12 Canı Şehit Eden PKK'nın Amanos Sorumlusuna 7 Kez Müebbet İstendi

Hatay'ın İskenderun ve Dörtyol İlçeleri'nde düzenledikleri saldırılarla 8 asker ve 4 polisin şehit edilmesi ile fazla fazla sayıda yol kesme eylemini gerçekleştirdikleri iddia edilen 8'i tutuklu 9 PKK'lının yargılanmasına İskenderun Ağır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Duruşmada 4 sanık meselesinde tahliye kararı verilirken; tutuklular içerisinde bulunan PKK'nın sözde Amanos sorumlusu 'Fırat Siverek' kod isimli Kenan Yıldızbakan meselesinde 7 defa ağırlaştırılmış hayat boyu ve 200 sene hapis cezası isteniyor.

9 KİŞİ YAKALANMIŞTI

İskenderun İlçesi'ndeki Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası'na 30 Mayıs 2010'da yapılan roketli saldırıyla 6 askerin şehit edilip 8 askerin yaralanması, 2009'da Dörtyol İlçesi'nde 2 askerin şehit edilmesi, 2010'da gene Dörtyol'da 4 polisin şehit edilmesi ile fazla fazla sayıda yol kesme eylemini gerçekleştirdikleri iddia edilen PKK'nın sözde Amanos sorumlusu 'Fırat Siverek' kod isimli Kenan Yıldızbakan ile müşterek 'Erdal Zaza' kod isimli Bayram Daimi, 'Özgür' kod isimli Barış Kızılçay, 'Sefkan Amed' kod isimli Cengiz Nergiz, Musa Ataman, kardeşi Mehmet Ataman ve Mehmet Şah Çetinkaya, 12 Kasım 2011'de hususi bir ekip sebebi ile Mersin'de soluk kesen operasyonla; Hamdusena Sayan ve Mahmut Nergiz de ayrı bir operasyon da yakalandı.

7 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPSİ İSTENİYOR

Soruşturma sonunda 8'i tutuklu 9 PKK'lı meselesinde 'PKK/KCK terör örgütü üyesi olmak, patlayıcı madde bulundurmak, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, gasp, tehdit, sahtecilik' suçlarından yargılanması için iddianame hazırlandı. İddianamede, saldırının sorumlusu Kenan Yıldızbakan'ın 7 defa ağırlaştırılmış hayat boyu ve 200 yıl, vakada roketatarı kullandığı iddia edilen Cengiz Nergiz'in 7 defa ağırlaştırılmış hayat boyu ve 320 yıl, başka sanıklar Barış Kızılçay, Bayram Daimi, Musa Ataman, kardeşi Mehmet Ataman, Mehmet Şah Çetinkaya, Hamdusena Sayan ve tutuksuz Mahmut Nergiz'in ise 23 sene ile bir defa ağırlaştırılmış hayat boyu hapse kadar cezalandırılmaları istendi.

Sanıklar, 3 Nisan 2013'te Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'uncu maddesiyle yetkili Adana 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. hususi Yetkili Mahkemelerin kapatılmasının arkasından dosya İskenderun'a gönderildi.

4 SANIK İÇİN TAHLİYE KARARI

İskenderun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 3'üncü duruşmasına tutuklu sanıklar Kenan Yıldızbakan, Cengiz Nergiz, Hamdusena Sayan ile avukatlar katıldı. Duruşmaya getirilmeyen başka sanıklar Musa Ataman, Mehmet Ataman, Mehmet Şah Çetinkaya, Bayram Daimi ve Barış Kızılçay ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden telekonferans yöntemiyle savunmalarını yaptı. Duruşma sonunda Hamdusena Sayan, Mehmet Şah Çetinkaya, Musa Ataman ve Mehmet Ataman, tutukluluk süreleri göz önüne alınarak üzerlerine atılı suçların bir kısmının vasıf değiştirme ihtimalinin bulunması gerekçesiyle adli denetim kararıyla tahliye edilmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, sanıklar için vatan dışına çıkış yasağı koydu. Mahkeme heyeti, Kenan Yıldızbakan, Cengiz Nergiz, Barış Kızılçay ile Bayram Daimi'nin tahliye taleplerini reddederek duruşmayı erteledi.

İSRAİL ÜZERİNDE DURULMUŞTU

Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası'na 30 Mayıs 2010'da yaptıkları roketli saldırıyla 6 askeri şehit edip 8 askeri yaraladıkları iddia edilen sanıklar meselesinde hazırlanmakta bulunan 11 klasör ve 128 sayfalık iddianamede saldırıda İsrail'in rolü bulunduğu iddialarına da değinildi. Saldırının Mavi Marmara gemisine İsrail baskınından 3 saat öncelikle gerçekleşmesi itibarı ile hadise sonrasında İsrail'in rolü bulunduğu iddialarıyla ilgili iddianamede 'Konunun uzmanlarınca ve İsrail devletine en yakın deniz kışlamıza düzenlenen bu terör eyleminin, dönemsel şekilde iki vatan içerisinde yaşanan ağır krizden bağışık değerlendirilmeyeceği anlamında muhtelif görüşler bildirilmiştir' denildi.

Saldırı sırasında Kuzey Irak'ta olduğunu ileri devam eden sanıklardan Barış Kızılçay, iddianamede yer sektör ifadesinde şunları söyledi:

'Bu eylemin matbuatta İsrail sebebi ile yaptırıldığı anlamında yayınlanması, örgüt mensupları içerisinde rahatsızlık uyandırdı. Somut şekilde mevcut bulunan eylemi 'İsrail istihbaratının işidir' diyemem lakin ister sohbetlerde, isterse Kenan Yıldızbakan'ın İsrail'deki yaşantısı, bununla beraber İsrailli bir kadınla İsrail'de kalması belirgin bir noktada İsrail halkını destekleyen yönde sohbetleri göze çarpmaktaydı. Var bulunan İskenderun grubu ve Mavi Marmara tıpkı esnada bire bir 'İsrail istihbaratı sonucunda olmuştur' demek yerine, benim söyleyeceğim kocaman bir tesadüftür. Ancak Yıldızbakan'ın İsrail'e karşı bir sempatisi vardı.'

Kaynak: HABERLER.COM