"Türkiye'nin Suriye Politikası" konferansı

- Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan: - "Suriye'nin Sovyetler Birliği ile 1950'li yıllarda yakınlaşması, Türkiye-Suriye ilişkilerinin de uzun yıllar devam edecek olan gerilimin başlangıcını oluşturdu." - "1980'li yılların ardından Suriye Türkiye'de barajların yapımını engellemek ve Hatay'ı geri alabilmek için şantaj politikası takip ederek, Türkiye'deki bölücü terör örgütüne ev sahipliği yapmaya başlamıştır."

Google Haberlere Abone ol
"Türkiye'nin Suriye Politikası" konferansı

KIRKLARELİ (AA) - Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Suriye'nin Sovyetler Birliği ile 1950'li yıllarda yakınlaşması, Türkiye-Suriye ilişkilerinin de uzun yıllar devam edecek olan gerilimin başlangıcını oluşturdu." dedi.

Erhan, Kırklareli Üniversitesi tarafından Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'nin Suriye Politikası" konferansında yaptığı konuşmada, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Suriye'nin istikrarı yakalayamayan bir ülke konumunda olduğunu söyledi.

Suriye'nin 1970 yılına kadar sürekli bir askeri darbe içerisinde kaldığını anlatan Erhan, Suriye'nin daha sonra Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler kurmaya başladığını kaydetti.

Bugünü anlamak için geçmişin iyi bilinmesi gerektiğini ifade eden Erhan, "1950 yıllarından itibaren Rusya, Suriye'ye adım atmaya başlamış. Suriye’de en fazla konuşulan ikinci yabancı dil Rusçadır. Bu bugünün bir hadisesi değil. Rusya’dan nereden çıktı da buraya geldi demek yanlış olur." şeklinde konuştu.

Hatay meselesi nedeniyle Türkiye ile Suriye arasında uzun yıllar bir soğukluk olduğunu anımsatan Erhan, Suriye ile Türkiye arasındaki ilk ciddi krizin 1957 yılında yaşandığını vurguladı.

Krizin ardından Türk ordusunun Suriye sınırına gönderildiğini dile getiren Erhan, şöyle devam etti:

"Suriye'nin Sovyetler Birliği ile 1950'li yıllarda yakınlaşması, Türkiye-Suriye ilişkilerinin de uzun yıllar devam edecek olan gerilimin başlangıcını oluşturdu. Suriye’ye bir müdahale hazırlığı yapılırken, Sovyetler Birliği Türkiye'yi uyardı. Amerika'nın araya girmesi ile üçüncü dünya savaşı önlenmiş oldu. Suriye daha sonra sınırına mayın döşedi ve o mayınlar halen orada duruyor. O yıllardan sonra Türkiye-Suriye ilişkileri çok yakın seyretmedi. 1960 yıllarında gerilimlere yenileri eklendi. 1980’li yılların ardından Suriye Türkiye’de barajların yapımını engellemek ve Hatay’ı geri alabilmek için şantaj politikası takip ederek, Türkiye’deki bölücü terör örgütüne ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Bölücü terör örgütünün liderlerini Şam'da gözetim altında tuttular. Terör örgütünün eğitim kampları açmasına müsaade ettiler. Eğitilen teröristler 1980’li yılların ortalarında eylemlerini arttırmaya başladı. Türkiye buna sert bir tepki gösterdi. Daha sonra bazı protokoller yapıldı. Suriye terör konusunda sözler verdi ama hiç birini tutmadı."

Türkiye ve Suriye arasında imzalanan protokoller sonrasında bölücü terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan’ın Şam'dan çıkarıldığına işaret eden Erhan, Türkiye -Suriye ilişkilerinin 2002 yılından 2010'a kadar inanılmaz bir şekilde yükseliş gösterdiğini sözlerine ekledi.

Konferansa Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç ile çok sayıda öğrenci katıldı.

Yorumlar