"Üretim planlamasını Tarım İl Müdürlüğünün yapması lazım"

-İSTİB Başkanı Kopuz: -"Üretim planlamasını köylüye bırakırsak, geçen yıl para getiren ürünü gören çiftçi, ertesi yıl da o ürünü ekiyor ve bolluk olduğu için zarar ediyor. O yüzden, bu planlamayı Tarım İl Müdürlüğünün yapması lazım" -"Etteki alış ve satış KDV'sindeki fark, sorun doğuruyor. Bu durum sektörü zorluyor. Ette alış KDV'si yüzde 1, satışta ise yüzde 8 oranında"

Google Haberlere Abone ol
"Üretim planlamasını Tarım İl Müdürlüğünün yapması lazım"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, üretim planlamasının köylüye bırakıldığında geçen yıl para getiren ürünü gören çiftçinin ertesi yıl da o ürünü ektiğini, bolluk olduğu için zarar ettiğini belirterek, "O yüzden, bu planlamayı Tarım İl Müdürlüğünün yapması lazım. Keyfiliği tamamen ortadan kaldırmalıyız ki, ne üretici ne de tüketici mağdur olsun." dedi.

Kopuz, İSTİB'in ağustos ayı meclis toplantısında, tarımda tüketim hacmine göre planlama yapılması gerektiğini belirterek, "Planlama köylüye bırakılmamalı" dedi.

Ülke çapında her ürün için planlama gereğinin bulunduğunu belirten Kopuz, "Biz üretim planlamasını köylüye bırakırsak, geçen yıl para getiren ürünü gören çiftçi, ertesi yıl da o ürünü ekiyor ve bolluk olduğu için zarar ediyor. O yüzden, bu planlamayı Tarım İl Müdürlüğünün yapması lazım. Keyfiliği tamamen ortadan kaldırmalıyız ki, ne üretici ne de tüketici mağdur olsun." değerlendirmesinde bulundu.

Kopuz, normal şartlar altında nisan-mayıs gibi duyurulmuş olması gereken 2017 üretim yılı desteklemelerinin henüz açıklanmamış olmasının 2 milyonun üzerindeki çiftçinin önünü görmesini engellediğini dile getirdi.

Sonbahar başında ekim yapılacağı düşünülürse, bu desteklerin ivedilikle açıklanması gerektiğini vurgulayan Kopuz, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu arada yeni kabinemize başarılar diliyorum. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına getirilen Sayın Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba'yı gönülden tebrik ediyorum. Biliyorsunuz borsa olarak tarım ve hayvancılık bizler için çok önemli. Bu makamlara gelen isimlerin de, işlerinde ehil olmaları gerekiyor. Yeni bakanımız da, konusuna ne kadar hâkim olduğunu yaptığı ilk açıklamalarla gösterdi."


-"(Ette) Alış ve satıştaki KDV'nin birbirine eşitlenmesi lazım"


Ali Kopuz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba'nın et ithalatını 3 yıllık bir süre içerisinde bitirme yönündeki planlarını memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.

Bir süre önce bazı kesimlerin et ithalatı sürekli olacakmış gibi bir yaygara kopardığını anımsatan Kopuz, "Ancak daha önce de söylediğim gibi, bizim ülke olarak büyüme hedeflerimizi tutturmamız şart. Bu büyümemin gerçekleşmesi için de enflasyonun kontrol altına alınması lazım. Bunu sağlamak amacıyla alınan tedbirlerden biri de kısa dönemli et ithalatıydı. Nitekim Et ve Süt Kurumu ithalata başlamadan evvel 30 lira civarında olan karkas et fiyatları, ithalat sonrası 25 lira civarına düştü." ifadelerini kullandı.

Kopuz, bu ithalatın etkisinin bir şekilde piyasaya yansıdığını ve faydasının görüldüğünü dile getirdi.

Ayrıca geçen hafta uzun süredir çift hanelerde bulunan enflasyonun genel iktisadi politikaların da etkisiyle bu ay yeniden tek haneli rakamlara düştüğüne işaret eden Kopuz, şunları kaydetti:

"Etteki alış ve satış KDV'sindeki fark, sorun doğuruyor. Bu durum sektörü zorluyor. Biliyorsunuz ette alış KDV'si yüzde 1, satışta ise yüzde 8 oranında. Bu, sektörü zorlayan bir durum... Alış ve satıştaki KDV'nin birbirine eşitlenmesi lazım. Biz bu talebimizi doğrudan bakanlığa ilettik. Bu düşüş sağlanırsa, bahsettiğim yüzde 7'lik KDV farkını vatandaşa indirim olarak yansıtabiliriz diye düşünüyorum. Bu sayede, milletimiz daha düşük fiyatla evine et götürebilecektir."


-"2. çeyrekte yüzde 7,5'lik bir büyümenin yakalanabileceğini düşünüyoruz"


İSTİB Başkanı Kopuz, dış ticaret, enflasyon ve sanayi üretimi verileri birlikte değerlendirildiğinde borsa olarak 2. çeyrekte yüzde 7,5'lik bir büyüme oranının yakalanabileceğini düşündüklerini söyledi.

"Yani, 2. çeyrekte Çin'in bile üzerinde büyüme oranı yakalayabiliriz." diyen Kopuz, dünya krizle boğuşurken, Türkiye'nin istikrarla büyümeye devam ettiğini dile getirdi.

Kopuz, "Zaten bir yerlere gelmek istiyorsak, dünya ortalamasının üzerinde büyümemiz şarttır. Yalnız bu arada bazı ülkelerin korumacı ticaret politikalarına yönelmesi, bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyebilir. Bu durumu da takip etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'deki faiz oranlarının halen hiçbir yerde görülmemiş şekilde yatırımcıya da tüccara da engel teşkil ettiğini vurgulayan Kopuz, bankaların faiz oranlarının yatırımcıya yıllık maliyetlerinin yüzde 20-21'ler civarında olduğunu ifade etti.

Kopuz, bu rakamların çok yüksek olduğunu vurgulayarak, şunları da kaydetti:

"Bunu yapacağınız ticaret ile karşılayamazsınız. Türkiye'nin böyle büyümesi mümkün değil. Faiz oranları, yatırımların önündeki en büyük engel. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde bankaların karlılık oranlarıyla ilgili yapmış olduğu açıklamayı, yürekten destekliyorum. Bankalar bizleri bu kadar yüksek faizlere mahkum etmemelidir. Biz Odalar ve Borsalar Birliği camiası olarak, faizlerin düşmesi için elimizden geleni yaptık ve yapmaya gayret ediyoruz. Nefes Kredisi ile 27 bin firmaya, yüzde 9,9 gibi düşük faizle, toplam 5 milyar liralık kredi imkanı sağladık.

Bu sadece TOBB'a bağlı oda ve borsaların elini taşın altına koymaları ile oldu. Kredi Garanti Fonu ile 250 milyar liraya kadar yeni kredi hacmi sağladık. İhracat kredilerinde kefalet hacmini yüzde 85'ten yüzde 100'e çıkarttık. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile odalar ve borsalar olarak finansmanda inovasyon yaptık. Bizler bunları yaptık ama bankalar hala faiz düşürmemekte ısrar ediyor. Bunu anlamak mümkün değil. Özellikle devlet bankaları, şu yüksek faiz sevdasından bir an önce vazgeçmeli. Bu faiz oranları, yatırımın ve girişimin önünde en büyük engeldir."

Yorumlar