Türkiye’nin ilk işletme fakültesi 50 yaşında

- Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş: - Türkiye'nin bir tane ekseni vardır, o eksen de Türkiye'nin kendi eksenidir. Türkiye, doğuya ve batıya bağımlı bir ülke değildir. Türkiye kendi ayakları üzerinde yükselebilecek büyük bir ülkedir, büyük medeniyetin toplamıdır, büyük bir birikimin sonucudur. Biz birisini diğerine tercih etmek durumunda kalan bir ülke değiliz. Uydu ülke, kuyruk ülke değiliz, bunun bilinmesi lazım. Türkiye, kendi kökleri üzerinde yükseliyor. Dış politikada da kendine özgü bu çatıyı kurmak ve geliştirmek zorundadır" - "Ne yazık ki bölgemiz, bu bölgesel savaşların önemli hedef tahtalarından birisidir. Bölge ülkelerinin bazılarından daha şimdiden önümüzdeki 10-15 yıl içinde başlatılacak büyük bölgesel savaşların sinyallerinin geliyor olması tesadüf değildir"

Google Haberlere Abone ol
Türkiye’nin ilk işletme fakültesi 50 yaşında

İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin doğuya ve batıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, "Türkiye kendi ayakları üzerinde yükselebilecek büyük bir ülkedir, büyük medeniyetin toplamıdır, büyük bir birikimin sonucudur. Biz birisini diğerine tercih etmek durumunda kalan bir ülke değiliz. Uydu ülke, kuyruk ülke değiliz, bunun bilinmesi lazım." dedi.

Kurtulmuş, kendisinin de mezunu olduğu Türkiye’nin ilk işletme fakültesi olan İstanbul Üniversitesi (İÜ) İşletme Fakültesi’nin kuruluşunun 50. Yılı dolayısıyla İÜ Avcılar Yerleşkesi Prof. Dr. Mehmet Oluç Konferans Salonu’nda düzenlenen programa katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, dünyanın zor bir süreçten geçtiğini, insanlık tarihinin hiçbir döneminin, belli aralıklar dışında huzurlu geçmediğini, sürekli bir mücadelenin, yer değiştirmenin, medeniyetler arasında çatışmaların olduğunu ifade eden Kurtulmuş, 2018'lerde yaşananların başka bir türlübans ama 1. Dünya Savaşı sonrasında devam eden sürecin de bir tabii parçası olduğunu söyledi.

Bakan Kurtulmuş, 1990'lardan sonra yeni bir dünya düzeninin kurulacağı ümit edilirken, teknolojideki rekabetin insanların hayrına kullanılması yerine, bölgeler ve ülkeler arasında muazzam bir rekabete şahit olunduğunu anlattı.

Gelecek süreçte dünyanın her yerinde savaş ve çatışma yanlıları ile barış ve düzen yanlıları arasında bir mücadele olduğunu dile getiren Kurtulmuş, soğuk savaş sonrasındaki dönemde ortaya dört önemli merkezin çıktığını, Çin, ABD, Rusya ve Avrupa'nın dört önemli merkez olarak, her alanda ortaya çıkan rekabetlerinin, gelecek 10 yılları etkileyecek durumda olduğunu aktardı.

Yeni tür rekabet çatışma türlerinin ortaya çıktığını dile getiren Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunlardan birisi burnumuzun dibinde Suriye'de 7 yıldır yaşadığımız, ilk 3 yılını iç savaş şeklinde son 4 yılı vekalet savaşları şeklinde ortaya çıkan bir çatışma türüdür. Bu çerçevede DEAŞ, PKK, PYD ve diğer terör gruplarının nasıl ortaya çıktığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Sadece şu soruyu sormak isterim; dünyanın eli kanlı bu cani terör örgütleri bu kadar büyük teknolojinin ürünü olarak gelişmiş olan bu silahları acaba nereden temin ediyorlar? Bunlar Çarşamba pazarında ya da köşedeki AVM'de satılmıyor. Vekalet savaşlarının nasıl yeni dünyanın yeni nesil savaşlarından biri olduğu, bütün netliğiyle ortaya çıkıyor. Bedelini de maalesef bu savaşın tarafı olmayan masum halklar ödüyor."

