UETD'nin Strazburg ofisi açılışı

- Adalet Bakanı Bozdağ: "Türkiye hakkında kim çalışma yapıyorsa yapsın, biz onlara her türlü yardımı, desteği vermeye hazırız. Kimlerle görüşüyorlarsa, diledikleri gibi, diledikleri kadar görüşsünler. Ama hazırladıkları raporlarda Türkiye hakkında yapacakları çalışmalarda, ortaya koyacakları sonuçların hepsinde adil, objektif ve tarafsız olsunlar" - "Olağanüstü halin yapılan propagandalara en ufacık bir tesiri yoktur. Toplantılar, gösteriler, propagandalar, mitingler, televizyonlar, gazeteler serbesttir. Her yerde 'hayır'a çalışan kişiler özgürce çalışmaktadır. 'Evet'e çalışan kişiler de özgürce çalışmaktadır"

Google Haberlere Abone ol
UETD'nin Strazburg ofisi açılışı

STRAZBURG (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye hakkında kim çalışma yapıyorsa yapsın, biz onlara her türlü yardımı, desteği vermeye hazırız. Kimlerle görüşüyorlarsa, diledikleri gibi, diledikleri kadar görüşsünler. Ama hazırladıkları raporlarda Türkiye hakkında yapacakları çalışmalarda, ortaya koyacakları sonuçların hepsinde adil, objektif ve tarafsız olsunlar." dedi.

Bozdağ, Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) Strazburg ofisi açılışını gerçekleştirdi.

Burada bir konuşma yapan Bozdağ, Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının büyük başarılara imza attığını ifade etti.

"Türkiye'nin nerede bir vatandaşı varsa gözü kulağı orada." diyen Bozdağ, vatandaşların yardımına koşacak kabiliyet ve güce sahip olunduğunu söyledi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Türk halkının, ölümüne demokrasiye sahip çıktığını, demokrasiye saldıranların kaybettiğini belirten Bozdağ, Türkiye'nin 15 Temmuz günü birçok ülke tarafından yalnız bırakıldığını, tankların altına yatarak ölümüne demokrasi mücadelesi veren başka bir millet bulunmadığını dile getirdi.

- "Uluslararası iş birliği şart"

Türkiye'nin terörle etkin mücadele ettiğine dikkati çeken Bozdağ, PKK, FETÖ, DHKP-C başta olmak üzere yaklaşık 10 terör örgütüyle eş zamanlı mücadele verildiğini vurguladı.

Bakan Bozdağ, dünyada Türkiye kadar terörle eş zamanlı mücadele eden ikinci bir ülke bulunmadığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Terörle etkin ve netice alıcı mücadele için uluslararası iş birliği ve dayanışma şarttır. Eğer uluslararası iş birliği ve dayanışma tam olmazsa terörle mücadelede arzu edilen neticeleri tam boyutlarıyla elde etme imkanı kolay olmamaktadır. Çünkü terör örgütleri silahları, lojistiği bir yerden alıyor, finansı bir yerden sağlıyor. Terörün, teröristin, terör örgütlerinin dini, dili, rengi, vatanı, devleti olmaz. Görüşleri şu olur, bu olur ama bunların hiçbirisi bir yere mal edilemez. Terör örgütleri arasında ayrım yapmamak lazım."

Teröre ve teröriste karşı dayanışma içerisinde olunması gerektiğini ifade eden Bozdağ, Türkiye'nin hiçbir terör örgütü arasında ayrım yapmadığının, terör saldırısına uğrayan ülkelerle Türkiye'nin her zaman daima dayanışma içerisinde olacağının altını çizdi.

Bozdağ, Türkiye'de darbeye katılan, milletin Meclisini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombalayan, vatandaşları şehit eden, yaralayan ve kaçan darbecilerin himaye gördüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanını öldürmeye giden suikast timi bir yerde himaye görüyor. Öbür tarafta darbeye karışanlar başka yerde himaye görüyor. 'Sığınma hakkı vereceğiz, gelin bize' diyorlar. Devlet yetkilileri benzer açıklamalar yapıyorlar. Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, demokratik değerler, Avrupa Birliği'nin üzerinde yükseldiği değerler, peki bunlar varsa bu insanlar bu değerlerin tamamının düşmanlığını yapmış. Bu değerleri yok etmek için mücadele edenler himaye görüyor. PKK terör örgütü, halen Avrupa Konseyi'nin karşısında duruyor, halen Brüksel'de duruyor. Avrupa Konseyi, AB'ye göre PKK terör örgütü mü? Hepsi kabul ediyor, 'Terör örgütü' Her gün masum insanları, askeri, polisi, çocukları, kadınları ayrımsız öldürüyor mu? Öldürüyor. Böylesi bir canavar terör örgütü bir yerde sergi açma, toplantı yapma hakkına sahip mi? Bu demokratik bir hak mı? Değil."

