Yargıtay, Antalya’da görülen bir iş davasında dikkat çekici bir
karara imza attı. Ramazan O.A., bir ilaç şirketinde tanıtım
sorumlusuydu. Gece rapor hazırladığı için sabah işe geç
kalan A.’yı bölge müdürü aradı. A. ‘neredesin’ diye soran müdürün,
çekindiği için ‘sağlık ocağındayım’ dedi. Ancak, o sırada yolda
olduğu anlaşılan A.’nın işen son verildi. Mahkeme, ‘verilen bu ceza
ağır’ diyerek işe iadesine karar verdi. Son sözü söyleyen Yargıtay,
‘taraflar arasında güven ilişkisi sarsıldı’ diyerek kararı kararı
bozdu.
Ramazan O.A., olayın yaşandığı tarihe kadar 8 yıldır Nobel
İlaç A.Ş’de çalışıyordu. 1 Ağustos 2013 sabahı uyanan A. işe
geç kaldığını fark etti. A.’nın
uyandığı esnadan saat 09:00’du. A. telaşla giysilerini giydi; işe
gitmek üzere yola çıktı. Tam o esnada A., cep telefonundan arandı.
Arayan kişi A.’nın bölge müdürüydü.
Bölge müdürünün A.’ya sorusu ‘Neredesin Ramazan’ şeklinde oldu. A.
o sırada yolda olmasına karşın bir anlık kararla ‘sağlık
ocağındayım’ diyerek işte olduğunu belirtti. Ancak, bölge müdürü
A.’nın o sırada işte olmadığını tespit etti. Durum şirkete
bildirildi. A.’nın işine tazminatsız bir
biçimde son verildi.A., karara itiraz etti. Dava Antalya
6. İş Mahkemesi’nde görüldü. A. avukatı aracılığı ile yaptığı
savunmada özetle ‘Bu olay bir kez
yaşandı. Ben 8 yıldır bu şirkette çalışıyorum.
Herzaman mesai saatlerine özen gösterdim. Bir kez yaşanan olay
nedeni ile, fesihten başka yolara gidilmeliydi. Fesih kararı
geçersiz sayılsın, işe iademe sağlansın’ dedi.
MÜDÜRDEN ÇEKİNDİ İŞTE OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Yargılama sürecinde, A.’nın o sabah, müdürüne neden yalan
söylediği de anlaşıldı. Olayın yaşanmasından 2-3 ay önce, A.’nın
hamile olan eşi düşük yapmıştı. A. eşinin hamileliği nedeni ile
birkaç kez, bölge müdüründen izin istemişti. Olay günü de, müdürün
kendisine tepki göstereceğini düşünerek, yolda olmasına karşın
‘sağlık ocağındayım’ dedi.
YALAN SÖYLEDİĞİNİ KABUL ETTİ
Davalı Nobel İlaç adına yapılan savunmada ise özetle ‘Mesai saati
başlamasını rağmen görevinin başında değildi. Ayrıca sanki görev
yerindeymiş gibi yöneticisine yalan söyledi. Davacı savunmasında da
bunun ikrar etti. İş akdi haklı nedenle feshedildi” denilerek
davanın reddi istendi.
İŞ MAHKEMESİ: FESİH GEÇERSİZ
İş Mahkemesi, tarafları dinledikten ve gerekli belgeleri
topladıktan sonra şu kararı verdi: “Davacı tıbbi tanıtım sorumlusu
olarak çalışan biri. İşin özelliği gereği serbest zamanlı olarak
çalışıyor. Çalışması normal mesai kavramı içerisinde
değerlendirilemez. Mesaiye geç kalma tek başına iş akdinin feshine
gerekçe olamaz. Yöneticisine yanlış beyanda ve kusurlu oluğu
açık… Savunmasını usule uygun. Aynı durum daha önce
yaşanmamış. İhtar veya başka bir yatırım uygulanabilirdi. Doğrudan
işten çıkarma yoluna gidilerek, feshin son çare olması ilkesine
aykırı davranıldı. Feshin sebebi olarak gösterilen olay, haklı ve
derhal fesih sebebi olamaz.” İş Mahkemesi’nin, A.’nın işe dönüşünü
sağlayan kararını davalı şirket temyiz etti.
YARGITAY: GÜVEN İLİŞKİSİ SARSILDI
Davanın temyiz incelemesini Yargıtay 7. Hukuk
Dairesi yaptı. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin oybirliği ile aldığı bozma gerekçesi şöyle açıklandı:
“Yöneticiye yalan beyanda bulunmakla, işverenin haklı feshi
arasında açık bir orantısızlık var. Ancak taraflar arasında
güven ilişkisi sarsıldı. Ve iş ilişkisinin devamı işveren açısından
beklenemez. Bu nedenle fesih geçerli nedene dayanıyor.”
TAZMİNAT İÇİN YENİ DAVA
Yargıtay, bozma kararı ile birlikte yargılama giderlerini ve davalı
şirketin avukatlık ücretini de Ramazan O.A.’nın ödemesine karar
verdi.Yargıtay bozma kararı A.’nın aleyhine olsa da, tazminatını
alması için de kapı araladı. A.’nın avukatı Çiğdem Baysal,
müvekilinin tazminatının ödenmesi için yeni bir dava açtı. Anılan
davanın sürdüğü öğrenildi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar