MedAmerikan Tıp Merkezi uzmanlarından Doç. Dr. Benan N. Çağlayan, "Tütün kullanımı, günlük yaşamda karşılaşılan ve özellikle ev yapım malzemesi olarak kullanılan taş, toprak, çimentoda doğal olarak bulunan radon gazı, ortalama insan ömrünün uzaması gibi nedenlerle akciğer kanserine bağlı ölümlerin arttığına" dikkat çekti
MedAmerikan Tıp Merkezi uzmanlarından Doç. Dr. Benan
N. Çağlayan; Akciğer kanseri belirtileri, nedenleri ve
tedavi yöntemleriyle ilgili şu bilgileri verdi: Erkeklerde kansere
bağlı ölümlerde birinci sırada yer alan akciğer kanseri için en
önemli risk faktörü tütün kullanımı. Tütün kullanmayanlarda çok
daha seyrek rastlanılan akciğer kanseri sıklığının sigara ile
savaşta başarı kazanıldıkça azalması bekleniyor. Kendisi içmediği
halde bulunduğu ortamda sigara içilen, yani pasif içici olarak
adlandırılan bireylerde akciğer kanseri gelişme sıklığı, hiç sigara
içmeyen ve pasif içiciliği olmayan bireylere göre daha yüksek.
Sigara dışında genetik yatkınlık, günlük yaşamda karşılaşılan ve
özellikle ev yapım malzemesi olarak kullanılan taş, toprak,
çimentoda doğal olarak bulunan, radon gazı, bazı metal buharlarına
maruz kalmak ve ülkemizin özellikle belirli bölgelerinde önemli bir
halk sağlığı sorunu olan asbest gibi faktörler de akciğer kanserine
neden olabilecek riskli durumlar.
Akciğer kanserinde erken tanı yaşam kurtarıyor. Tüm kanserlerde
olduğu gibi akciğer kanserinde de erken tanı yaşamsal öneme sahip.
Erken dönemde tanı konulan kanser olgularında uygulanan cerrahi ve
diğer tedaviler ile yüz güldürücü sonuçlar alınıyor.
ERKEN TANI İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Akciğer kanserinin belirtileri öksürük, balgam çıkarma, kan
tükürme, nefes darlığı, sırt veya göğüs ağrısı, kilo kaybı, ses
kısıklığı olabilir. Akciğer kanserine yakalanan hastaların büyük
çoğunluğu sigara içen bireyler olduklarından öksürük, balgam
çıkarma, hırıltılı solunum gibi şikâyetler hasta tarafından
genellikle sigaraya bağlanmaktadır. Bu durum hastalık
belirtilerinin ihmal edilmesi ve teşhisin gecikmesi ile sonuçlanır.
Gecikmeye yol açmamak için 3 haftayı geçen öksürük varlığında,
önceden var olan öksürüğün karakterinin değişmesi durumunda
(öksürüğe balgam eklenmesi, birlikte kan tükürme veya öksürüğün
şiddetinde değişiklik olması gibi) hastanın gecikmeden hekime
başvurması gerekir. Bunun dışında 40 yaşın üzerinde sigara kullanan
bireyler düzenli sağlık kontrolleri yaptırmalıdır.
Gerekli durumlarda bronşa uygulanan bronkoskopi adı verilen
endoskopik yöntemle biyopsi yapılarak tanıya ulaşılır.
Bronkoskopi ile ulaşılamayacak bölgeler için konunun uzmanı
hekim farklı biyopsi yöntemlerini önerecektir.
AKCİĞER KANSERİNİN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Akciğer kanseri başlıca iki grupta ele alınır. Bu gruplar küçük
hücreli kanser ve küçük hücreli olmayan kanserlerdir. Biyopsi ile
bu ayrımın yapılması çok önemlidir. Çünkü bu iki grupta tedavi
yöntemleri farklılıklar gösterir. Tedavi yöntemi üzerine etkili bir
diğer faktör de tanı konulduktan sonra hastalığın evresini doğru
olarak belirleyebilmektir. Hastalığın evresi; akciğerdeki asıl
tümörün bulunduğu yer, tümörün boyutu, göğüs içerisindeki lenf
bezlerine yayılım ve akciğer dışı organlara yayılım gibi
faktörlerle belirlenir. Evreyi belirleyecek farklı girişimler,
farklı görüntüleme yöntemleri vardır. Örneğin kısaca EBUS denilen
endobronşiyal ultrasonografi yöntemi, son yıllarda bu konuda çığır
açmış bir yöntem olarak bilinir. Bu yöntemle bronkoskopik olarak
bronşlara girilir, buradan ultrasonografi yapılarak lenf bezleri
görülür ve lenf bezlerinin içerisinden numune alınarak inceleme
yapılır. Bu yöntem evrelemenin yanı sıra birçok olguda tanı amaçlı
da kullanılabilir. Tüm bu işlemler sonucunda akciğer kanserinin
tipi, hastalığın evresi ve hastanın performansı gibi faktörler
gözetilerek tedavi şekline karar verilir. Bu tedavi cerrahi
girişim, kemoterapi ya da radyoterapi olabilir. Birçok hastada ise
bu modalitelerin kombinasyonu tercih edilir. Günümüzde erken tanı
olanaklarının artmış olması, gelişen teknolojiyle birlikte cerrahi
tekniklerin gelişmesi, radyoterapi alanında çok üstün cihazların
kullanıma girmesi ve kemoterapi uygulamalarında daha etkin
ilaçların kullanılması ve bunun da ötesinde kanser hücrelerinin
genetik özelliklerine göre hedefe yönelik tedavi olanaklarının
kullanılmasıyla, akciğer kanserinin tedavisinde eskiye göre daha
yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Ancak yukarıdaki tüm
bilgilerin ötesinde, en önemli noktanın kanserden korunmak olduğu
gerçeği düşünüldüğünde, tütün kullanımı ile mücadele bu hastalıkla
insanoğlunun savaşındaki en önemli kilometre taşıdır.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar