2013 Nisan ayında görülmeye başlanan, özel yetkili mahkemelerin kapatılmasıyla 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam eden davada, bugüne kadar 69 kişi tahliye edilmişti. CİHAN

Yorumlar