Vatikan Kadın Danışma Konseyi Toplantısı

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: - "Medeniyetler ve inançlar arasındaki mücadele şiddetlenirken bizler ırkçılığın ve nefretin arttığı bu şartlara teslim olamayız. İnsan onuruna saygının temel alınacağı, birlikte yaşama kültürünü yeşerteceğimiz bir iklim var etmeliyiz. Bunu da bilime, kültüre, sanata daha çok alan açarak gerçekleştirebiliriz" - "Bu buluşmayla farklılıkları değil, ortaklıkları ön plana çıkaracağımız dünya tasavvuruna bir tohum ektik. Bu tohumun filiz vermesi, ilişkilerimizi karşılıklı olarak güçlendirmeye bağlıdır. Bunu gerçekleştirmek üzere sizleri inançların, kültürlerin buluşma noktası olan ülkeme davet etmek istiyorum" - "Sizlerin tecrübesinden faydalanmak, karşılıklı işbirlikleri geliştirmek isteriz. Çok sayıda ortak gündemimiz olduğunu düşünüyorum. Özellikle kız çocuklarının ve kadınların eğitim kaynaklı sorunları konusunda ne yapsak azdır"

Google Haberlere Abone ol
Vatikan Kadın Danışma Konseyi Toplantısı

VATİKAN (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Medeniyetler ve inançlar arasındaki mücadele şiddetlenirken bizler ırkçılığın ve nefretin arttığı bu şartlara teslim olamayız. İnsan onuruna saygının temel alınacağı, birlikte yaşama kültürünü yeşerteceğimiz bir iklim var etmeliyiz. Bunu da bilime, kültüre, sanata daha çok alan açarak gerçekleştirebiliriz." dedi.

Vatikan'a yaptığı resmi ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik eden eşi Emine Erdoğan, Vatikan Kültür Bakanlığı'nda dün düzenlenen "Vatikan Kadın Danışma Konseyi Toplantısı"nda konuştu.

Seçkin toplulukla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Emine Erdoğan, samimi ev sahiplikleri için konsey üyelerine, şahsı ve heyeti adına şükranlarını sundu.

Emine Erdoğan, kadınların varlığına verdikleri değerin nişanesi olarak kurdukları bu konsey dolayısıyla Kardinal Ravasi'yi yürekten kutladı.

Çocuklar ve gençler kadar kadınların sorunlarına da büyük bir duyarlılık gösterilmesinin takdire şayan olduğunu belirten Emine Erdoğan, "Her biri kendi alanında başarılı bu hanımefendiler, inanıyorum ki dünya barışının zemini olacak önemli kültürel çalışmalara imza atacaklar." diye konuştu.

Emine Erdoğan, insanlığın, barışın inşa ve ihyası için ortak kelimeler bulmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Ne yazık ki terör, mültecilik ve çevre sorunları gibi birçok meseleyle yüzleşme halindeyiz. Bu sorunların üstesinden gelmek için insani müştereklerde buluşmak, dünyaya yeni bir perspektiften bakmak durumundayız. Mücadele etmemiz gereken sorunlar, ne siyasi ne de ideolojiktir. Temel sorun ahlakidir. Bu nedenle, bütün farklılıkları bir tarafa bırakarak sorunların çözümünde insani ve ahlaki kriterlerde buluşmalıyız. Mülteciler meselesi, bu reçeteyi kullanmamız gereken önemli bir küresel sorundur."

Türkiye'nin din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın, 4 milyona yakın mülteciye kapısını açtığına işaret eden Emine Erdoğan, mülteci kamplarının çoğunluğunu oluşturan kadınların ve çocukların her türlü ihtiyacının düşünüldüğünü, bunların temel ve mesleki eğitim imkanlarının oluşturulduğu şekilde dizayn edildiğini bildirdi.

- "Irkçılığın ve nefretin arttığı bu şartlara teslim olamayız"

Emine Erdoğan, 150 binden fazla Suriyeli çocuğun dünyaya geldiği Türkiye'de, bu çocukların kayıp bir nesil olmaması için eğitim seferberlikleri başlatıldığını anlattı.

