Maliye Bakanı Naci Ağbal, bazı alacakların yeniden
yapılandırılmasına ilişkin düzenleme kapsamında bugün itibarıyla
internet üzerinden yapılan başvuru sayısının 72 bin 760, vergi
dairelerine gelmek suretiyle başvuru yapan mükellef sayısının da 14
bin 244 olduğunu belirterek, "Yani toplamda 87 bin 4 başvuruyu şu
ana kadar aldık." dedi.
Ağbal, NTV'de katıldığı programda, gündeme ilişkin açıklamalarda
bulundu. Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin
Kanun'un 19 Ağustos'ta yürürlüğe girdiğini hatırlatan Ağbal,
vatandaşların düzenlemeye yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Kanunun
Resmi Gazete'de yayımlandığı gün dahi başvuru aldıklarını aktaran
Ağbal, ilk başvurunun Kütahya Dumlupınar'dan yapıldığını ifade
etti.
Başvurulara ilişkin rakamları da paylaşan Ağbal, "Bugün itibarıyla
internet üzerinden yapılan başvuru sayısı 72 bin 760. Vergi
dairelerine gelmek suretiyle başvuru yapan mükellef sayısı da 14
bin 244. Yani toplamda 87 bin 4 başvuruyu şu ana kadar aldık.
Sevinerek ifade ediyorum ki vatandaşlarımız başvurularını büyük
ölçüde internetten yapıyor. Bu da e-devlet uygulamalarının
Türkiye'de geldiği aşamayı göstermesi bakımından önemli." diye
konuştu.
- "Herkese anlatmak için yoğun bir hazırlık
yaptık"
Ağbal, söz konusu düzenlemeyi ülkenin her noktasında, herkese
anlatmak için yoğun bir hazırlık yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda
ciddi bir kampanya hazırlığı içinde olduklarını belirten Ağbal,
şunları kaydetti:
"Bu süreçte afişler hazırlıyoruz, bunları metro ve otobüs
duraklarında kullanacağız, bilboardlarda kullanacağız, hızlı
trenlerde, havaalanlarında kullanacağız. İstiyoruz ki vatandaş
neredeyse biz de bu yeniden yapılandırmayla ilgili düzenlemeleri
vatandaşa bulundukları yerde anlatalım. Mesela arkadaşlarımızın
hazırladığı güzel bir afiş var. 'Maliyeye borcunuz mu var? Gelin
yapılandıralım, gelin barışalım.' Gerçekten son derece güzel
afişler. Yine şu şekilde: 'Borcunuz mu var? Gelin yapılandıralım.
6736 Sayılı Yasa'dan yararlanın, siz kazanın, Türkiye büyüsün.'
Arkadaşlara ben diyorum ki buraya bir şey daha ekleyelim, 'Peşin
ödeyin kurtulun.' Burada peşin ödeme noktasında önemli imkanlar
getiriyoruz. Yine vatandaşlarımız bilsin ki internet üzerinden
büyük bir tanıtım kampanyasına başladık. Burada da özellikle
vatandaşımızın uygulamayı daha rahat anlayabilmesi için her konuda
broşürler yayınladık."
- Peşin ödeme avantajı
Yapılandırma kapsamında peşin ödemenin avantajlarını da anlatan
Ağbal, şöyle konuştu:
"Örnek vermek gerekirse 100 lira borcunuz var. 4-5 yıldır da
ödemiyorsunuz ve 90 lira da faizi birikmiş. Şimdi biz diyoruz ki bu
faizi yeniden hesaplayacağız. Diyelim ki hesaplıyoruz 90 liralık
faiz 30 liraya düşüyor. 100 lira vergi aslı, 30 lira da yeni
hesaplanmış faizi ister 6, isterseniz de 18 taksitle
ödeyebilirsiniz. Taksitle ödediğiniz zaman, taksit sürelerine bağlı
olarak da ilave yine orada faiz ödemeniz gerekiyor. Biz
vatandaşımıza diyoruz ki örneği baz alırsak, peşin öderseniz o 30
liralık faizin de yarısını almayacağız. Yani 15 liraya düşecek.
Toplam faydaya bakarsanız, 190 liralık borcunuz 115 liraya düşmüş
olacak. Bakın bundan önceki yeniden yapılandırma kanunlarında
olmayan yeni bir imkan getiriyoruz. Peşin öderseniz neredeyse
anaparaya yakın bir miktarı ödeyip vergi dairesinden
çıkabiliyorsunuz."
- Varlık Barışı
Varlık Barışı uygulamasına ilişkin de bilgi veren Ağbal, burada da
yıl sonuna kadar belirlenmiş bir başvuru süresinin olduğunu ifade
etti. Ağbal, düzenlemenin büyük imkanlar getirdiğinin altını
çizerek, "Ben inanıyorum ki 6 aylık süreçte vatandaşlarımız Varlık
Barışı'ndan da büyük ölçüde yararlanacak. Ben özellikle
işletmelerimize çağrıda bulunuyorum. Özellikle yurt dışında iş
yapan firmalarımız var. Bunlar diğer ülkelerin firmalarıyla beraber
iş kursunlar Türkiye'de, onları buraya davet etsinler. Paralarını
Türkiye'ye getirsinler ve emin bir şekilde Türkiye'de yatırım
yapsınlar." dedi.
Tüm ülkelerin vatandaşlarının farklı nedenlerle başka ülkelerde
para tutabildiğine işaret eden Ağbal, "Bakın 15 Temmuz'da
vatandaşımız ne yaptı? Gitti dövizini bozdurdu Türk lirasına döndü.
Şimdi burada da diyoruz ki böyle bir dönemde vatandaşlarımız yurt
dışındaki varlıklarını getirsinler, kendilerini güvende
hissetsinler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak biz kendilerine
her türlü yardımı yapacağız. Yeter ki Türkiye'de yatırım
yapsınlar." diye konuştu.
- "Ekonominin çarkları işliyor"
Maliye Bakanı Ağbal, 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve Fırat Kalkanı
Harekatı'nın ekonomiye etkilerinin sorulması üzerine de darbe
girişimi sonrasında çoğu kimsenin "Türkiye'de bir daha
düzeltilemeyecek şekilde ekonomide derin yaralar açılacağını
düşündüğünü" ancak bunun olmadığını vurguladı.
Ekonominin tekrar normal şartlarına dönebilmesi için önlem
aldıklarını belirten Ağbal, bugün gelinen nokta itibarıyla
Türkiye'de borsanın, faizlerin normal seyrinde gittiğini,
Türkiye'nin risk priminin yeniden aşağıya döndüğünü ifade etti.
"Türkiye’de ekonominin çarkları işliyor" diyen Ağbal, buna karşın
yapılması gereken daha çok iş bulunduğunu ve bunları da sırasıyla
yapacaklarını kaydetti.
- "Yaklaşık bin firma FETÖ'nün kontrolünde"
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) karşı yürütülen mücadeleye
ilişkin soruları da yanıtlayan Ağbal, 17-25 Aralık sürecinden sonra
FETÖ'nün sivil uzantılarının çok ciddi meydan okumalar yaptığını
hatırlattı.
O süreçte herkesin, kimin FETÖ’ye yakın olduğunu az çok öğrendiğini
belirten Ağbal, "Biz işletmelerimizin, bankalarımızın, finansal
kuruluşlarımızın temel olarak masumiyetine inanıyoruz, masumiyet
karinesi esastır ama 17-25 Aralık sürecinden sonra bilerek ve
özellikle FETÖ'ye müzahir olmak suretiyle, onları desteklemek
suretiyle iş yapan firmalar dışarıda." dedi.
