Yeni sistem servisçileri kara kara düşündürüyor

İstanbul Umumi Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Anadolu Yakası Temsilcisi Günhan Sinar,  servisçilerin  kaygılı olduğunu söyledi . Sinar, “Biz velilerimizin öğrencilerini taşıyarak para kazanıyoruz. Veliler evlerinin yakınındaki okula gitmek zorunda kalırsa servisçilerin de taşıyacağı öğrenci sayısı azalacak. Servisçi arkadaşlarımız bu konudaki rahatsızlıklarını dile getirdiler. Zararın boyutunu şu anda bilmek mümkün değil. Ama ne kadar az öğrenci taşınırsa servis işletmecisinin o kadar az para kazanacağı ortada. Biz İstanbul'da günde 2 milyona yakın öğrenci taşıyoruz. Bu potansiyelin ne kadarı etkilenir, ne kadar öğrenci evinin yakınındaki okula gidecek, hangi okullar nitelikli, hangileri niteliksiz, bilmediğimiz için net bir zarar rakamı söylemek mümkün değil. Servisçiler kaygılı, servisçiler zaten kendi sorunlarından dolayı da kaygılı" dedi.    

Servis şoförleri ise taşıyacakları öğrenci sayısının azalacağını belirtiyor. Servisçiler öğrencilerin evlerine yakın okulları tercih etmeleri durumunda yürüyerek evlerine gideceklerini belirterek bu yüzden gelirlerinin azalacağı ifade etti.

MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan ise  iyi liselerin olduğu semtlere göçlerin olacağını ifade etti. Özcan,  “Artık Türkiye'de insanlar eğitimin öneminin farkında. Modern toplumda eğitim çok önemli. Modern toplumda örgün eğitim çok önemlidir ve dünyanın her tarafında artık insanlar sizi işe alırken, sizin cinsiyetinize, ırkınıza, dilinize, dininize, renginize bakmıyor. Ne biliyorsunuz, ne yapabiliyorsunuz, hangi mesleki erdemlere sahipsiniz? Bunlara bakılıyor. Durum bu olunca eğitim önemli. Eğitim servetin kaynağı, prestijin, statünün, gücün kaynağı. Bunun için eğitim modern toplumda çok önemli. Bütün veliler çocuğunu iyi eğitim veren okula göndermek istiyor. Dolayısıyla çok fazla sayıda çocuk sınava girecektir. Eğer sizin mahallenizdeki okullar iyi eğitim veriyorsa, bende başka bir yerde oturuyorsam, sizin mahalledeki okula hayran kalıyorsam, bir yolunu bulurum sizin o mahalleden bir ev kiralarım. Ev kiralayamazsam 'senin evin bir odasını bana kiraya ver' derim. Bir şekilde bir yol bulurum oraya gelirim. Göç başlayacaktır, bunun için de kimse kimseyi ayıplamasın. Çünkü çocuğun geleceği, hayatı söz konusu. Kaderimiz eğitim ile yazılır. Eğer benim gelecekte nasıl bir hayat yaşayacağımı, hangi mahallede oturacağımı, kaç lira para kazanacağımı, hatta kiminle evleneceğimi, arkadaşlarımın kim olacağını aldığım eğitim belirliyorsa, siz beni tutamazsınız. Ben o iyi okulun olduğu mahalleye göç ederim. Ya da çocuğuma ders aldırırım, yer altı, yer üstü bir yere çocuğumu gönderirim o sınava hazırlarım, sokarım. Bunu da kimse önleyemez" şeklinde konuştu.