"Türkiye'de Romanların durumu Avrupa'ya göre gündüz ve gece gibi"
- Dünya Roman Konseyinin Ortadoğu'dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Şentürk: - "Türkiye'de yaşayan Roman vatandaşların durumu Avrupa'ya göre çok daha iyi. Romanların topluma kazandırılması konusunda Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki uygulamaları örnek alması gerekiyor" - "Bizim 'Romanlar benim kardeşimdir, ben birinden özür dileyeceksem Romanlardan dilerim' diyecek kadar mütevazı bir Cumhurbaşkanımız var." - "Türkiye’deki Romanların durumunu diğer ülkelerle kıyasladığımızda gündüz ve gece gibi. İyi bir araştırmacıyım. Avrupa'nın bazı ülkelerinde Roman kadınların zorla kısırlaştırıldığını biliyoruz. Roman çocukların sakatlarla aynı okula gönderilmesi gibi insanlık dışı uygulamaları biliyoruz"
STRAZBURG (AA) - ÖMER AYDIN - Dünya Roman Konseyinin Ortadoğu'dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Metin Salih Şentürk, Türkiye'de yaşayan Roman vatandaşların durumunun Avrupa'ya göre çok daha iyi olduğunu belirterek, Romanların topluma kazandırılması konusunda Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki uygulamaları örnek alması gerektiğini söyledi.
Avrupa Konseyince Romanların entegrasyonu ve topluma
kazandırılması amacıyla örnek çalışmalar yapan yerel yönetimlere
verilen "Dosta! Ödülü" bu yıl Şişli Belediyesine verildi. Ödül
töreni için Fransa'ya gelen Şentürk, Strazburg'da AA muhabirinin
sorularını yanıtladı.
Ödüle layık görülen Şişli Belediyesinde Başkan Danışmanı ve İstanbul Roman Çiçekçiler Derneği Başkanlığını da yürüten Şentürk, "Böyle devasa bir salonda, Avrupa Konseyi Genel Kurul salonunda Romanlar adına düzenlenen bir ödül törenine katılmak ve ödülü almak son derece gurur verici bir olay. Romanlarla yapılan bir çalışma sonucu ödül almak, kürsüye çıkmak benim için, 25 yıldır Roman davasında mücadele eden biri için onurların en büyüğü. Son 25 yılda yaşadığım en büyük onurlardan bir tanesi." ifadelerini kullandı.
Avrupa’da, 47 ülkenin katıldığı bir yarışmada birinci olmanın,
bir insanın hayatında alabileceği en istisna ödül olduğunu kaydeden
Şentürk, "Ödül töreni sırasında 52 yaşında olmama rağmen gözlerimin
yaşardığını hissettim." dedi.
Türkiye'de yaşayan Romanların son yıllarda büyük bir ilerleme
kaydettiğine değinen Şentürk, şunları kaydetti:
"20 sene önce derneğimizi kurduğumuzda, 7 kişilik yönetimi
oluşturmakta zorlanıyorduk. Kurallar gereği, yönetimde yer alacak
kişilerin sabıkasız olması ve en az ilkokul mezunu olan kişilerden
seçilmesi gerekiyordu. Biz 300 kişinin içerisinden sabıkasız ve
ilkokul mezunu 7 kişiyi bulamıyorduk. Geldiğimiz noktada sadece
Kuştepe’de 60 tane üniversiteli çocuğumuzun olduğunu görmek bizi
tarif edilemez mutluluğa boğuyor. Geçen yıl sadece mahallemizden 15
çocuğumuzu İngiltere’ye gönderdik. Her akşam kafamı yastığa
koyduğumda hani bir söz vardır ‘Bugün Allah için ne yaptın’, bunu
kendime soruyorum ve geldiğimiz noktada, o çocukların mutlu
olduğunu, sevgi ve başarı dolu bir hayatın onları beklediğini
gördüğümde çok mutlu oluyorum."
Romanların eğitim ve sosyal hayata aktif katılımını sağlamak adına
çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerini belirten Şentürk, şunlara
değindi:
"8 yıl önce Kuştepe’de bir bilgi evi açtık. Roman Sanat Evi
adıyla. Okuma-yazması olmayan kadınlarımıza okumayı öğrettik, aile
içi şiddet çalıştık, çiçekçilerimizin daha iyi ve nezih bir ortamda
çiçek satmalarını, el işlerini geliştirmelerini sağladık. Okul
öncesi eğitimler başlattık. En önemlisi, 4 yıldır, 60 öğrencimizi
her ay düzenli olarak polis akademilerindeki polis adaylarıyla
buluşturduk. Eskiden Roman mahalleleri çok kötü görülüyordu.
