"Yaşananlar, İslamofobiden ziyade Rohingyafobi meselesi"
- Paris Fen Edebiyat Araştırma Üniversitesi Uzak Doğu Çalışmaları Başkanı Leider: - "Yaşananlar, İslamofobiden ziyade Rohingyafobi meselesi" - "Uluslararası medya, bu çatışmayı yalnızca basitleştirilmiş ikili bir mesele olarak görüyor: Yerel güçlerin desteklediği ırkçı Budist devlet, savunmasız Müslümanlara karşı. Fakat bu, karmaşık politik gerçekliğin sadece bir boyutu"
ANKARA (AA) – CANSU DİKME / AHMET SAİT AKÇAY - Fransa'daki Paris Fen Edebiyat Araştırma Üniversitesi Uzak Doğu Çalışmaları Başkanı Jacques Leider, Myanmar'ın Arakan eyaletinde yaşananları İslamofobiden ziyade "Rohingyafobi" olarak niteledi.
Leider, Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan'da sivillere düzenlediği saldırılar hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Halihazırda Arakan’da Müslüman ve Budist topluluklar arasında barışa her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğuna değinen Leider, “Yaşananlar, İslamofobiden ziyade Rohingyafobi meselesi. Geçen aylarda yaşanan şiddete rağmen, Arakan’da herhangi bir isyan ya da ülke genelinde karşı saldırı yaşanmadı.” diye konuştu.
Leider, Myanmar’ın doğusunda yaşanan çatışmanın sömürgeci arka planının tamamen unutulduğuna dikkati çekerek "Arakan'da hızla büyüyen Müslüman topluluk ve Budist topluluk arasındaki demografik farkın, son yıllarda yaşanan gerilimin tetikleyicisi olduğu göz ardı ediliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Arakan’da insanların marjinalleştirildiğini söyleyen Leider, buradaki ayrımın insanlarını kaynaştırma görevini yerine getiremeyen zayıf bir otoriter devlete işaret ettiğini kaydetti.
Arakan uzmanı Leider, "Açıkça görülüyor ki Arakanlı Müslümanlar 1970’lerden bu yana sistematik marjinalleştirilme ile karşı karşıya ve bunun sıklıkla altı çiziliyor. Vatandaşlık hakkının kaybedilmesi bunun sadece bir boyutu.” dedi.
Leider, Arakan’da yaşanan durumun ayrıntılarının ve ne denli karmaşık olduğunun yeterince bilinmediğine işaret ederek, medyadaki yaygın anlatımın son beş yılda neredeyse hiç değişmediğini vurguladı. Leider, şu ifadeleri kullandı:
“Uluslararası medyanın büyük kısmı, meselenin tarihsel karmaşıklığıyla ilgilenmiyor, ilgilendikleri tek şey (Arakan’daki) insani durum ve kimlik talep eden Müslüman topluluğa karşı insan hakları ihlali. Dolayısıyla, medyanın bu çatışmanın anlatımında kullandığı anahtar kelime topluluklar arası ‘barış’ değil, ‘Arakanlı Müslümanlara adalet’.”
Uluslararası medyanın yansıtılanın aksine Arakan’da yaşananların politik bir mesele olduğunu ifade eden Leider, "Uluslar arası medya, bu çatışmayı yalnızca basitleştirilmiş ikili bir mesele olarak görüyor: Yerel güçlerin desteklediği ırkçı Budist devlet, savunmasız Müslümanlara karşı. Fakat bu, karmaşık politik gerçekliğin sadece bir boyutu.” dedi.
- Arakanlı 603 bin Müslüman Bangladeş’e sığındı
Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadeleyi öne sürerek Arakan'da sivillere düzenlediği saldırılarda, 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Myanmar yönetiminin bölgeye giriş çıkışlara izin vermemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor.
Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 300'e yakın köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, 600 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden Bangladeş'e kaçtı. On binlercesi de Bangladeş'e kaçmanın yolunu arıyor. 1970'lerde yaklaşık iki milyon Müslümanın yaşadığı Arakan'da, sistematik saldırılardan kaçış nedeniyle rakam 200 binin altına geriledi.
Yorumlar