"Yeni sistemle millet muktedir olacak"

- BBP Genel Başkanı Destici: - "Halk oylaması, Türkiye ve Türk milleti için çok önemli bir karar süreci. Hem milletimiz, devletimiz, ülkemiz hem de camiamız için en doğru kararın 'evet' olacağına kanaat getirdik ve inanarak 'evet' dedik. Vesayetlerin ortadan kalkması, milletin muktedir iktidarının gerçekleşmesi adına hareket ettik" - "Evet de çıkarsa, 'hayır' da çıkarsa elbette Türkiye yoluna devam edecek. Ama 'hayır' çıkarsa, bu enkaza dönüşmüş, köhnemiş darbe anayasası ve darbe yasalarıyla devam edecek. Fakat 'evet' çıkarsa artık Türkiye, demokrasisini daha güçlendirmiş bir şekilde yeni umutlarla yoluna devam edecek" - "Biz bunun milletin iyiliğine, devletin bekasının sağlamlaştırmasına, ülkenin birliğine ciddi katkı yapacağına inanıyoruz. Yeni sistemde devletin, milletin aleyhine bir şey görmüyoruz. Tam tersine, bu getirilen sistemi devletin ve milletin, Türk ve İslam coğrafyasının lehine gördüğümüz için 'evet'in yanındayız"

Google Haberlere Abone ol
"Yeni sistemle millet muktedir olacak"

İSTANBUL (AA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, halk oylamasının Türkiye ve Türk milleti için çok önemli bir karar süreci olduğunu belirterek, "Hem milletimiz, devletimiz, ülkemiz hem de camiamız için en doğru kararın 'evet' olacağına kanaat getirdik ve inanarak 'evet' dedik. Vesayetlerin ortadan kalkması, milletin muktedir iktidarının gerçekleşmesi adına hareket ettik." dedi.

Destici, BBP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Kayacan, İstanbul İl Başkanı Mustafa Mican ve MKYK üyesi ve Genel Başkan Danışmanı Tolga Aral ile Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Haberleri Editörlüğünü ziyaret etti.

İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan ile bir süre görüşen Destici, 16 Nisan 2017 Pazar günü gerçekleştirilecek halk oylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Destici, Türkiye'nin 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren darbecilerin hazırladığı bir anayasa ile yönetildiğini, BBP kurulduğundan beri darbecilerin getirdiği sistemin değiştirilmesini savunduklarını söyledi.

Darbe anayasasının değişmesi için atılan bütün demokratik adımları desteklediklerini ifade eden Destici, şöyle konuştu:

"Yönetimde istikrarı, temsilde adaleti, demokrasimizi ve parlamentomuzu güçlendirecek adımları desteklediğimizi seslendirdik. Tabii, 15 Temmuz'da Türkiye çok hain ve kahpe FETÖ darbesiyle karşı karşıya kaldı. Bundan sonra hepimizin beklentisi, artık bu darbecileri, vesayetçilerin anayasadan aldıkları birtakım yetkilerin anayasadan çıkarılmasıydı. Ve mutlaka Türkiye'nin anayasasını değiştirmesi gerekiyordu. Bunun için atılan adımlar oldu. Ancak nihayete erdirilemedi. En son parlamentomuzdaki iktidar partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi yani sağın güçlü iki partisi bir düzenlemeyi gündeme getirdiler."

Destici, 18 maddelik anayasa değişikliğinin tamamıyla yasal ve anayasal bir süreç olduğunu, parlamentodan geçtikten sonra demokratik bir sürecin ardından halkın önüne getirildiğini belirterek, 16 Nisan'da çıkacak sonuca herkesin saygı göstermesi gerektiğini vurguladı.

- "Türkiye kendisini ileriye taşıyacak bir sisteme kavuşacak"

"Sandık sonucuna hepimizin razı almasının ötesinde alıp başımızın üstüne koyması lazım." diyen Destici, şöyle devam etti:

"Öncelikle 'hayır' diyenin de 'evet' diyenin de hepimizin saygı göstermesi gerekir. Neticede demokratik bir ortamda herkesin sandığa gitmesi ve oyunu kullanması lazım. Bunu milletimize ve seçmenimize ısrarla tavsiye ediyorum. Çünkü onların kullanacakları oy, Türkiye'nin yönetim şeklini belirleyecek. Ya bu mevcut darbe anayasası ve yasalarıyla bir enkaza dönüşmüş bir sistemle devam edeceğiz. Ya da Türkiye yepyeni, kendisini ileriye taşıyacak bir sisteme kavuşacak. Bunun kararını da millet verecek."

