Alevilerin 'rıza sofrası'nda kardeşlik mesajı verildi

Rıza sofrası buluşmaları yemeğinde bir araya gelen Alevi, Bektaşi kanaat önderleri ve akademisyenler, toplumda birlik ve kardeşlik mesajı verdi.

Alevi Bektaşi Kültüründe Kadının Yeri konulu 5. Rıza Sofrası buluşmalarında bir araya gelen Alevi ve Bektaşi kanaat önderleri ve akademisyenlerden oluşan konuşmacılar birlik ve kardeşlik mesajı verdi. Çerağ Alevi Bektaşi Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Avukat Gülnaz Güneş Aykaş, konuşmasına Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren işçileri anarak başladı. Aykaş, “Hepsi son yapmak istediklerini yaparken can vermiş. Kimisi Allah’ın huzuruna abdestsiz gitmemek için kömür tozuyla teyemmüm yapmış, kimisi sevdiklerinin ismini yazmaya çalışmış, kimisi namaza durmuş namaz anında ölmek istemiş, kimisi de niyaz ederek ölümü karşılamış. Ama hiç birisi başladığı işi bitirememiş, kimisi namaz kılarken yere yığılmış. Kimisi kağıt kalem elinde kalmış öylece kuruyup gitmiş. Bu canlar yerin binlerce metre altında birkaç dakika içinde boğularak can verdi öldü. Bir avukat olarak söylüyorum ki bu bir iş kazası, kader değil. Bu tam anlamıyla bir toplu katliamdır. Basit önlemler alınsaydı bu gariplerin hiç birini kaybetmezdik.” diye konuştu.

İNADINA BARIŞ, İNADINA KARDEŞLİK, İNADINA HUZUR

Son günlerde bazı siyasilerin Alevi-Sünni geriliminin tırmandırılmaya çalışıldığına dair endişeler olduğuna dikkat çeken Aykaş, toplumun tüm kesimlerinin bu tür gerilimlerin zararlı olduğu konusunda hemfikir olduğunu dile getirdi. Aykaş şunları söyledi: "Bu tip endişeler gerek benim başkanı olduğum Çerağ Alevi Bektaşi Derneği’nin, gerekse bağlı bulunduğum federasyonun barış çabalarının ne kadar isabetli ve gerekli olduğunu göstermektedir. Okmeydanı’nda bir cemevinin bahçesinde Alevi bir kardeşimiz saldırıya uğrayarak katledildi. Okmeydanı’ndaki günahsız bir kişiyi üstelik de cemevinde katletmek Kabe’de adam öldürmek kadar ağır bir suçtur. Cemevinde adam öldürmek cinayetin ötesinde bütün Alevilerin maneviyatına yapılmış bir saldırıdır. Ancak zor da olsa sükuneti elden bırakmamak lazım. Birlik olmak, dirlik olmak zorundayız. Başka çaremiz yok. Yoksa husumetle kendi kesimini kontrol etmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olacağız. İnadına barış, inadına kardeşlik, inadına huzur diyorum. Karanlık sevenlere karşı yüreğimize taş basarak nurla ışıkla gidelim diyorum.”

Toplanma vesilelerinin Alevi Bektaşi kültüründe kadının yeri olduğunu ifade eden Aykaş, batı medeniyetinden bahsederek ailevi değerleri karşılaştırdı. Zengin batı medeniyetlerinde insanların evlilik yapacak kadar birbirlerine güvenmediklerini belirten Aykaş, “Bütün ilişkiler geçici hevesler üzerine kurulmuş. Aşırı bireyselleşme, aşırı keyif düşkünlüğü, aşırı bencillik insanları birbirinden koparmış. Ruhlarını mahvetmiş. Kadın-erkek birbirine anlık heveslerin gözüyle bakıyor. Avrupa’daki o hastalıklar maalesef yavaş yavaş bize doğru geliyor. Kimileri ailenin değerlerini kalıcı değerlere göre değil geçici heveslere göre kurmak istiyor. Hevesler bitince de bir arada olmak için sebep kalmıyor. Popüler kültüre göre bazı genç kızlarımız birkaç kilo verince tüm sorunlarının hallolacağını sanıyor. Seni üç kilo zayıf olduğun için tercih eden erkek ne kadar güvenilir biri olabilir? Yuvanı bunun üzerine mi kuracaksın?” ifadelerini kullandı.

Bağcılar Cemevi Dedesi Baki Güngör de kardeşlik mesajı verdi. Güngör, “Soma’da ve Okmeydanı cemevinde vurularak Hakka yürüyen canlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Biz ülkemizde dirlik, birlik, beraberlik ve kardeşlik istiyoruz. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi Ermenisi yeryüzündeki bütün insanlarla barış içinde yaşamak istiyoruz. Çünkü İslam dini barış dini. Allah katında din İslam’dır. Esenlik ve barış içerisinde teslim olmaktır. Barış bir insanın bütün varlıklarla uyum içerisinde yaşamasının adıdır.” şeklinde konuştu. CİHAN