NSU davasında tanık korkudan konuşmadı

Almanya'daki Neo Nazi örgütü NSU ile igili davada tanık Jens L., hayati tehlikesi bulunduğunu belirterek konuşmadı

Google Haberlere Abone ol
NSU davasında tanık korkudan konuşmadı

Almanya’da aşırı sağcı NSU terör örgütü davasında tanık olarak dinlenen Jens L. hayatının tehlikeye girebileceğini belirterek sanıkların bağlantıları hakkındaki sorulara cevap vermedi.

2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütü sanıklarının yargılandığı davanın 260’ıncı duruşması, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde yapıldı.

Duruşmada, NSU terör örgütünün aktif olduğu Thüringen eyaletinde çete lideri olan ve aşırı sağcı gruplara silah temin eden Jens L. tanık olarak dinlendi.

90’lı yıllarda eyalette aşırı sağcı gruplara silah sağladıklarını anlatan tanık, bunu o dönemde yabancı kökenliler tarafından yönetilen suç örgütlerine karşı yaptıklarını savundu.

Mahkeme Başkanı Manfred Götzl, tanığa, NSU terör örgütü üyeleri ile Thüringen eyaletindeki organize suç örgütü liderleri Gil W. ve Ron E. arasında ilişki olup olmadığını sordu.

Daha önce yasa dışı silah satışı nedeniyle hapsedilmiş olan Jens L, bu sorulara cevap vermesi durumunda hakkında yeni davalar açılabileceğini, hayatının tehlikeye girebileceğini belirtti.

Bir kız çocuğu olduğunu ve onu koruması gerektiğini anlatan tanık, mahkemeye ev adresi bilgilerini vermeyi de reddetti.

ÖRGÜTÜN KARANLIK BAĞLANTILARI

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi katleden, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.

NSU terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle halen yargılanmakta olan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.

NSU'yu kuran Neonazilerin, yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması ülkede büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.

Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 4 Kasım 2011’den günler sonra imha edilmesi de kuşkulara yol açmıştı.

 

 

 

 

 

 

Yorumlar