"Biz, bize ihtiyacı olan insanları kendimiz gibi seviyor, onlara sadece soframızı değil yüreklerimizi de açıyoruz." ifadesini kullanan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, milli gelire oranla dünyada en çok insani yardım yapan ülkedir. Uluslararası kuruluşların ortak ifadesiyle, dünyanın 'en cömert' ülkesidir. Türkiye, bu duyarlılığını farklı kültürlerin buluşma, kaynaşma noktası olan tarihsel zenginliğine borçludur. Tarih boyunca savaşlardan, zulümden ve ayrımcılıktan kaçanlar, Anadolu topraklarını sığınılacak güvenilir bir liman olarak görmüşlerdir. Bugün de insana insan olduğu için değer veren insani diplomasi anlayışımız, dış politikamızın ayrılmaz bir parçasıdır. Medeniyetler ve inançlar arasındaki mücadele şiddetlenirken bizler ırkçılığın ve nefretin arttığı bu şartlara teslim olamayız. İnsan onuruna saygının temel alınacağı, birlikte yaşama kültürünü yeşerteceğimiz bir iklim var etmeliyiz. Bunu da bilime, kültüre, sanata daha çok alan açarak gerçekleştirebiliriz."

- "Sizleri ülkeme davet etmek istiyorum"

Emine Erdoğan, maddi değerlerin egemen olduğu bir çağda, insan ruhunun bu değerlerle beslenebileceğine işaret ederek, ruhun beslendiği bir yerde maddi mücadelelerin önemini kaybedeceğine, çevrenin bir tahakküm aracı olmaktan çıkacağına, terörü ve şiddeti besleyen damarların kuruyacağına inandığını vurguladı.

Erdoğan, "Bugün burada birlikte teneffüs ettiğimiz bu güzel iklimin, dünyanın geleceği adına bir umut olduğuna inanıyorum. Bu buluşmayla farklılıkları değil, ortaklıkları ön plana çıkaracağımız dünya tasavvuruna bir tohum ektik. Bu tohumun filiz vermesi, ilişkilerimizi karşılıklı olarak güçlendirmeye bağlıdır. Bunu gerçekleştirmek üzere sizleri inançların, kültürlerin buluşma noktası olan ülkeme davet etmek istiyorum." diye konuştu.

Emine Erdoğan, "İnanıyorum ki çevresel sorunlara, çocukları ve kadınları ilgilendiren meselelere ve tüm dünyayı kuşatan şiddete karşı, paylaşacağımız çok sayıda ortak fikir ve eylem planı olacaktır." dedi.

- "Karşılıklı işbirlikleri geliştirmek isteriz"

İş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda önemli ismi bir araya getirebilecekleri bir kadın zirvesini Türkiye'de yapabileceklerini bildiren Emine Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:

"Akademik alanda, dünya ortalamasının üzerinde bir kadın gücüne sahibiz. Ülkemizdeki kadın akademisyen oranı yüzde 45’ler düzeyindedir. Bu zirve kapsamında özellikle kültür ve sanat alanında karşılıklı tecrübelerden istifade edebileceğimizi düşünüyorum. Devletimiz son yıllarda kültür ve sanatı teşvik eden önemli adımlar atıyor. Geleneksel sanatlardan modern sanatlara özellikle gençlerin dikkat çekici çabalar içinde olduğunu görüyor, bundan memnuniyet duyuyoruz. Öte yandan, el sanatlarının yaygınlaşması, sanatsal duyarlılığın toplum tabanına yayılması noktasında da çabalarımız var. Ülkemiz Roma, Hitit, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı başta olmak üzere farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bir coğrafyadadır. Gerek arkeolojik gerekse tarihi eserler bakımından son derece zengin bir ülke. "

Emine Erdoğan, Türkiye'nin de bugün tarihi eserlerin restorasyonu için geniş çaplı bir gayret içinde bulunduğunu anımsatarak, "Bu konuda sizlerin tecrübesinden faydalanmak, karşılıklı iş birlikleri geliştirmek isteriz. Çok sayıda ortak gündemimiz olduğunu düşünüyorum. Özellikle kız çocuklarının ve kadınların eğitim kaynaklı sorunları konusunda ne yapsak azdır. Bu buluşmayı iş birliklerini artırıcı bir ilk adım olarak görüyorum." diye konuştu.

Yorumlar