Destici, sadece kendi kurumlarıyla, kendi tabanlarıyla bu işi değerlendirmediklerini, "hayır" cephesinde bulunan siyasi partilerle, "evet"i savunanlarla görüştüklerini, bilim adamları, hukukçular, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Türk-İslam coğrafyasındaki kesimlerle de istişarelerde bulunarak kararlarını olgunlaştırdıklarını aktardı.

Saflarını belli ederken yanlış bir karar vermemek için ince eleyip sık dokuduklarını dile getiren Destici, şu değerlendirmede bulundu:

"Halk oylaması, Türkiye ve Türk milleti için çok önemli bir karar süreci. Hem milletimiz, devletimiz, ülkemiz hem de camiamız için en doğru kararın 'evet' olacağına kanaat getirdik ve inanarak 'evet' dedik. Türkiye'nin artık bu darbe anayasasından kurtulması gerekiyordu. Darbe anayasasının ürünü olan antidemokratik yasaların temizlenmesi şarttı. Türkiye'de halk birilerini yönetime getiriyordu ama hep başkaları yönetiyordu. Esas muktedir olan güçler başkaları oluyordu. Hep vesayet oluyordu. Bu vesayetlerin ortadan kalkması, milletin muktedir iktidarının gerçekleşmesi adına hareket ettik. Yeni gelecek sistemde, bu olacak. Bir başka durum da bizim slogan haline getirdiğimiz, devletin bekası, ülkenin birliği, milletin istiklali ve istikbali için 'evet' diyoruz."

- "Hassasiyetlerimiz güvence altında"

Destici, kendilerine yönelik "Siz 4-5 sene önce bu sisteme karşı çıkıyordunuz. Şimdi ne oldu da bu sistemi savunur hale geldiniz?" eleştirileri yapıldığını söyledi.

Daha önce getirilmek istenen sistemle şimdi halk oyuna sunulacak sistem arasında çok fark olduğunu belirten Destici, daha önce gündeme getirilen sistemin üniter yapıyı korumadığını aktardı.

Başlatılan çözüm sürecini, PKK'nın ve onun arkasındaki küresel güçlerin farklı değerlendirdiğini, bunun için de Türkiye'nin aleyhine kullanılacak bir sisteme karşı çıktıklarını vurgulayan Destici, şunları anlattı:

"Yeni sistem, darbecilerin bıraktığı ve enkaza dönüşen köhnemiş düzeni ortadan kaldıracak. Millet de gerçekten muktedir olacak. Çünkü, seçilecek olan cumhurbaşkanı ve parlamento, gücünü direkt milletten alacak. Bu sistemde 5 vazgeçilmezimiz olduğunu söyledik. Birincisi üniter yapının muhafaza edilmesi. İkincisi, Türk kimliği ve Türkçe'nin muhafaza edilmesi. Üçüncüsü temel haklar ve özgürlüklerin güvence altına alınması. Dördüncüsü darbecileri cesaretlendiren anayasanın kaldırılması ve bunun ürünü kanunların Türk hukukundan temizlenmesi. Beşincisi de kuvvetler ayrılığının sağlanması. Bu anayasa değişikliğinde üniter yapı korunduğu gibi diğer hassasiyetlerimiz de mevcuttur. Bu bir sistem değişikliği paketidir. Referandumda geçtikten sonra diğer yasal düzenlemeler de yapılarak pek çok husus garanti altına alınacaktır. Yeni çıkartılacak uyum yasalarıyla da tereddütlerin ortadan kaldırılacağına inanıyorum. Bu sistemle hem temsilde adalet güçlendirilecek hem de toplumun geniş kesiminde insanların yürütmede yer alacağı kanaatindeyiz. Bunun için gayret ediyoruz."

- "Yeni sistem 'tek adam' rejimini getirmiyor"

Destici, mevcut sistemin 1980 darbesinin ürünü olduğunu, darbeye karşı olan herkesin yeni sistemi desteklemesi gerektiğini ve bunun "tek adam" rejimini getirmeyeceğini söyledi.

