Arınç: "Öcalan İle Hukuksal Süreç Son Bulmuştur"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Öcalan ile ilgili hukuksal sürecin tamamen bittiğini belirterek, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde de bitmiştir.
Bunun üzerine yeni bir şey koyamazlar. Kaldı ki Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi bu kararında da sadece bizi mahkeme masraflarına
mahkum etti. Hukukumuza ilişkin hiç bir şey söylemedi." dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tahliyeler ve Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'nin Abdullah Öcalan ile ilgili kararı hakkında
açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Bursa AS TV'de katıldığı bir programda
yaptığı açıklamalarda bulundu. Tahliyeler konusuna değinen Arınç,
"Her şey söyleniyor. Yalan, dolan belki konuyu tam anlamıyorlar
veya biz doğru anlatamıyoruz. Karışık işler milleti meşgul ediyor.
Vicdanları yaralama konusun birincisi yolsuzluk davaları ile ilgili
söylenmiştir. İkincisi de Zirve davası sanıkları da uzun tutukluluk
davası ile ilgili tahliye edildiler. Malatya'da vahşi bir cinayet
işlenmiştir, hayat hakkı çok önemlidir. Henüz davaları bitmediği
için 5 yıla tabi oldular. Onlar da tahliye edildiler. Özel yetkili
mahkemeler var, onların savcıları hakimleri ve özel hakları var. Bu
özel haklar içerisinde davalar çok uzun sürebiliyor. Örgütsel
davalar var bazıları da birleşince uzun sürüyor. Mahkemeler ne
zaman bitecek, ne zaman karar verilecek belli olmamaya başladı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
bize mükellifiyet yüklüyor. Birincisi özel hukukluluk, tutukluluk
süresi adalete gölge düşürüyor. Çünkü tutuklanma bir tedbirdir.
İkincisi adil yargılama olması lazım. Yargılamanın süratli ve adil
olması, yargılanması gerekiyor. Biz ikisinden de sınıfta kalmışız.
Bu mahkemelerdeki tutukluluk süreleri bir katına kadar çıkabiliyor.
10 yıl içerisinde bir insan tutuklu kalabiliyor. Dünya
literatüründe uzun tutukluluk süresi hiç bir yerde görünmüyor. 10
yıl tutukluluk süresi hiç bir yerde görünmüyor. Bu doğru da değil.
Genel bir hüküm getirirseniz herkes 5 yıla tabi olursa bunun içine
caniler, ırz düşmanları da, Zirve davasının sanıkları da, Hrant
Dink'in tutuklulukları da girecek. Peki genel hüküm yerine özel
hüküm koyarsanız değdi, değmedi olacak." dedi.
ÖCALAN İLE İLGİLİ HUKUKSAL SÜREÇ TAMAMEN BİTMİŞTİR
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin PKK terör örgütü lideri Abdullah
Öcalan ile ilgili kararının da sorulması üzerine Bülent Arınç,
şunları söyledi: "Bekir Bozdağ doğru söylemiş. Bunu günlük siyasete
alet etmek isteyenler var. Hepimiz milliyetçi duygulara sahibiz.
Ama akıllı milliyetçi olmaya mecburuz, ırkçılık anlamında değil.
Vatanseverlik sadece bağırmak, çağırmaktan ibaret değildir. Hepimiz
ülkemizi ve bayrağımızı seviyoruz. Gerçek vatansever işini en iyi
yapandır. Milliyetçilik, ülkesini, gençliğini sevmektir. İnsanlığa
insanca bir yaşam hediye etmektir. Biz bunu yapıyoruz. Bazıları da
bunu bağırmak ve slogan atmaktan ibaret olarak sayıyorlar.
Özellikle milliyetçi duyguların hassas olduğu yerlerde bunu
kaşıyorlar. Öcalan'la ilgili hukuksal süreç tamamen bitmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde de bitmiştir. Bunun üzerine yeni
bir şey koyamazlar. Kaldı ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu
kararında da sadece bizi mahkeme masraflarına mahkum etti.
Hukukumuza ilişkin hiç bir şey söylemedi. Adalet Bakanımız bu
konuyla ilgili kararını söyledi. Kimsenin bir endişesi olmasın.
Herkes bulunduğu yerde işine devam ediyor."
Murat Karayılan'ın "30 Mart'tan sonra muhatabımız AK Parti hükümeti
olmayacaktır. 30 Mart'tan sonra farklı bir durumla karşılaşacağız"
sözlerinin sorulması üzerine ise Arınç, "Biz bu sözleri ilk defa
duymuyoruz. Başta sözde koyduğunuza göre bu insanları dinlememek
lazım. Onlar Kandil'de örgütün dağ kadrosu ile ilişkili kendilerine
göre liderlik taslayan veya öyle bilinen insanlardır. Onların ne
söylediklerine bizim istihbarat örgütlerimiz bakar ve analiz
ederler. Biz siyasetçiler olarak onlar şunu söyledi, bunu yapacak
diye peşinde olmayız. Eğer bunları karşımızda muhatap kabul
edersek, çok kötü bir iş yapmış oluruz. Bunlar bizim muhatabımız
değil, onlar başkasının muhatabı. Bu sözlerle farklı amaçları
güdüyor olabilirler. Çözüm sürecimiz onların iştirakiyle veya
onların götürmesiyle devam eden bir süreç değil. Onlar hala
ellerinde silahlı militan barındıran, hala her tarafta eylem
yapmaya hazırlanan bir gruptur. Türkiye içerisinde değiller.
Türkiye'den çıkmaları için Öcalan talimat vermiştir. Ama onlar bir
şekilde bunu belli bir noktada kesmişlerdir." şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİ İYİ BİR ŞEKİLDE İLERLİYOR
Çözüm süreci ile ilgili de konuşan Bülent Arınç, sözlerini şöyle
tamamladı: "Bizim için çözüm süreci iyi bir şekilde ilerliyor. İyi
bir şekilde olmasının en büyük özelliği de 15 aydan beri Türkiye'de
bir silahlı olayın, baskının, polisimizin, askerimizin veya bir
kişinin bile terör olayında burnunun kanamamasıdır. Bir tane
kardeşimiz geçtiğimiz günlerde rahmetli oldu. Ona da bir münferit
olay gözüyle bakmamız lazım. Onun cezası da verildi ya da mutlaka
verilecektir. Ama çözüm sürecinde önümüzde çok büyük engeller
olmasına rağmen hassasiyetle takip ediyoruz ve iyi ilerliyor. Ama
özerklik talepleri zaman zaman BDP'li milletvekillerinin de
konuşmalarında var. Bu ayın 21'inde Nevruzda verilecek mesaj
önemlidir. Onun üzerinde siyasi konuşmalar yapabiliriz veya siyasi
görüşmeler yapabiliriz. Çünkü bu dışarıdaki kadroyla faklı şeyler
gösterebilir. Çünkü onların Suriye ile de bağlantıları var. Kendi
silahlı eylem gruplarını tatmin etmek amacıyla bazı hedefler
gösteriyorlar ve günlerini bu şekilde geçiriyor olabilirler. Bizi
kesinlikle ilgilendirmez. Ama önemsiz midir derseniz onun muhatabı
istihbarat ve güvenlik güçlerimizdir. Onlar bunun ne anlama
geldiğini bilir ve gereğini yaparlar. Biz hükümet mensubu olarak
veya bir siyasetçi olarak Karayılan şöyle demiş, Akyılan böyle
demiş diye muhatap olmayız"
Yorumlar