Ankaralılara asılsız ihbarla işkence | YORUM

Habertürk Yazarı Muharrem Sarıkaya, Ankara saldırısından sonra tam bir kaosa neden olan asılsız bomba ihbarlarını yazdı. Ankara'da zaten diken üstünde olan vatandaşların sosyal medya üzerinden asılsız haberlerle kandırıldığını belirten Sarıkaya, bunun önüne ancak yayın yasaklarının kaldırılmasıyla geçilebileceğini savundu. İşte Sarıkaya'nın Habertürk'te yer alan bugünkü o yazısı:

Google Haberlere Abone ol
Ankaralılara asılsız ihbarla işkence | YORUM

Teröristin eyleminden ilk haberdar olmasını istediği tek yer medyadır.

Çünkü onun önünde sahne aldığında hedefine ulaşır.

Toplumda kaygı, korku, paniğin en çabuk ve etkin ulaştığı tek nokta olarak görür.

Bundan dolayıdır ki terörist, medyayı, halkla ilişkiler oyuncağı gibi kullanmaktan hoşlanır.

Medyanın sesinin kısılması, yayın yasağı, gerçeği vermekten alıkoyar; terörün ekmeğine yağ sürer.

Medya ne derecede sessizliğe itilirse, sosyal medyanın her unsurunun aymazca kullanıldığı bu çağda dedikodu hızla ürer.

Bütün bunları yazmamın nedeni, son üç gündür Ankara’da yaşadıklarım...

Aslında son 10 yıl içinde sadece Başkent’te patlayan 5 bomba olayı sonrasında da çok farklı olmadı.

İlk önce dedikoduya yol açması istenircesine medya yasağına başvuruldu, terör de bunun keyfini sürdü.

ÇARŞIDAKİ PANİK

Nitekim dün bir örneğini yaşadım...

Cep telefonuna şarj kablosu almak için gittiğim AVM oldukça sakindi.

Oysa öğle tatili saatiydi ve alışveriş merkezinin bulunduğu iş merkezindeki kamu ve özel sektör çalışanları o saatte genelde vitrin önlerinde dolaşırdı.

Ancak dün farklıydı; AVM’de bulunanlar bırakın vaktini vitrine teslimi, bulundukları katı terk etmek için koşar adım gidiyordu.

Ben ise sakin bir edada gidip şarj kablosunu satın aldım ve dışarı çıktım.

Çevremde olup biteni anlamlandıran ilk telefonu da heyecanlı ses tonuyla bir arkadaşımdan aldım:

“Üç AVM’de canlı bomba varmış, polis elinden kaçırmış... Doğru mu?”

Sözünü ettiği AVM’den yeni çıktığımı, polis koşuşturmasıyla da karşılaşmadığımı söyledim.
Ses tonu güvensizleşti; inanmaz cümlelerle de kapattı.

Büroya geldim, bir başka arkadaşım benzer nedenle aradı.

Ona da doğru olmadığını söyledim, tam kapattım bu kez WatsApp’tan kendilerince “çok önemli kaynaktan elde ettikleri” vurgusuyla yolladıkları mesajlarla karşılaştım.

O da bitti, bu kez televizyonda Boğaziçi Köprüsü’ndeki bomba şüpheli aracın görüntüleri ekrana düştü.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden AVM iddialarının asılsız olduğu, köprüdeki aracın da benzininin bittiği açıklaması yapılmasına karşın, onlar hâlâ inandıklarının peşindeydi.

Yorumlar