"27 yaşındaki bir gencin bedeli 215 bin liraymış"
Zonguldak’ta 17 Mayıs 2010 tarihinde meydana gelen ve 30 işçinin öldüğü grizu faciasında bir madenci için 215 bin 523 lira tazminat kararı çıktı.
Zonguldak’ta 17 Mayıs 2010 tarihinde meydana gelen ve 30 işçinin
öldüğü grizu faciasında bir madenci için 215 bin 523 lira tazminat
kararı çıktı.
Kararı değerlendiren maden emeklisi baba Satılmış Kocakaya(51),
"Demek ki 27 yaşında su gibi gencin ederi bu kadarmış. Biz parayı
değil, suçluların cezasını çekmesini istiyoruz." diye tepki
gösterdi.
Grizu faciasında ölen Maden teknikeri Sadık Kocakaya'nın(27) annesi
Sabahat (51) ve TTK’dan emekli babası Satılmış Kocakaya (51),
oğullarının ölümünde ihmal olduğunu söyledi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait
ocağın eksi 540 kodunda yaşanan grizu patlamasında, ocakta galeri
açma işini yürüten Yapı-Tek firmasının maden teknikeri Sadık
Kocakaya, ölen 30 işçiden biriydi. Kurum ve taşeron firmadan 28
sanığın Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılandığı
dava 4 yıldır sürerken, ölenlerin yakınlarının açtığı tazminat
davasından birisi sonuçlandı. Sadık Kocakaya'nın eşi Dilek Kocakaya
ve yakınlarının açtığı Zonguldak 3. İş Mahkemesi; sanıkların,
işçinin eşi, anne-babası ve kardeşlerine toplam 215 bin 523 lira
tazminat parası ödemesine hükmetti.
ACILI BABA: OĞLUMUZUN EDERİ BUYMUŞ
Karara tepki gösteren maden emeklisi baba Satılmış Kocakaya,
"Üzüntü ve stresten kalp hastası oldum. Anjiyo geçirdim. Eşim de
şeker hastası. Sıkıntımız çok büyük. Biz gece gündüz ağlıyoruz.
Suçlular dışarıda geziyor. Bizim için önemli olan ceza davasının
sonuçlanması. Çok şükür emekli maaşımla geçiniyoruz. Bakın bir
çocuk baklava çalıyor, 15 sene hüküm veriyorlar. Biz su gibi
delikanlıyı helal para kazansın diye ocağa gönderiyoruz, 4 yıldır
dava sonuçlanmıyor. Oğlum hayattayken bize ‘ocak içinde ufak gazdan
bir şey olmaz, işinize dönün talimatı veriliyor’ diyordu. Şimdi o
ihmaller sonucunda 30 tane can gitti. Onlar dışarıda gezdikçe bizim
gözyaşımız dinmez." dedi.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA İSYAN ETMİŞLERDİ
Kocakaya çifti, daha önce çıkan bilirkişi raporunun kendilerini
yaraladığını ifade etmişlerdi. Evinin bir odasını Türk bayrağı ve
oğlunun fotoğraflarıyla donatan Kocakaya çifti, 24 Ağustos 2011
tarihinde verdikleri "Bilirkişi raporuyla grizu faciasını yeniden
yaşadılar" başlıklı röportajda, gözyaşları içinde,
"Çocuğumun başını yediler. İhmalcilik. Çocuğum hep diyordu. Özel
olduğu için o kadarcık gazdan bir şey olmaz. Girin şöyle yapın
diyorlardı. Kıl payı kurtuluyoruz diye bize anlatıyordu. Adalet
yerini bulsun. Bir çocuk kaç senede yetişir. Ben 27 yıldır ne
yoksulluklarla büyüttüm. Ben onu kömür toplayarak büyüttüm. Bu
acımı hiç bir şey dindirmez. Ben şeker hastası oldum üzüntüden.
Benim beyim zaten rahatsız. Oğlum öldüğünde 11 aylık evliydi."
ifadesinde bulunmuşlardı.
CİHAN
Yorumlar