Türkiye'de bir şey olduğu zaman aslını sormadan, herkesin ayağa kalktığını belirten Bekir Bozdağ, işin aslının ortaya çıktığında kimsenin özür dilemediğini dile getirdi.

Avrupa'nın pek çok yerinde Türkiye'de olanlarla kıyaslanmayacak hak ihlallerinin bulunduğuna dikkati çeken Bozdağ, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunlarla mücadele etmesinin hakkı olduğunu ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Suriyeli sığınmacılara yönelik açıklamalarını eleştiren Bozdağ, "Kılıçdaroğlu şimdi referanduma giderken 'Gelin bunları vatandaşlığa alıp almamayı halka soralım' diyor. Öyle bir anlayış getiriyor ki 'Bunlar geldi sizin ekmeğiniz, işiniz azaldı.' Bu ne demektir? Bu insanlara karşı toplumun farklı ve olumsuz duygulara sahip olmasını teşvik etmek anlamına gelir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Destek vermeye hazırız"

Türkiye hakkında Avrupa Konseyi, AB ya da başka yer için rapor hazırlayanların Türkiye'yi doğru şekilde yansıtmaları gerektiğini ifade eden Bozdağ, bu sağlanmadığında kurum ve organların Türkiye hakkında doğru bilgelere sahip olamayacağını söyledi.

Adalet Bakanı Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye hakkında kim çalışma yapıyorsa yapsın, biz onlara her türlü yardımı, desteği vermeye hazırız. Kimlerle görüşüyorlarsa, diledikleri gibi, diledikleri kadar görüşsünler. Ama hazırladıkları raporlarda Türkiye hakkında yapacakları çalışmalarda, ortaya koyacakları sonuçların hepsinde adil, objektif ve tarafsız olsunlar. Eğer adil, objektif, tarafsız çalışmalar yapılırsa biz bunlardan hep istifade ettik, bundan sonra da istifade etmeye devam ederiz. Adil, objektif, tarafsız, Türkiye'nin gerçekleriyle hiç alakası olmayan bir şeyi birileri rapor diye hazırlarsa altında kimin imzası olursa olsun bizim yanımızda onun saygınlığı olmaz."

Bozdağ, bazı raportörlerin raporlarını hazırlamadan önce raporların ana fikirlerini tahmin edebildiğini belirterek, Venedik Komisyonu'nun hazırlığını sürdürdüğü raporda da neler yer alabileceğini tahmin ettiğini belirtti.

Raporların objektif olmadığını söyleyen Bozdağ, "Muhalefetin görüşünü rapor olarak getirecekseniz, Türkiye'de terör eylemleri yapanların yaklaşımları raporlara aynen yansıyacaksa Türkiye'ye gelip ziyaret etmenin fazla bir anlamı yok. Zaten onlar belli. Sitelerden indirirsiniz. Sitelerinde hepsi yazıyor. Onun altına da imzayı korsunuz, verirsiniz. Hem Türk yetkililerle görüşüp hem de Türk yetkililerin ortaya koyduğu gerçek ve doğru bilgilere raporlarda yer vermeyip Türkiye'yi suçlayan, gerçekçi olmayan değerlendirmelere 'Gerçek' diye altına imza atmak onları gerçek hale asla getirmez. Biz bu noktada çok net olarak diyoruz ki 'Adil, objektif, tarafsız olun.' Biz adil, objektif, tarafsız bütün raporlardan bugüne kadar istifade ettik, Türkiye'nin yararına çok önemli değişiklik ve reformları bu istifadeyle yaptık." ifadelerini kullandı.

- "Propagandalar özgürce yapılıyor"

Olağanüstü halin (OHAL) vatandaşa karşı uygulanmadığını ifade eden Bozdağ, OHAL'in olağan şartlara dönmek için ilan edildiğini vurguladı.

Bozdağ, OHAL'in 16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylamasına ilişkin yapılacak propagandalara etkisinin bulunmadığına değindi.

Adalet Bakanı Bozdağ, şunları kaydetti:

"Olağanüstü halin yapılan propagandalara en ufacık bir tesiri yoktur. Toplantılar, gösteriler, propagandalar, mitingler, televizyonlar, gazeteler serbesttir. Her yerde 'hayır'a çalışan kişiler özgürce çalışmaktadır. 'Evet'e çalışan kişiler de özgürce çalışmaktadır. Bir kişi 'hayır' propagandası yapmak istiyor, 'olağanüstü hal var sen yapamazsın' diyorsa o zaman Türkiye eleştirilebilir. Böyle bir şey yok. Türkiye'nin neresinde olursa olsun, kim, hangi propagandayı yapmak istiyorsa o propagandayı özgürce yapıyor."

UETD Strazburg Bölge Başkanı İrfan Duman'dan çalışmalar hakkında bilgi alan Bozdağ, daha sonra Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Strazburg Şubesi'ni ziyaret etti.



Yorumlar