Oralara polisler giremiyordu. Şimdi ise bu çalışmalar sayesinde
yaklaşımın değiştiğini gördük. Mesela geçen hafta Samsunlu bir
polis adayı, kucağına aldığı bir Roman çocuğunu bırakınca çocuk
ağlamaya başladı. 'Merak etme, yine geleceksin' dedik. Bu sahneyi
gören herkes duygulanmıştı."
Bireysel düşünceleri kitlesel faaliyete çevirebilen, bir hedefe
odaklanabilen kişilerin, ortaya gerçekten güzel sonuçlar
çıkarabileceğine inandığını söyleyen Şentürk, bu inancını "Bu
çalışmaları birilerine yaranmak veya kendimizi ön plana atmak için
yapmıyorum. Hayatım boyunca siyaset yapmadım, bu saatten sonra da
yapmayacağım. Roman kardeşlerimi mutlu ve huzurlu gördüğümde,
inanın ben yarım kilo pirzola yemekten daha fazla haz ve mutluluk
duyuyorum." ifadeleriyle anlattı.
- Türkiye'de Romanların durumu Avrupa'ya göre gündüz ve gece
gibi
Avrupa'da son dönemde özellikle Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlarda Romanların sorunlarıyla ilgili çalışmaların gündeme geldiğine değinen Şentürk, "Türkiye’deki Romanların durumunu diğer ülkelerle kıyasladığımızda gündüz ve gece gibi. İyi bir araştırmacıyım. Avrupa’nın bazı ülkelerinde Roman kadınların zorla kısırlaştırıldığını biliyoruz. Roman çocukların sakatlarla aynı okula gönderilmesi gibi insanlık dışı uygulamaları biliyoruz." şeklinde konuştu.
Şentürk, "Avrupa, Avrupa' diyorlar ama biz Türkiye’ye baktığımızda aradaki farkın dağlar kadar olduğunu görüyoruz. Uzun yıllar Almanya’da yaşadım, aradaki fark tavan yapıyor. Eğitim alanında, sosyal haklar ve temsiliyet alanında olağanüstü bir fark söz konusu. Türkiye'de yaşayan Roman vatandaşların durumu Avrupa'ya göre çok daha iyi. Romanların topluma kazandırılması konusunda Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki uygulamaları örnek alması gerekiyor. 4 üniversite bitirmiş bir kızımız var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için adaylığını açıkladı. Aslında bu bile, bizim nerelerde olduğumuzun somut göstergesi." ifadelerini kullandı.
- "Romanlar benim kardeşimdir" diyen bir cumhurbaşkanımız var'
Avrupa ülkeleri ve dünyanın birçok bölgesinde Romanların büyük zorluklar ve haksızlıklara tahammül etme durumunda kaldığını kaydeden Şentürk, "Çok gelişmiş ülkelerde, AB ülkelerinde Romanlara karşı ne derece ırkçı ve ayrımcılıkların yapıldığını hepimiz biliyoruz. Bizim ülkemizde bu yok. Hangi partiden bakarsanız bakın, iktidarı ve muhalefetiyle Romanların sorunlarına aynı pencereden bakıyorlar. 'Romanlar benim kardeşimdir, ben birinden özür dileyeceksem Romanlardan dilerim' diyecek kadar mütevazı bir cumhurbaşkanımız var." değerlendirmesinde bulundu.
Şentürk, şunları kaydetti:
"Yerel yönetimler de Romanların sorunlarına Avrupa’dan daha ciddi ve farklı yaklaşıyor. 2013 yılında aynı ödülü Kocaeli Belediyesi aldı. Bizim Türkiye’deki etimiz, budumuz ne ki buralara kadar gelelim, birincilik alalım. Ülke olarak hep beraber çalışıyoruz ve çalışmamızın sonucu da ödüllerle geliyor."
- Roman dilinde 'Artık Yeter' anlamına gelen Dosta! Ödülü
Fransa'nın Strazburg kentinde, 17-20 Ekim tarihleri arasında
toplanan Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi
(YBYK) 33. Genel Kurulunda, Dosta! kampanyası ve ödülleri hakkında
oturum düzenlenmişti.
Oturumda, Romanların topluma kazandırılması yönünde yaratıcı ve
ilerleme vadeden kalıcı çalışmalara imza atmış yerel yönetimlere
verilen "Dosta! Ödülü"nün bu yıl Şişli Belediyesine verildiği
açıklanmıştı.
Şişli Belediyesi ile Yunanistan'dan Volos ve Polonya'dan Glivice belediyelerinin ikinci ve üçüncülük ödülü aldığı törene, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Gazi Yorgun ile katılan Metin Salih Şentürk ödülü almıştı.
"Dosta! Ödülü", YBYK tarafından Avrupa Konseyi üyesi 47 ülkede
Romanların sosyal ve siyasi hayata kazandırılması ve ayrımcılıkla
mücadele amacıyla veriliyor.
Yorumlar