- "Türkiye, doğuya ve batıya bağımlı bir ülke değildir"

Aynı şekilde ticaret savaşlarının da yaşandığını belirten Kurtulmuş, "Trump bir gece kalktı dedi ki 'çelik ve alüminyumda gümrük duvarlarını yükseltiyorum'. O açıkça ticaret savaşlarının butonuna basmaktı. Ardından gümrük duvarlarını butonuna basmaktı. Ardından Çin de 178 kalem malda gümrük duvarlarını yükselttiğini ilan etti. Bunun arkasında, yeni nesil dönemin çatışmalarının bir başka unsuru olan, bölgesel çatışmaları planlayan bazı karanlık odaklar var. Ne yazık ki bölgemiz, bu bölgesel savaşların önemli hedef tahtalarından birisidir. Bölge ülkelerinin bazılarından daha şimdiden önümüzdeki 10-15 yıl içinde başlatılacak büyük bölgesel savaşların sinyallerinin geliyor olması tesadüf değildir." diye konuştu.

Türkiye'nin, önümüzdeki dönemde bugün geldiği noktanın korunması ve ileri gitmesi için çok dikkatli çalışmak durumunda olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin yeni dünyanın şu andaki pozisyonu karşısında en önemli sorumluluğunun kendi durumunu tahkim etmek olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, Türkiye'nin büyük bir medeniyet birikimine sahip olduğunu hatırlatarak, "Bu ülkenin şimdi geldiği noktada, uluslararası alanda rekabet edebilir bir ülke olarak ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışıyoruz. Ama önümüzdeki dönemde esecek rüzgar çok etkili, önümüzdeki dönemde belki oluşacak depremler çok daha tesirli olacaktır." dedi.

- "Türkiye yüksek teknolojilele rekabet edebilmek durumundadır"

Türkiye'nin vekalet savaşları üzerinden, üzerine bir bela olarak sürülen PKK, PYD, YPG terör örgütlerinin, ülkenin 40 küsur yılına ve 1,5 trilyon dolar gelir kaybına yol açtığını hatırlatan Kurtulmuş, "Eğer Türkiye, teröre bu parayı harcamayıp ekonomik kalkınmaya harcamış olsaydı bugün kişi başına milli gelir 25 bin dolar seviyesinde olacaktı. Türkiye sanayisini tamamlamak, yüksek teknolojide de rekabet edebilmek durumundadır. İyi ilerliyoruz. Allah Türkiye'ye 10-15 yıl kazasız belasız ekonomik ve siyasi istikrarla bu süreci aşmayı nasip etsin. Türkiye o zaman ekonomik ve teknolojik alanda da bağımsızlığını tam manasıyla kazanacaktır." diye konuştu.

- "Türkiye'nin bir tane ekseni vardır"

Diğer bir önemli konunun Türkiye'nin dış politikada kendine özgü bir yol izleme mecburiyeti olduğuna değinen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zaman zaman şu tartışmalar yapılıyor. 'Türkiye eksen mi kaydırıyor?' Türkiye'nin bir tane ekseni vardır, o eksen de Türkiye'nin kendi eksenidir. Türkiye, doğuya ve batıya bağımlı bir ülke değildir. Türkiye kendi ayakları üzerinde yükselebilecek büyük bir ülkedir, büyük medeniyetin toplamıdır, büyük bir birikimin sonucudur. Biz birisini diğerine tercih etmek durumunda kalan bir tek ülke değiliz. Uydu ülke, kuyruk ülke değiliz, bunun bilinmesi lazım. Türkiye, kendi kökleri üzerinde yükseliyor. Dış politikada da kendine özgü bu çatıyı kurmak ve geliştirmek zorundadır."

- "Kültür dünyamızda başkalarının uydusu olmayacağız"

Konuşmasında Türkiye'nin kültürel alandaki gücüne değinen Kurtulmuş, "Kültürel bağımsızlığı olmayan ülkelerin ekonomik bağımsızlığının olmasının imkanı yoktur. Hele teknolojilerde ileri gitmelerinin imkanı yoktur. Petrol zengini olan, 50, 60, 70 bin dolar milli geliri olan ülkelerin dünya ekonomisinde esamesinin okunmadığı, dünyadaki teknolojik rekabette ortaya koyabilecekleri mal ve hizmetlerinin olmamasının sebebi milli kültürel bağımsızlıklarına sahip olmamalarıdır." şeklinde konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, Türkiye'nin milli kültürel gücünün, bağımsızlığının farkına varması gerektiğini dile getirerek, "Biz kültür, zihin, tasavvur dünyamızda başkalarının bir şekilde uydusu olmayacağız. Kendi varlığımızı ciddi şekilde kullanıp, bunu geliştireceğiz." ifadelerini kullandı.

Programa, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İÜ İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Pekdemir, İFMED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İlker Birgan, İFMED Danışma Kurulu Başkanı Cüneyd Zapsu, fakülte mezunları, akademisyenler ve öğrenciler de katıldı.

Konuşmasının ardından Kurtulmuş, öğrencilerle günün anısına fotoğraf çektirdi.



Yorumlar