Ürdün Senato Başkanı Fayiz:Türkiye örneğinden olumlu manada istifade edebiliriz

- "Eğer ortada yeni bir Sykes-Picot anlaşması olursa bununla mücadele etmemiz gerek" - "Türkiye, siyasi ve iktisadi olarak güçlü bir ülke. Bölgede büyük rol oynuyor" - "Türkiye örneğini benimseyelim demiyorum ama bundan olumlu manada istifade edebiliriz" - "Büyük devletlerin, Ürdün'e destek olması gerek. Çünkü Ürdün'e destek vermek, bölge istikrarına destek olmaktır"

Google Haberlere Abone ol
Ürdün Senato Başkanı Fayiz:Türkiye örneğinden olumlu manada istifade edebiliriz

AMMAN (AA) - LEYS EL CUNDİ - Ürdün'de eski başbakan ve parlamentonun ikinci kanadı olan Senato Başkanı Faysal el-Fayiz, Arap Baharı'ndan sonra bölge ülkeleri için en önemli konunun topraklarının birlik ve güvenini sağlamak olduğunu, eğer ortada yeni bir Sykes-Picot anlaşması olursa bununla mücadele etmek gerektiğini belirtti.

Fayiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Arap Baharı'nın başlangıç sürecinde Suriye, Yemen, Libya ve Mısır'da talepler daha fazla özgürlük ve demokrasi üzerineydi. Ancak bölgesel ve uluslararası güçlerin bu ülkelere müdahil olması iç savaşlar çıkmasına neden oldu." dedi.

Şu an ise iç savaş yaşanan bölge ülkeleri için en önemli konunun, topraklarında birlik ve güvenin sağlanması olduğunu belirten Fayiz, "Eğer ortada yeni bir Sykes-Picot anlaşması olursa bununla mücadele etmemiz gerek. Çünkü bu durum diğer devletleri de etkileyecektir." diye konuştu.

Bölgedeki çeşitli ülkelerde yaşanan sıkıntılar gölgesinde Ürdün'deki durumları değerlendiren Fayiz, Arap Baharı devrimlerine baktığımızda devrimden sonra yaşanan sorunlar göz önüne alındığında Ürdün'ün bu sorunlardan Haşimi liderliğine (Kral Abdullah) olan bağlılığı ve halkın bilinci sayesinde kurtulduğunu belirtti.

Fayiz, "Ürdün, krizleri, kardeş ülkelerin yardımıyla atlatır. Bizim siyasi sorunlarımız yok. Bizim için önemli olan ekonomik sıkıntılar. Rejimimiz güçlü. Aynı şekilde kurumlarımız da güçlü. Tüm bu kurum ve kuruluşlar, sorunların üstesinden gelebilir. Ürdün, dik durmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.

- Türkiye ile ilişkiler

Ürdün-Türkiye ilişkilerine değinen Fayiz, "Ürdün ve Türkiye ilişkileri güçlü. İlişkiler Ürdün Kralı 1. Abdullah zamanına dayanıyor ve günümüze kadar geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ağustos ayında yaptığı Ürdün ziyareti verimliydi. Kral 2. Abdullah'la yaklaşık bir buçuk saat görüştüler. Görüşlerinde yakınlaşma vardı. Türkiye daima Ortadoğu'da güvenliğin tesisinde ve terörle mücadeledeki çabalarından dolayı Kral Abdullah'a teşekkür ediyor." dedi.

Türkiye'nin rolünün de son derece önemli olduğunu belirten Fayiz, "Türkiye, siyasi ve iktisadi olarak güçlü bir ülke. Bölgede büyük rol oynuyor. Türkiye'nin de diğer ülkeler gibi bazı çıkarları var. Biz kardeş ülke olarak Türkiye'den sadece herkese aynı mesafede durmasını talep ediyoruz." diye konuştu.

Fayiz, din ve devlet ilişkisinde Türkiye tecrübesinden yaralanabileceklerini söyleyerek, "Türkiye örneğini benimseyelim demiyorum ama bundan olumlu manada istifade edebiliriz." ifadelerine yer verdi.

- Suriye'deki iç savaş

Komşu ülke Suriye'deki iç savaşa dair konuşan Fayiz, şunları aktardı:

"Eğer bölgesel ve uluslararası bir anlaşma yapılmazsa krizin çözümü olmayacak. Ama eldeki veriler bölgesel ve uluslararası anlaşma sağlandığına işaret ediyor. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine ve İdlib'e müdahalesiyle, Nusra Cephesi buralarda etkisizleştirilmiş oldu. DEAŞ da bazı istisna bölgeler dışında Suriye'deki birçok bölgede geriliyor."

Fayiz, ayrıca şu an ülkenin güney kesimlerinde gerginliği azaltma bölgeleri bulunduğunu hatırlatarak, bu konuda Ürdün'ün büyük rolü olduğunu ifade etti.

- Ürdün'de ekonomik durumlar

Arap Baharı sürecinde Suriye ve Irak ile sınırların kapatılması nedeniyle Ürdün'de ekonominin zor bir süreçten geçtiğini belirten Fayiz, "Suriyeli muhalifler, Ürdün-Suriye arasındaki Dera'da iki sınır kapısını kontrolü altına aldı. Amman yönetimi de şehirlerin kontrolünü ele geçiren bir güç olarak muhaliflerle çalışmak istemediği için kapılar kapatıldı." dedi.

Fayiz, daha önce tarım ürünlerini Suriye üzerinden Türkiye'ye oradan da Avrupa'ya ihraç ettiklerini bu nedenle kapıların kapanmasının ardından Suriye ile transit ticaretini kaybettiklerini belirtti.

Irak tarafında da terör örgütü DEAŞ'ın saldırıları nedeniyle kapatılan sınır kapısının Ağustos ayında tekrar açıldığını hatırlatan Fayiz, ancak uzun süre kapalı kalmasının ekonomiyi olumsuz etkilediğini ifade etti.

Ürdün'ün iç ve dış borcunun 30 milyar doları geçtiğini söyleyen Fayiz, ülkesinin 1,3 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yapmasının da ekonomiyi zora soktuğunun altını çizdi.

Fayiz, "Ürdün'e en çok destek veren ülke yıllık 1 milyar 250 milyon dolar ile ABD. Avrupa Birliği (AB) de destek veriyor. Ancak yeterli değil. Bir de AB doğrudan bütçeye destek vermiyor. Ürdün'ü orta gelirli bir ülke olarak gördükleri için projelere destek oluyor. Ürdün, siyasi ve güvenlik olarak güçlü bir ülke. Büyük devletlerin, Ürdün'e destek olması gerek. Çünkü Ürdün'e destek vermek, bölge istikrarına destek olmaktır." dedi.

- Ortadoğu barış süreci

İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmelerine değinen Fayiz, "Bu konuda çözümün yüzde 99'u ABD'nin elinde. AB de büyük rol oynayabilir. Ancak İsrail'e etkisi nedeniyle çözüm ABD'nin elinde. Çözüm için çaba sarf eden Washington'dan çözüm geleceğini duyduk. Ancak ne olduğunu henüz kimse bilmiyor." diye konuştu.

Fayiz, "İsrail, 1967 sınırlarına çekilmedikçe ve Filistin halkının hakkını muhafaza edecek bir Filistin devleti kurulmadıkça bu konu çözülmez. İki devletli çözüm, bu konudaki en iyi tercih." ifadelerini kullandı.


Yorumlar