UNESCO listesine giren yeni eserlerimiz - Sayfa 4

Zerzevan Kalesi ve Mithraeum

Askeri yerleşimi, yer altı ve yer üstü yapıları ile dünyanın en iyi korunmuş Roma garnizonlarından olan Zerzevan Kalesi, insanlığın kültürel gelişimini oluşturan farklı kültürel-inanç evrelerine ait izleri bir arada taşıyor.

Buradaki Pagan ve Hıristiyan Roma'ya ait mimari yapılar, döneminin bütün özelliklerini ve teknolojik gelişmelerini yansıtıyor. Ayrıca, günümüze kadar Roma'nın doğu sınırında bulunan tek Mithras Tapınağı da burada yer alıyor.

'Zerzevan Kalesi ve Mithraeum' da bu özellikleriyle geçici listede artık dünya mirası olmayı bekliyor."

UNESCO listesine giren yeni eserlerimiz - Sayfa 5

Koramaz Vadisi

Kayseri'deki Koramaz Vadisi'nde binlerce yıldır yaşayan insanların kayaları oyarak mezar, mesken, depo ve ibadethane olarak kullandıkları mekanlar, günümüzde hala daha kullanılıyor.

Antik dönem yerleşimlerinin de yer aldığı vadi içerisinde, sayıları yüzlerce olan güvercinlikler, columbariumlar (Roma döneminde yakılmış bedenlerden kalan küllerin saklandığı toplu mezarlar), anıt mezarlar, tümülüsler, yer altı savunma yapıları, yaşam alanları, ibadet alanları (antik tapınaklar ve kiliseler), ağıllar, gözetleme noktaları gibi çok sayıda farklı kullanım amaçlı yapı bulunuyor.

Birçok medeniyetin izine rastlamanın mümkün olduğu bölgede, Hristiyanlığın serbest kalmasıyla beraber geç Roma veya erken Bizans'ta bu mağaralar kilise olarak yeniden şekillendirilmiş.

Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetiyle kiliselerin bir kısmı yine dini yapı olarak kullanılmaya devam edilirken bu durum ise vadiyi oldukça değerli kılıyor.

UNESCO listesine giren yeni eserlerimiz - Sayfa 6

Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı

Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı, Anadolu coğrafyasında Geç Hitit Dönemi'nde kurulan kent devletlerinden biri olan Adanava'nın bir uç kalesi olarak görkemli suru ve sur kapılarıyla dönemin savunma mimarlığının ünik bir örneği olarak günümüze ulaşıyor.

UNESCO listesine giren yeni eserlerimiz - Sayfa 7

Arkeolojik alan, Geç Hitit kale planlamasının yanı sıra anıtsal ve sanatsal değeri olan kapı girişleriyle de döneminin yüksek mimarlık ve sanat anlayışını sergileyen özgün bir örnek.

Fenikece ve Luvice olarak tasarlanan çift dilli yazıtları Karatepe-Aslantaş'ı arkeoloji dünyasında öne çıkaran bir başka özellik.

Her iki kapısında bulunan bazalt stel ve kabartmalar üzerinde hem Fenike alfabesi ile hem de Luvi hiyeroglifi ile yazılmış, bu dillerdeki en uzun iki dilli metin olan yazıtlar, Luvi hiyeroglifinin çözülmesinde önemli role sahip.

Arkeolojik alanlarda yerinde koruma ve alan yönetiminin ilk örneklerinden birinin sergilenmesi açısından da öne çıkan alan bu niteliklerinden dolayı 'Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı' olarak Dünya Miras Geçici Listesi'ne kabul edildi.