Adana Barosu: Siyaseti, beytülmala el uzatarak yapan zihniyeti kınıyoruz

Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, 17 Aralık'ta başlayan ve halen devam eden hukuk skandallarıyla ülkede son derece anormal günler yaşadığını söyledi. Çıtırık, “Beytülmala el uzatan zihniyeti kınıyoruz." dedi.

Adana Barosu'nda staj dönemlerini başarıyla tamamlayan avukatlar için düzenlenen yemin töreninde konuşan Çıtırık, son günlerde yaşanan güncel konularda açıklamalarda bulundu.
“Yolsuzluk, kara para aklama ve rüşvet” olayında iki Cumhuriyet savcısının iddianameyi hazırlama aşamasında görevlerinden el çektirildiğini hatırlatan Çıtırık, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın göreve tayin olmasıyla gündeme getirdiği 'Esaslı bir değişiklik yapacağım.’ şeklindeki ilk sözlerini bu şekilde yerine getirmiştir. Hâkimlerin, savcıların ve kolluk kuvvetlerinin görevlerini yapamaz hale getirildiği bu günlerde biz Adana Barosu olarak yaşananlardan oldukça rahatsızız.” diye konuştu.

Geçen hafta bir televizyon programına katılan Türkiye'nin Anayasa profesörü ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı’nın "Sol iktidara az geldiği için az yolsuzluk yapıyor.” diye çok çok üzücü bir cümle kurduğuna işaret eden Çıtırık, şöyle devam etti: “O zaman sağcılar en uzun süre Türkiye'yi yönettikleri için yaptıkları yolsuzluğu meşrulaştırmışlar gibi bir mantık ortaya çıkıyor. Bugün Türkiye'de siyaseti zenginleşme aracı olarak kullanan zihniyeti; devlet imkanlarını, yakınlarına yandaşlarına, oğullarına, peşkeş çekenleri kınıyoruz. Başlatılan bir soruşturma var, bu soruşturma hukuk devleti içerisinde sonu nereye varacaksa varsın. Çünkü bugün kamuoyunun beklentisi de budur.”

Yapılan ankette 17 Aralık olayının siyasi iktidara ve devlete yönelik bir darbe girişimi olmadığı; yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama olduğunun yüzde 55 oranıyla ortaya çıktığına dikkat çeken Çıtırık, Türkiye'de ‘temiz toplum-temiz siyaset’ istediklerini vurguladı.
Siyasetçinin, siyasetinin finansmanı net bir şekilde ortaya koymasını beklediklerini anlatan Çıtırık, "Siyaseti, devletin imkanlarını kullanarak, devleti soyarak, beytülmala el uzatarak yapan zihniyeti de kınıyoruz. Ülke elbette huzura ve toplumsal barışa kavuşacaktır. Ama tuzun da koktuğu günlerden geçilmektedir. Siyasi iktidar, hukuk tanımazlığını artık azgınlaşan bir şekilde utanmazlık, sıkılmazlık ve arsızlık derecesinde zorlayacak şekilde yerine getirmektedir. Biz burada hukukun siyasetini yapmaktayız. Günlük siyasetle bizim hiç bir bağımız yoktur. Biz Türkiye'den tüm kural ve kurumlarıyla işleyen bir demokrasi, açıklık, denetlenebilirlik, hesap verilebilirlik, idarenin eylem ve işlemlerini hukuka ve yargı denetiminde tabi olmasını istemekteyiz." şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından Yakın Doğu Üniversitesi mezunu Gonca Ayas, Ummahan Tavşan ve Ankara Üniversitesi mezunu Erman Eroğlu, meslek yemini ederek cübbelerini giydi. CİHAN