"Yemek ihalelerinde en ucuz şartının aranması yanlış"

- İSO Endüstriyel Yemek Sanayii Komitesi Meclis Üyesi Bozdağ: - "Yemek ihalelerindeki en büyük yanlış alıcının ucuz fiyat beklentisi" - "Yemek ihalelerinde en ucuz şartının aranması yanlış. Ucuzluk değil, kalite aranmalı. İlgili kurumlarca ham madde için belli standartlar getirilmeli" - "Kilosu 3,5 liraya da pirinç var, 1,8 liraya da... Firma ham madde fiyatlarında en ucuz ve kalitesiz olanı seçerek zehirlenmelerin yaşanmasına neden olabilir"

Google Haberlere Abone ol
"Yemek ihalelerinde en ucuz şartının aranması yanlış"

İSTANBUL (AA) - MUSAB TURAN - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Endüstriyel Yemek Sanayii Komitesi Meclis Üyesi Hüseyin Bozdağ, yemek ihalelerindeki en büyük yanlışın alıcının ucuz fiyat beklentisi olduğunu belirterek, "Yemek ihalelerinde en ucuz şartının aranması yanlış. Ucuzluk değil, kalite aranmalı. İlgili kurumlarca ham madde için belli standartlar getirilmeli." dedi.

Bozdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde artan toplu zehirlenme hadiselerine değinerek, alınabilecek tedbirleri sıraladı.

Yemek ihalelerindeki en büyük yanlışın "alıcının ucuz fiyat beklentisi" olduğunu dile getiren Bozdağ, bu ucuz fiyat beklentisinin fırsatçı yemek firmalarının ekmeğine yağ sürdüğünü vurguladı.

Bozdağ, "Baktığımız zaman kilosu 3,5 liraya da pirinç var, 1,8 liraya da... Firma ham madde fiyatlarında en ucuz ve kalitesiz olanı seçerek zehirlenmelerin yaşanmasına neden olabilir. Şu anda kaliteli yağlar 98 lira civarındayken piyasada 68 liraya yağ var gider onu alır. Çünkü adam ucuza yemek satma hedefiyle yola çıkmış. Çalakalem bir hesapla, sayı büyük olduğu için girmiş bu işe ama bir yerde muhakkak patlar." diye konuştu.

Endüstriyel yemek üretim şirketlerinin alıcılar tarafından belirlenen çok düşük ücretlere itiraz etmemesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Bozdağ, Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonunun (YESİDEF) her yıl 3 öğün yemek fiyatını belirlediğini anımsattı.


- "30 liralık yemek 18,75 TL'ye satılıyor"


Bozdağ, "Üç öğün yemeği 30 lira diye belirledi ama maalesef Manisa'da yaşanan hadise gösterdi ki sayı büyük diye oradaki müteahhit o işe giriyor. Çalakalem çalışarak olmaz bu işler. Müteahhit 30 liralık yemeğin bedeli için 18,75 liraya anlaşıyor. " dedi.

Toplu yemek alımlarında Kamu İhale Kanunu uyarınca ihale fiyatının belirleyici olduğunu hatırlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü.

"Başımıza böyle bir şer geldi, ehven-i şer diyelim biz buna (Manisa'daki zehirlenme), masanın etrafına Kamu İhale Kurumu, Sayıştay, yemek sanayicisi ve tabakta buluşan sektörlerin paydaşları bir araya gelmeli. Ucuz fiyat baskısını kaldırıp kaliteli yemek için ham madde standartlarını ve fiyat ölçeklerini belirlemeliyiz. Ancak maalesef toplu yemek sanayisinin yüzde 50'sini oluşturan bu pazara, İSO olarak sanayicilerin yoğun olarak bulunduğu bizlere böyle bir talep gelmedi.

Altını çizmek istediğim şu; ucuz yemeğin önüne geçilmezse Manisa'daki gibi hadiseler artabilir. Buna karşı önlem almalıyız. Yemek ihalelerinde en ucuz şartının aranması yanlış. Söylediğimiz gibi ucuzluk değil kalite aranmalı, ilgili kurumlarca ham madde için belli standartlar getirilmeli."


- "Yemek şirketi belgelerini göstermek zorunda"


Bozdağ, Türkiye'de son 10 yılda yemeğin satın almasını yapan idarecilerin yemeğin tüketildiği yerde personelle aynı yemekten yemeye başladığını kaydederek, "Fabrikalar şehrin dışına çıktıkça yemeği satın alan patron ya da üst düzey yönetici yemeği kendisinin de yiyeceğini bilerek daha doğru firmalar seçmeye başlıyor. Son 10 yılda endüstriyel yemek üretim sektörü ileriye gitti. Ancak ucuz yemek baskısı sektörü zorluyor ve olumsuz hadiseler yaşanmasına neden oluyor." dedi.

Doğru ve güvenilir yemek almak için kurum ve şirketlerin Gıda Sicil ve Kayıt Onay Belgesi'ne sahip yemek şirketlerini tercih etmesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, çalışanların bu belgeyi görmek isteyebileceklerini ve buna hakları olduğunu aktardı.

Bozdağ, yemek şirketinin belgelerini göstermek zorunda olduğunun altını çizerek, "İş verenin size sağladığı yemekten memnun değilseniz ve sürekli cebinizden para verip dışarıdan yemek sipariş ediyorsanız yemek şirketinden bu belgeleri görmek isteyin. İnanın yemeklerine çeki düzen verecektir." diye konuştu.

Şirketlerin mutlaka bir çatı kuruluş olan YESİDEF ya da bulunduğu ildeki yemek sanayicileri derneğine bağlı olması gerektiğini dile getiren Bozdağ, "Ayrıca yemek alan işletmeler anlaşmadan önce endüstriyel yemek üreten firmalara daha önce endüstriyel yemek yapıp yapmadığını sormalı." uyarısında bulundu.

Yorumlar