Türkiye'de sistem değişikliklerinin hep darbelerden sonra olduğunu, ilk defa bir parlamentonun kendi iradesiyle bir değişiklik yapılacağını vurgulayan Destici, şöyle konuştu:

"İlk defa bir Meclis kendi iradesiyle iki büyük parti ve kendi milletvekilleri, yani sivil siyaset bir sistem değişikliği getiriyor. Mevcut sistemin bir tecrübesi var. Darbeler, 28 Şubat, 27 Nisan ve 15 Temmuz darbe girişimlerini yaşadık. Aklımızı başımıza almamız için daha neyi yaşamamız gerekiyor? Biz 16 Nisan'da cumhurbaşkanı seçimi yapmayacağız. 18 maddelik bir anayasa değişikliğini oylayacağız. Bu geçecek inşallah. Daha sonra yapılacak seçimlerde halk kimi Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyorsa ona, hangi partileri Meclis'te görmek istiyorsa ona oy verecektir. Milletin seçeceği cumhurbaşkanına da parlamentoya da herkesi saygı duyması gerekiyor. Yeni sistem 'tek adam' rejimi getirmiyor. Tam tersine mevcut sistemde yüzde 45'in üstünde oy alan bir parti, cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakan ve tüm bakanları belirliyor. Yeni sistemde milletimiz bir başkasını cumhurbaşkanı seçtiği gibi parlamentonun çoğunluğunu da bir başka partiye verebilir. Bu da denge denetimini çok yerinde ve doğru, güçlü, kuvvetli bir şekilde sağlar. Burada yürütme yetkisinin tek elde toplanması var. Bu da doğrudur."

Destici, 16 Nisan'da halk oylaması sonucunda "evet" de çıksa "hayır" da çıksa Türkiye'nin yoluna devam edeceğini, vatandaşların bu konuda endişeye kapılmaması gerektiğini vurguladı.

Halk oylamasında "hayır" çıkması halinde enkaza dönüşmüş, köhnemiş darbe anayasası ve darbe yasalarıyla devam edileceğini dile getiren Destici, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Fakat 'evet' çıkarsa artık Türkiye, demokrasisini daha güçlendirmiş bir şekilde, yeni umutlarla yoluna devam edecek. Türkiye'nin önü daha da açılacak. Biz buna inandığımız için güçlü bir şekilde 'evet' diyoruz. Biz bunun, milletin iyiliğine, devletin bekasını sağlamlaştırmasına, ülkenin birliğine ciddi katkı yapacağına inanıyoruz. Milletin istiklali ve istikbali için önemli olduğunu düşündüğümüzden ötürü 'evet' diyoruz. Sonuna kadar 'evet' demeye devam edeceğiz. Biz burada devletin, milletin aleyhine bir şey görmüyoruz. Tam tersine, bu getirilen sistemi, devletin ve milletin, Türk ve İslam coğrafyasının lehine gördüğümüz için 'evet'in yanındayız ve yanında durmaya devam edeceğiz."

- "Güçlü bir 'evet' çıkacak"

BBP Genel Başkanı Destici, halk oylaması sonucunda anayasa değişikliği için "evet" çıkacağına inandığını söyledi.

Oy oranına ilişkin bir rakam belirtmenin ve bunun üzerinden bir yorum yapmanın erken olduğuna inandığını belirten Destici, "Evet cephesinde AK Parti, MHP ve BBP yer alıyor. Başka parti mensuplarının da bu cepheden yana tavır sergileyeceklerini düşünüyorum. Güçlü bir 'evet' bekliyorum. 'Evet' blokunun üç siyasi partisinin son seçim oy oranı yüzde 65 civarında. Kendi içinden fire olsa bile dışarıdan gelecek destek bu fireyi tolere edecektir. Dolayısıyla güçlü bir 'evet' çıkacaktır." dedi.

Destici, karşı cephede yer alanların da dışlanmaması ve bunların da ikna edilmesi gerektiğini dile getirdi.

"Bazen siyasette ne dediğiniz kadar nerede durduğunuz da önemlidir." diyen Destici, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hayır diyenin de tercihine saygı duymak gerektiğine inanıyorum. Terörist her zaman teröristtir. Vatan haini de her zaman vatan hainidir. Dolayısıyla bunları ayrı bir kategoride değerlendirmenin ve 'hayır'ın dışında tutmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Burada gerçekten vatanı, ülkesi, bayrağı ve geleceği için 'hayır' demenin doğru olduğuna inandığı için tercihini bu yönde kullananlara haksızlık yapmamak gerekiyor. Burada çok keskin bir nitelemenin ve ayrım yapmanın doğru olmadığın düşünüyorum. Tam tersine bizim birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe ihtiyacımız var. 'Hayır' diyenleri de kucaklayarak 'evet'i yükseltmeliyiz."

Destici ve beraberindekiler daha sonra Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünü ziyaret etti.


Yorumlar