Özel sektörde yaklaşık bin firmanın doğrudan veya dolaylı olarak
FETÖ'nün kontrolü altında bulunduğuna işaret eden Ağbal, "Devletin
yetkili kurumları bu firmaları biliyor ve şu anda da bu firmaların
üzerine zaten devlet gidiyor ama bu firmalarla iş yapanlar acaba
benim başıma bir şey gelir mi? Gelmez. Yani normal bir alışveriş
yaptıysanız, normal bir işlemse herhangi bir şekilde buradan devlet
olarak bir hesap sorma, sorgulama şeklinde bir şey asla söz konusu
değil." değerlendirmesinde bulundu.
- "Soruları çalanlar görevden atılacak"
Ağbal, 2010 yılındaki KPSS'de soruları çalarak memuriyete girenlere
ilişkin yapılacak çalışmaya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Burada izleyeceğimiz yöntem, kurum kurum idareler, bu 2010
sınavına girip de kuruma yerleştirilenlerle ilgili soruşturmalar
yapacak. Diğer taraftan, adli soruşturma zaten devam ediyor. Bu
sınav sorularını almak suretiyle kamu kurumlarına yerleşen
kişilerle ilgili ileride yapılacak tespitlere bağlı olarak zaten
mahkeme kararıyla bu kişiler görevden atılacak. Aynı zamanda
idarelerde bu çalışmayı yapacaklar. Bu konuyla ilgili kanun
hükmünde kararnameyle de gerekli düzenlemeler yapıldı. Bu
çalışmaların sonucuna bağlı olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın da her
zaman söylediği üzere bunların devletteki kökü kazınacak ve bunlar
tamamen kamu kurumlarından atılacak."
- Varlık Fonu
Varlık Fonuna ilişkin de konuşan Ağbal, "Kimse merak etmesin.
Türkiye olarak gerek şirketin kuruluşunda gerek fonun kuruluşunda
uluslararası uygulama örnekleri ne ise Türkiye’de de buna uygun
olarak bir fon yapısı kuracağız." dedi.
Kamunun çok sayıda atıl vaziyette duran pasif varlıkları olduğunu
dile getiren Ağbal, bunları Fon'a koymak suretiyle aktif hale
getireceklerini bildirdi. Ağbal, buradan elde edilen geliri de
gerek kalkınma amaçlı projelerin finansmanında gerekse de finansal
piyasaların istikrarında kullanacaklarını kaydetti.
Mali disiplin konusunda hiçbir tereddüde mahal olmadığının altını
çizen Ağbal, "Mali disiplin konusunda kararlılığımız devam ediyor.
Varlık Fonu da kamu kesimi genel dengesi içerisinde bir yapıdır."
ifadelerini kullandı.
- "Kurumsal işletmeler haline dönüşün, vergi teşvikleri
verelim"
Ağbal, küçük şirketlerin yapacakları birleşmelere verilecek vergi
teşvikine ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
"Bugün Türkiye'de KOBİ'lere baktığımız zaman, genellikle işletme
ölçekleri son derece küçük. İşletme ölçeğinin küçük olmasıyla
beraber, bir de aile işletmesi yapısı Türkiye'de çok hakim. Hem
aile işletmesi hem de küçük ölçek verimliliği, rekabetçiliği
azaltıyor. Finans bulma imkanı ve sermaye oluşumunu azaltıyor.
Türkiye'nin büyümesi ve kalkınması için yapmamız gereken önemli
işlerden birisi de kurumsallaşmayı ve ölçek büyüklüğünü desteklemek
olmalı. Maliye Bakanlığı olarak bir çalışma yürütüyoruz. Bugün iki
tane işletme var. Aynı konuda üretim yapıyorlar. İkisi de
birbirinden ayrı yurt dışındaki global firmalarla rekabet etmeye
çalışıyorlar. Biz şunu söylüyoruz; güç birliği ve iş birliği… Bir
araya gelin, ölçeği büyütün, aile işletmesi olmaktan çıkın,
kurumsal işletmeler haline dönüşün, biz de bu durumda size vergi
teşvikleri verelim, bu son derece net."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar