Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı

- Başbakan Yıldırım: (1) -"Yüzde 5'in üzerinde büyümeyi tutturmak için ekonomik kurgumuzu, düzenlemelerimizi buna göre yapıyoruz. Bunu yaparken de mali disiplinden vazgeçecek değiliz" - "Bu küresel krizin sorumlusu gelişmiş ülkelerdir, gelişmekte olan ülkeler değil"

Google Haberlere Abone ol
Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, yüzde 3'ün altındaki büyümelerin ilave istihdam yaratmayacağını, ekonomide ciddi sıçrama gerçekleştirmeyeceğini belirterek, "Yani büyüme tamam ama büyüme belirli bir barajın üzerinde olması lazım. O yüzden gelecek yıllar için Orta Vadeli Planda yüzde 5'in üzerinde büyümeyi tutturmak için tüm ekonomik kurgumuzu buna göre yapıyoruz. Tabii bunu yaparken de mali disiplinden vazgeçecek değiliz." dedi.

Yıldırım, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisinde düzenlenen Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 9. Toplantısında,Türkiye'nin yatırım, ticaret ve finans sektöründe çok daha önemli konuma geleceğini anlattı.

Özellikle İstanbul Finans Merkeziyle ilgili adımları attıklarını, merkezin inşaatı ve kurulması için kapsamlı bir altyapı çalışmasının hızla devam ettiğini aktaran Yıldırım, yaklaşık 7 milyar dolarlık bir yatırımla bölgesel daha sonra küresel anlamda önemli bir finans merkezi oluşturmayı planladıklarını dile getirdi.

Yıldırım, merkez tamamlandığında günlük 80 bin insanın gelip gideceği bir yer haline geleceğini kaydederek, geçtiğimiz günlerde temelini attıkları finans merkezinin 2020 yılına kadar tamamlanmış olacağını söyledi.

Yatırım Dayanışma Konseyini uluslararası iş dünyasının görüş ve önerilerini almak için 2004 yılında başlattıklarını, daha önce yapılan 8 toplantıyla ilgili de her yıl değerlendirme ve izleme mekanizması koyduklarını ifade eden Yıldırım, raporlama yapılarak bir sonraki toplantıda, bir önceki toplantının sonuçları, oradan öğrenilen derslerin gözden geçirildiğini, sonrası için ne yapılması gerektiğine karar verildiğini belirtti.

Şimdiye kadar 20 ülkeden 1,5 milyon insana iş sağlayan, 66 civarında küresel firmanın temsilcisinin toplantılara gelerek görüş ve önerilerini paylaştığını anımsatan Başbakan Yıldırım, toplantılarda dile getirilen konuların şeffaf, rekabetçi ve öngörülebilir bir yatırım ortamını tesisinde kendileri için yol gösterici olduğunu bildirdi.

"Sizlerin görüşleri, katkıları, önerileri bundan sonra ekonomi dünyamız, iş alemimiz, yeni yapısal dönüşümler, alacağımız kararlar için de önemli bir zemin oluşturacaktır." diyen Yıldırım, Türkiye'nin son 14 yılda çok önemli işler başardığını söyledi.

Türkiye'nin yapısal dönüşüm reformları gerçekleştirdiğini, demokratikleşme yolunda çok ciddi adımlar attığını, bunlarla beraber kalkınma ve ekonomik büyüme alanında da kayda değer iş yaptıklarını dile getiren Yıldırım, "Eğer 2002 AK Parti hükümetinin ilk defa göreve geldiği yıllardaki Türkiye'nin ekonomik görünümüyle bugünkü görünümünü kıyaslarsanız yapılanların neler olduğunu kolayca göreceksiniz. Ben rakamlara, oranlara, göstergelere girip, burada tereciye tere satacak değilim. Siz Türkiye'nin rakamlarını da biliyorsunuz, dünyanın rakamlarını da biliyorsunuz ve kimin küresel krizde hangi performansı gösterdiğini de biliyorsunuz." diye konuştu.

Dünya ekonomisinin 2008'den itibaren büyük bir küresel krizle karşı karşıya kaldığını anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu küresel krizin sorumlusu gelişmiş ülkelerdir, gelişmekte olan ülkeler değil. Gelişmiş ülkelerdeki yanlış yatırımlar, fiktif kazanç iştahı böyle bir küresel krizi ortaya çıkardı ve bundan sonra da ne oldu? Küresel anlamda güven bozuldu. Ülkelerin birbirlerine güvenleri azaldı, finansal piyasalar daha tedbirli hareket etmeye başladı. Böyle olunca da küresel ticaretin finansmanı zorlaştı. Küresel ticaretin finansmanı zorlaşınca, küresel büyüme azalmaya başladı. Yani bir anlamda dünya ekonomisi büyüme yerine daralma yoluna gitti. İşte bu birçok ülke için büyük bir felaket, bazı ülkeler içinde fırsat anlamına geldi. Türkiye olarak biz 2009'da başlayan ve hala devam etmekte olan küresel krizde ortaya koyduğumuz kararlı politikalar ve küresel krizin ilacının yatırım istihdam üretim olması gerektiği gerçeğinden hareketle 2009 dışında, 27 çeyrek boyunca büyümemizi sürdürdük. Hele hele şartların en kötümser olduğu 2015 yılında Çin ve Hindistan'ı çıktıktan sonra küresel büyüme 2. 1,8 ortalama. Türkiye yüzde 4 bir büyümeyi yakalamak suretiyle yine de durumu, yılı nispeten daha iyi kapatan ülkeler arısında yerini aldı."

Yıldırım, yüzde 3'ün altındaki büyümelerin ülkede ilave istihdam yaratmayacağını, ekonomide ciddi sıçrama gerçekleştirmeyeceğini vurgulayarak, büyüme oranının belirli bir barajın üzerinde olması gerektiğini vurguladı.

Binali Yıldırım, "O yüzden bizim gelecek yıllar için özellikle Orta Vadeli Planda yüzde 5'in üzerinde büyümeyi tutturmak için ekonomik kurgumuzu, düzenlemelerimizi buna göre yapıyoruz. Bunu yaparken de mali disiplinden vazgeçecek değiliz. Bir tarafı yaparken bir tarafı yıkarak yol almamız mümkün değil. Hem mali disiplinimizi koruyacağız hem de büyümemizi belirli bir düzeyin üzerinde tutmaya çalışacağız. Bunu nasıl yapacağız? Uzun vadeli üretime, istihdama ve nihayet ihracata yönelik tedbirlerle yapacağız." dedi.

(Sürecek)

Yorumlar