Yemen'de Salih'in ardından partisi geleceğini arıyor

- Yemen'de on yıllardır ülkeyi yöneten Genel Halk Kongresi Partisinin, kurucu lideri ve devrik Cumhurbaşkanı Salih'in Husiler tarafından öldürülmesinin ardından BAE'nin de devreye girmesiyle üçe bölünebileceği ifade ediliyor - Husilerle mücadelede daha güçlü olma adına Salih'in öldürülmesinden sonra GHK'de safları birleştirmek için ciddi çaba sarf eden Suudi Arabistan destekli Başbakan Bin Dağr, "yaşanan ihtilafların geride kaldığını ve Salih'in oğlu Ahmed'in hem ülkenin hem de partinin geleceğinde yer alacağını" söyleyerek parti mensuplarına birlik çağrısında bulundu - BAE, son günlerde pek çok GHK yöneticisine kucak açan Kahire ile Abu Dabi arasında mekik dokuyan Salih'in oğlu Ahmed ile Sultan el-Burkani'yi destekliyor - Husiler, Salih ailesinden uzak isimlerle bir ittifak kurmak suretiyle partinin Sana'daki tabanını saflarına katmak istiyor - Yemenli siyaset uzmanı ve yazar Zerka: "Bin Dağr'ın Salih'in oğlu Ahmed ile yeni bir sayfa açabilecekleri yönündeki açıklaması, BAE'nin Ahmed Salih üzerinden partiyi bölme girişimini engelleme yönünde atılan bir adım"

Google Haberlere Abone ol
Yemen'de Salih'in ardından partisi geleceğini arıyor

SANA (AA) - ZEKERİYA EL-KEMALİ - Yemen'de geçen ağustos ayında 35'inci kuruluş yıl dönümünü kutlayan Genel Halk Kongresi (GHK) Partisi, kurucu lideri ve devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in 4 Aralık 2017'de Husiler tarafından öldürülmesinin ardından bölünme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Liderini arayan partinin geleceği hakkında farklı senaryolar gündeme gelirken, GHK'nin içinden "Husiler, meşru yönetim ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) etkisinde olmak üzere üç farklı oluşumun çıkarılacağı" görüşü ağırlık kazanıyor.

Salih, 1982'de kurduğu GHK'nin 35'inci kuruluş yıl dönümünü 24 Ağustos 2017'de kendi destekçileri ve Husiler tarafından yönetilen başkent Sana'nın Sebin Meydanı'nda coşkulu bir kalabalık eşliğinde kutlamıştı.

Cumhurbaşkanı Abdulkerim el-Arşi'den sonra 17 Temmuz 1978'de Yemen'in 6'ncı Cumhurbaşkanı olan ve Arap Baharı sürecinde koltuğunu bırakmak zorunda kalan liderlerden biri konumundaki Salih, 25 Şubat 2012'de görevinden ayrılmasına rağmen GHK liderliğinden ve ülkeden ayrılması yönündeki teklifleri ısrarla reddettiğinde partiyi kendisinden sonra yönetecek alternatif bir ismin olmadığının farkındaydı.

Salih'in 21 Eylül 2014'te Sana'yı ele geçiren Husiler ile ittifak kurması, pek çok kesimde olduğu gibi GHK kadrolarında da şaşkınlık yaratmış, partideki bazı yöneticiler Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi liderliğindeki meşru hükümetten yana tavır almıştı. GHK'de "ilk çatlak" olarak yorumlanan bu duruma rağmen Salih, geçen aralık ayında bir zamanlar ittifak kurduğu için eleştirildiği Husiler tarafından öldürülene kadar partideki konumunu korumayı başardı.

- Husilerle yapılan ittifak, GHK'ye ilk darbeyi vurdu

Salih liderliğindeki GHK, Arap Baharı sürecindeki halk ayaklanmalarının ardından Körfez ülkelerinin girişimiyle 2011'in sonlarında Yemen'deki siyasi partilerden oluşturulan ve Husilerin başkent Sana'yı ele geçirdiği 2014'e kadar iktidarda kalan Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin bir parçası olmayı sürdürdü.

Bu dönem zarfında yıllardır alıştığı iktidardan muhalefet konumuna düşen Salih'in partisi, Cumhurbaşkanı Hadi tarafından sık sık "geçiş sürecini baltalamak" ile suçlandı.

Salih'in perde arkasında Husilerle ittifak kurduğu ve Sana'yı ele geçirmeleri konusunda kolaylık sağladığı yönündeki iddialar, Ağustos 2016'da devlet işlerinin idaresi için Husiler ile "Yüksek Siyasi Konsey" oluşturmaları ve sonrasında uluslararası alanda meşruiyet kazanamasa da "Ulusal Kurtuluş Hükümeti"ni kurmaları ile resmen gün yüzüne çıkmış oldu.

Husiler ile yapılan ittifak GHK'de çözülmelere neden oldu. Halihazırda meşru hükümetin Başbakanı olan Ahmed bin Dağr GHK Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılırken, GHK Genel Kurulu üyelerinden Reşad el-Uleym el-Burkani ve Muhammed eş-Şayif gibi isimler de meşru hükümetin safında yer almayı tercih etti.

Üst düzey yöneticilerin partiden ayrılmasını fırsat bilen Husiler ise GHK'nin yapısını zayıflatmaya ve yönetimdeki etkisini kırmaya çalışmakta bir sakınca görmedi. Parti içerisinde derinleştirilen koltuk tartışmaları üzerine Husi yöneticiler, GHK'nin kendilerine karşı rakip olma gücünü yitirmesi için kurucu lider Salih'in uzaklaştırılması çağrısında bulundu.

Salih'i dize getirmek için yaklaşık 3 ay süren yoğun çabaların sonuç vermemesi üzerine iki grup arasındaki anlaşmazlık aralık ayı başında fiili çatışmalara döndü. Sana'da kaldığı söylenen evin bombalanmasının ardından Senhan aşiretine sığınmak üzere yola çıkan Salih, 4 Aralık 2017'de yolda pusuya düşürülerek Husilerin silahlı saldırısında öldürüldü. Söz konusu saldırıda Husiler, GHK Genel Sekreteri Arif ez-Zuka'yı da öldürdü.

- GHK'nin geleceği de Yemen gibi "belirsiz"

GHK lideri Salih ve Genel Sekreteri Zuka'nın Husiler tarafından öldürülmesinin üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen partide, üç yılı aşkın süredir çatışmalara sahne olan ülkedekine benzer bir belirsizlik hakim.

Salih'in yerine geçecek isim konusunda yerel ve bölgesel çabalar sürerken halihazırda Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri arasında adeta ikiye bölünmüş durumdaki GHK, BAE gibi dış aktörlerin de oyuna etkin şekilde dahil olma arzusu göz önüne alındığında kurucu liderinin öldürülmesinin ardından 3'e hatta 4'e bölünme yolunda.

Kurulduğu 1982'den bu yana başkanlığını Salih'in yaptığı GHK'nin genel başkan yardımcılığı koltuğuna oturan isimlerin bir bir meşru yönetim safına geçerek burada üst mevkilerde kendilerine yer bulması da dikkati çekiyor.

2007'de GHK Genel Başkan Yardımcısı olan Abdurabbu Mansur Hadi, 2011'deki halk ayaklanması sonrasında Salih'in yerine Cumhurbaşkanı oldu. Husilerin Eylül 2014'te Sana'yı ele geçirmesinin üzerine ülkenin güneyinde yer alan ve şu an "geçici başkent" konumundaki Aden'e giden Hadi, 2015'te Husilere karşı Yemen'e müdahale edilmesi için Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap askeri koalisyonundan destek istedi. Hadi'nin yerine GHK Genel Başkan Yardımcılığına getirilen Ahmed bin Dağr'ın da 2015'te Husilerin yanında yer alan partisinin aksine meşru hükümete destek vermesi üzerine parti komitesi bu göreve son olarak Sadık Emin Ebu Ras'ı getirdi.

Husilerle mücadelede daha güçlü olma adına Salih'in öldürülmesinden sonra GHK'de safları birleştirmek için ciddi çaba sarf eden Suudi Arabistan destekli Cumhurbaşkanı Hadi ve Başbakan Bin Dağr'ın önüne şu an farklı bir engel bulunuyor. O da üç yıldan bu yana BAE'nin başkenti Abu Dabi'de ikamet eden Salih'in büyük oğlu Ahmed Ali Abdullah Salih.

GHK'nin geleceğini konuşmak üzere Aden'den Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giden Başbakan Bin Dağr, "yaşanan ihtilafların geride kaldığını ve Salih'in oğlu Ahmed'in hem ülkenin hem de partinin geleceğinde yer alacağını" söyleyerek parti mensuplarına birlik çağrısında bulundu.

- BAE, Salih'in oğlu Ahmed'i sahaya sürüyor

Bin Dağr ve Hadi'nin katıldığı "Riyad görüşmeleri" bir tarafa, siyasi kaynaklar BAE'nin son günlerde pek çok GHK yöneticisine kucak açan Kahire ile Abu Dabi arasında mekik dokuyan Salih'in oğlu Ahmed ile Sultan el-Burkani'yi desteklediğini ifade ediyor.

Salih'i öldürdükten sonra Sana'nın tek hakimi konumundaki Husiler ise "Riyad görüşmeleri" ve "Abu Dabi-Kahire görüşmeleri" bir yana GHK'den başkentte kendilerine silahlı destek gücü sağlayacak üçüncü bir oluşum çıkarmanın yollarını arıyor.

GHK'ye yakın kaynaklar, Husilerin Salih ailesinden uzak isimlerle bir ittifak kurmak suretiyle partinin Sana'daki tabanını saflarına katmak istediğini ifade ediyor.

Salih'in Husiler tarafından öldürülmesini sevinçle karşılayan GHK mensubu üst düzey yöneticilerin olduğuna dikkati çeken kaynaklar, partinin genel başkan yardımcısı olan Sadık Ebu Ras'ın ise Husilerle ittifakı kabul edip etmeyeceğini kestirmenin şu an için mümkün olmadığını söylüyor.

- GHK liderliğinde savaşı kim kazanır?

GHK liderliğini elde etmek için verilecek mücadelenin, Yemen'de İran'dan destek almakla suçlanan Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonunun desteklediği meşru hükümet güçleri arasında uzun süredir devam eden zorlu askeri mücadeleden daha kolay olmayacağı ifade ediliyor.

Suudi Arabistan'ın onayından geçen Hadi ve Bin Dağr tarafından oluşturulacak bir GHK'nin daha ağırlık sahibi olacağı ve uluslararası arenada kabul göreceği belirtilirken, Husiler tarafından sunulacak partinin ise silah tehdidi altındaki bir oluşum olarak görüleceği görüşü ağırlık kazanıyor.

- Bin Dağr'dan BAE'ye "karşı atak"

Yemenli siyaset uzmanı ve yazar Ahmed ez-Zerka, meşru hükümetin GHK'yi saflarına katmak için çaba göstermekten geri durmayacağını belirtirken, Hadi'nin parti yöneticilerini kucaklayan tavrını "yerel ve bölgesel güçler karşısındaki konumunu güçlendirmek için attığı bir adım" olarak değerlendiriyor.

Zerka, "Başbakan Bin Dağr'ın Salih'in oğlu Ahmed ile yeni bir sayfa açabilecekleri yönündeki açıklaması, BAE'nin Ahmed Salih üzerinden partiyi bölme girişimini engelleme yönünde atılan bir adımdır." dedi.

Geçmişte yaşanan büyük düşmanlıklar ve tarafların birbirlerini suçlayan tavrı göz önünde "yeni sayfa açma" konusunun fiili anlamda başarılı olmasını mümkün görmeyen Zerka, "Birden fazla GHK, birden fazla oluşum olacak. Parti artık ikiye bölünmeden önceki haline dönmeyecek...Bugün biri Husilerin diğeri Hadi'nin olmak üzere zaten iki oluşum var ve gelecekte buna bir de BAE'nin oluşumu eklenecek." değerlendirmesinde bulundu.

- GHK'de oğul Salih dönemi mi?


Ahmed Salih'in, Birleşmiş Milletler'in (BM) yaptırım listesinde yer alması ve özellikle babası Ali Abdullah Salih'i yalnız bırakan bu kadroyla siyaset yapma konusunda çok istekli olmaması, gözlemcilerin "GHK'de oğul Salih dönemine" şu an için uzak bir ihtimal olarak bakmalarına neden oluyor.

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın yaşandığı Yemen'de meşru yönetime darbe yapan Husiler, 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde tutuyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Yemen hükümetine destek veriyor.

Yorumlar