"1964 Tokyo Olimpiyatları'na gitmiş bir yelkencinin, Metin Akdurak'ın geliniyim ben. Onun için Tokyo bize çok şey ifade ediyor. İnşallah oradan madalyalarla dönmek istiyoruz."
Türkiye Yelken Federasyonu olağan genel kurulunda başkanlığa
seçilen Çeşme Yelken Kulübü Başkanı Özlem Akdurak, "Ülkemizde
yürürlükteki kıyı kanunu denize en azından 50 metre sınırı
korumamız gerektiğini söylüyor. Aslında biz icraatta fiilen yasak
bir sporun temsilcileriyiz. Hal böyle olunca bütün yelken kulüpleri
ağır ecrimisil bedelleri ödüyorlar" dedi.
Akdurak, yaptığı açıklamada, genel kurul sürecinde tüm
Türkiye'deki yelken kulüplerini dolaşıp, kendileriyle tanıştığını,
gidemediği yerleri de önümüzdeki dönemde ziyaret edeceğini
kaydetti.
Delegelerin hem projelere hem de çözüm önerilerindeki samimiyetine
inandığını aktaran Akdurak, şöyle konuştu:
"Bu seçim süreci enteresandı. Başarıyı hedefleyerek başladım ama
Serhat Bey'in de ciddi bir emeği var. Camiada uzun yıllardır hizmet
eden birisi. Ben ona nispeten daha yeni bir yüzüm. Beni yeni yeni
tanıyan yelken kulüpleri var. Kolay bir süreç olmayacağı belliydi.
Gerçekten temposu yüksek bir dönem geçirdiğimi itiraf ediyorum.
Sonucu aşağı yukarı 2-3 oy farkla doğru tahmin etmişim. Hep
kötümser bir listeyle hareket etmeyi seviyorum. Ben 19 oy fark
bekliyordum, gelemeyenler oldu, 14 oy farkla bitirdik."
Akdurak, başlangıçta seçimin 3 adayla gerçekleşeceğini ancak eski
federasyon başkanlarından Azat Baykal'la birleştiklerini, sonuçta
seçimi "Yelkende güvenli gelecek" ekibi olarak kazandıklarını
kaydetti.
"Aslında biz icraatta fiilen yasak bir sporun
temsilcileriyiz"
Sportif ve olimpik hedeflerinin çok önemli olduğunu kaydeden
Akdurak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yelken sporu denize sıfır noktasında icra edilmesi gereken bir
spor. Fakat ülkemizde yürürlükteki kıyı kanunu denize en azından 50
metre sınırı korumamız gerektiğini söylüyor. Aslında biz icraatta
fiilen yasak bir sporun temsilcileriyiz. Hal böyle olunca bütün
yelken kulüpleri ağır ecrimisil bedelleri ödüyorlar. Girdileri az
olan bir branş bu, takdir edersiniz ki tribünü de olmayan bir
branş. Gelir imkanı kısıtlı kulüpleri oldukça zorlayan ağır mali
yükler geliyor."
Akdurak, mali konulardaki olumsuzluklar nedeniyle kulüplerin
sportif planlama, düzenli kadro istihdamı, malzemede temini gibi
konularda kan kaybettiğini belirterek, "Bu konuya hukuken çözüm
bulmadan kulüplerin güçlenmesi mümkün değil. Olimpiyat yolunda da,
sporcuyu 7 yaşında olimpiyat seviyelerine geldiği yaşa kadar, onu
ve ailesini bu bilinçlendiren kulüpler. Türkiye genelinde
kulüplerimizi bu zafiyetten kurtarmazsak elit sporcu seviyesinde de
iddialı olamayız düşüncesindeyim. En büyük hedefim Türkiye
genelinde kalıcı çözüm bulmak istiyorum. Bu sorunları aştığımız
takdirde Olimpiyat madalyasına yaklaşacağımıza eminim." diye
konuştu.
"Bütün dünyada olimpiyatlardan sonra diğer olimpiyatın hazırlığı
başlar. Biz de bunun için zaten daha seçime giderken neler
yapacağımızı, nasıl adımlar atacağımızı planlayarak geldik. Devir
işlemlerini tamamlar tamamlamaz hemen girişimlerimizi başlatacağız.
Bizim kendi içimizdeki yapılanmamız çok önemli. Biz çok sesli,
kuvvetler ayrılığı olan bir katılımcı yönetim diyoruz. Teknik
kadromuz olacak, bunun altında da sınıf birliklerimiz hayata
geçecek. Her sınıfın bir alt federasyon gibi çalışacağı sınıf
birlikleri olacak."
"Olimpiyat hazırlığına derhal başlamak istiyoruz" diyen Akdurak,
"Tokyo bizim için çok önemli. Tokyo ile bir duygusal bağımız da
var. 1964 Tokyo Olimpiyatlarına gitmiş bir yelkencinin, Metin
Akdurak'ın geliniyim ben. Onun için Tokyo bize çok şey ifade
ediyor. İnşallah oradan madalyalarla dönmek istiyoruz. Bu açıdan
hemen önümüzdeki hafta çalışmalara başlayacağız." diyerek sözlerini
tamamladı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar