Yeni asgari ücretin açıklanması

ANKARA (AA) - Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonundan (TÜRK-İŞ), "Asgari Ücret Tespit Komisyonunun işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğu görüşüyle belirlenen asgari ücrete, Komisyonda işçi kesimi adına görev yapan Türk-İş temsilcileri katılmamış ve muhalif kalmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.

TÜRK-İŞ'ten yapılan yazılı açıklamada, Konfederasyon temsilcilerinin muhalif kalma gerekçelerine yer verildi.

Açıklamada, ekonomik büyümenin işçilere yansıtılmadığı, işçilerin yine fedakarlığa zorlandığı ve bu yaklaşımın gittikçe artan gelir adaletsizliğinin çalışanlar aleyhine daha da bozulmasına neden olduğu savunuldu.

İşçi temsilcilerinin, Komisyon çalışmaları başladığında mevcut asgari ücrete hedeflenen enflasyon ya da biraz üzerinde belirlenecek oranda yapılacak artışın yeterli olmayacağı, olumsuz yaşama şartlarını beklendiği ölçüde düzeltmeyeceği, bu nedenle kabul edilemez olduğunu belirttikleri bildirildi.

Komisyonun verdiği görev doğrultusunda Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), bir çalışanın geçim şartlarını hesapladığına işaret edilen açıklamada, aile unsurunun bulunmadığı bu hesaplamaya göre, 2017 Kasım ayı itibarıyla ağır bir işte çalışan bekar bir işçinin aylık harcama tutarının net bin 893 lira 90 kuruş olduğu aktarıldı.

İşçi kesiminin, TÜİK tarafından belirlenen net tutarın temel alınmasını talep ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Asgari ücret, pazarlık ücreti değildir. Bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücrettir ancak işçi kesiminin bu talebi, Komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından dikkate alınmamıştır. Asgari ücret, pazarlık konusu yapılmış ve düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir. Bu yaklaşım gelir eşitsizliği ve adaletsizliğini daha da büyütmektedir. Kararlaştırılan asgari ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların bir yansımasıdır.

Devlet, sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır. Asgari ücret artışını gerekçe yaparak, çalışanları işsizlik ve kayıt dışı istihdamla karşı karşıya bırakmanın doğru bir yaklaşım olmadığı açıktır. Komisyonun işveren-hükümet temsilcileri tarafından belirlenen asgari ücret, işçilerin ve toplumun beklentilerini karşılamamıştır. Bu durumun iş barışını ve sosyal barışı bozabileceği endişesi maalesef devam etmektedir. Komisyonca işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz."