Alime'nin ölümüne ilişkin doktorların soruşturulmasına izin verilmedi

Ameliyat sırası beklerken hayatını kaybettiği belirtilen 7 yaşındaki Alime Cengiz’in ölümüne ilişkin ihmali oldukları gerekçesiyle haklarında soruşturma izni istenen hastane yetkilileri hakkında soruşturma izni verilmedi.

Google Haberlere Abone ol
Alime'nin ölümüne ilişkin doktorların soruşturulmasına izin verilmedi

Ameliyat sırası beklerken hayatını kaybettiği belirtilen 7 yaşındaki Alime Cengiz’in ölümüne ilişkin ihmali oldukları gerekçesiyle haklarında soruşturma izni istenen hastane yetkilileri hakkında soruşturma izni verilmedi. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün soruşturma izni vermemesi üzerine Cengiz ailesi bu kararın kaldırılması için Danıştay’a başvurdu.

Doğuştan kalp damarlarında tıkanıklık bulunan 7 yaşındaki Alime Cengiz, doğduğu günün ertesinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ameliyata alındı. Alime, 4 yaşına kadar üç kez kalp ameliyatı oldu. Ailenin iddiasına göre, 2009'da dördüncü ameliyat kararı verildi. Üç yıldır ameliyat sırası gelmedi ve bu sırada minik Alime, 2012 yılında 7 yaşındayken hayatını kaybetti. Baba Ramazan Cengiz de Prof. Dr. E. T. ve hemşire K. E. hakkında şikayetçi oldu.

2012 yılında başlayan soruşturmada savcılık üniversiteden izin istedi. 2 yıl sonra savcılığa gelen yazıda soruşturma izni verilmediği belirtildi. Söz konusu yazıda İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın yaptığı soruşturmada hemrişe K. E.’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma açılmaması kanaatine varıldığı kaydedildi. Aynı soruşturmada Prof. Dr. E.T.’nin en fazla 5 yıl yaşadığı bilinen bu tür hastalıklarda üç ameliyat yaparak hastasının 7 yıl yaşamasını sağladığı ifade edildi. Hastalığın herhangi bir aşamasında ani ölümün beklenen bir durum olduğu kaydedilen yazıda bu nedenle E. T. hakkında da soruşturma açılmaması kanaati oluştuğu belirtildi.

Aynı yazıda Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınan bilirkişi raporunda da üç ameliyata rağmen Alime’nin damarında yeterli genişliğin elde edilemediği anlatıldı. 3 yıl önce alınan ameliyat kararının mevcut koşullarda geçerli olmayabileceği kaydedilen raporda, ameliyat yapılsa bile kaybedilme olasılığı yüksek bir hasta olduğu kaydedildi. Başarı ihtimali görülse yaşamı 8 yıl uzatılmış olan hasta için dördüncü ameliyattan kaçınılmayacağının aşikar olduğu ifade edilen raporda, adı geçen doktor ve hemşirenin Alime’nin ölümüne neden olmadıkları anlatıldı. Aksine ölüme engel olmak için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdikleri aktarıldı. Bu nedenle iki ismin de soruşturulmalarına gerek olmadığı kanaatine varıldığı bildirildi.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü de doktorların tıp biliminin gereklerine göre hareket ettikleri gerekçesiyle soruşturma açılmasına gerek olmadığını belirtti.

2012 yılında kızının ölümünden sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan baba Ramazan Cengiz, bu karara tepki gösterdi. Cengiz, “ 2 sene bekledik. Rektörlükten çıkan yazıda yargılama izni verilmedi. Buna itiraz ettik. Doktorların haklı olduklarını ve çocuğumun ölümüyle ilgili herhangi bir işlem yapılmayacağını belirtmişler.” dedi.

Rektörlükten gelen yazıda yanlış bir de bilgi bulunduğunu savunan Cengiz, “Benim kızım Mehmet Akif Ersoy Eğitim Araştırma Hastanesi’ne gitmiş, muayene edilmiş. Orada konsey hastaya hiçbirşey yapılmayacağına dair rapor vermiş. Öyle bir şey olsa çocuğumu götüren ben olurum. Ama götürmedim. Hastaneyle de görüştüm. Kızımın vatandaşlık numarasını verdim. Herhangi bir işlem yapılmadığını söylediler.” diye konuştu. Şikayetinin devam ettiğini belirten Cengiz, “Danıştay'a itiraz ettik, burandan gelen sonuca göre gerekirse AİHM’ye gideceğim.” şeklinde konuştu.

Cengiz’in avukatı Savaş Korkmaz, Danıştay 1. Daire Başkanlığı’na gönderilmek üzere İÜ Rektörlüğü’ne itiraz dilekçesi verdi. 29 Nisan 2009’da 4. ameliyata karar verildiğini ve ameliyat sıra defterine kaydının yapıldığını hatırlatan Korkmaz, 17. sıraya yazılan müvekkilinin kızı hakkında hiçbir şekilde aranmadıklarını kaydetti. Müvekkilinin hastaneye gittiğinde sıra gelmediğinin, geldiği takdirde aranacağının söylendiğini ifade etti. Dilekçede İÜ Rektörlüğü Personel Daire Başkanlığı’nın verdiği kararın iptal edilmesi ve sorumlular hakkında yargılama yapılmasına izin verilmesine hükmedilmesi istendi.

Ailenin iddialarına karşı hastanenin daha önce, aileyi aradıklarını fakat bir türlü ulaşamadıkları savunmasını yaptığı haberlere konu olmuştu.
CİHAN

Yorumlar