"Türkiye'de İslam Ekonomisi ve Finansı" paneli

- Hazine Müsteşarı Çelik: - "Katılım sigortacılığının yaygınlaşması ve gelişmesi için girişimlerde bulunduk" - "Katılım sigortacılığının Türkiye'deki gelişimi ve önündeki engellerin ortadan kaldırılması yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" - BDDK Başkanı Akben: - "Yurt dışından yatırımcıların Türkiye'ye ilgisi devam ediyor"

Google Haberlere Abone ol
"Türkiye'de İslam Ekonomisi ve Finansı" paneli

İSTANBUL (AA) - Hazine Müsteşarı Osman Çelik, katılım sigortacılığının yaygınlaşması ve gelişmesi için girişimlerde bulunduklarını, Türkiye'deki gelişimi ve önündeki engellerin ortadan kaldırılması yönünde çalışmalarını sürdüreceklerini bildirdi.

Çelik, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Uluslararası İslam Ekonomi ve Finans Merkezi’nin (İSEFAM) açılışı kapsamında düzenlenen "Küresel Merkez Olma Yolunda Türkiye'de İslam Ekonomisi ve Finansı" panelinde yaptığı konuşmada, dünyada faizsiz finansın aktif büyüklüğünün geçen yıl 2 trilyon dolara ulaştığını, bu rakamın 1,5 trilyon dolarını faizsiz bankacılık faaliyetlerinin oluşturduğunu söyledi.

Ulaşılan 2 trilyon dolarlık büyüklüğün, dünya finans sektörünün yüzde 3'ü gibi "küçük" bir orana karşılık geldiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki 5 yıl içinde küresel faizsiz finans aktif büyüklüğünün 3,5 trilyon dolara ulaşması hedefi bulunuyor. Rakam olarak büyük gelebiliyor ama toplam içindeki oranı küçük. Ancak 2008'deki küresel kriz, faizsiz finansı bir kez daha dünya gündemine getirmiş oldu. Kriz dikkate alındığında, faizsiz finansın spekülasyondan uzak, insana değer veren, çevreye duyarlı yapısı ön plana çıktığında dünya genelinde de faizsiz finansa ilginin arttığını görüyoruz."

Geçen yıl dünya genelinde faizsiz finansla ilgili 305 uluslararası konferans düzenlendiğini bildiren Çelik, finans ekosisteminde ekonomik sürdürülebilirliğin ve insani değerlerin ön plana çıktığını söyledi.


- "Türkiye'de faizsiz finansın büyüklüğü 44 milyar dolar"


Osman Çelik, Türkiye'de 44 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan faizsiz finansın dünyada 8'inci sırada yer aldığını belirterek, hükümetin öncülüğüyle kurulan Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu'nun Türkiye'deki faizsiz finansın geliştirilmesi için iş birliği ve koordinasyon sağladığını, pek çok kurumun burada en üst seviyede temsil edilerek görev aldığını söyledi.

Çelik, şöyle devam etti:

"En son toplantımızı geçen hafta yaptık. Bu toplantıda da hem faizsiz finans sisteminin bir bütün olarak Türkiye'deki mevcut durumunu görüştüm hem de İstanbul Finans Merkezi projesi kapsamında belirlenen stratejilere ne derece yaklaştık, orada aksayan hususlar var mı? Bunları konuştuk. Yine strateji belgesinde tanımlanan görevlerini ilgili kurumlarımız ne kadar yerine getirdi, burada aksayan husus var mı? Tek tek bu konular masaya yatırılarak önümüzdeki döneme ilişkin önemli kararlar alındı. Faizsiz finansın gelişimine yönelik görevlendirmeler yapıldı."


- "Katılım sigortacılığının gelişmesi için girişimlerde bulunduk"


Hazine Müsteşarı Çelik, faizsiz finans sisteminin içinde sadece bankacılığın bulunmadığını belirterek, sigortacılık, fon çeşitliliği ve alternatif faizsiz finans kuruluşları kurulmasının önemine işaret etti. Hazine Müsteşarlığının sigortacılık sektörünün düzenlenmesi ve denetlenmesi faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydeden Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biz katılım sigortacılığının yaygınlaşması ve gelişmesi için girişimlerde bulunduk. Önümüzdeki dönemde sektörün temsilcilerinden oluşan bir çalıştay planlıyoruz. Burada katılım sigortacılığının Türkiye'deki gelişimi ve önündeki engellerin ortadan kaldırılması yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hizmete giren 2 kamu katılım bankamızın da sektöre kazandırılmasıyla beraber sektörümüz, daha da güçlendi ve güven noktasında da daha sağlam bir temele oturdu. Fakat yüzde 5'lik payı hala çok yetersiz görüyoruz. Yüzde 5'lik payın hızlı bir şekilde hak ettiği noktaya gelmesi önemli. Katılım Bankalar Birliğinin belirlediği '10 yıl içerisinde sektörün payının yüzde 15'e ulaşması' hedefini önemsiyoruz ve destekliyoruz. Bu vizyon hakikaten önemli bir vizyon. Burada ürün çeşitliliği çok önemli."

Sukuk ihracının geliştirilmesini önemsediklerini ifade eden Çelik, "Enflasyona dayalı sukuk ihracında ilk ihracımızı gerçekleştirdik. Bu da yeni bir adımdı. Yine sektörün bu noktadaki taleplerini dikkate alıyoruz. İlave yeni ürünlerin geliştirilmesi noktasında da gerekli desteği vereceğimizi buradan ifade ediyorum." diye konuştu.


- "Gelecek yıllarda yeni katılım bankaları devreye girebilir"


Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben de katılım bankalarının bankacılık sistemi içerisindeki payının yüzde 5,36 olduğunu belirterek, "Katılım bankacılığının temel büyüklüklerine baktığımızda gördüğümüz şu; Eylül 2016 itibarıyla 72 milyar liralık bir kullandırma fon büyüklüğüne, 120 milyar liralık bir toplam aktife, 72 milyar lira civarında da bir katılım fonuna ulaşmış durumdayız. Toplam öz kaynaklarımız da 11 milyar lira civarında." dedi.

Katılım bankalarının diğer enstrümanlar alanında da biraz daha çaba sarf ederek genişlemeyi sağlaması gerektiğine inandığını ifade eden Akben, bu bankaların şu anda 942 şubeye sahip olduğunu, bunların 5'inin yurt dışında bulunduğunu ve 14 bin 200 kişinin de bu alanda çalıştığını bildirdi.

Yurt dışından yatırımcıların Türkiye’ye ilgisinin devam ettiğine işaret eden Akben, gelecek yıllarda yeni katılım bankalarının devreye girebileceğini söyledi.


- "Köprünün 5-10 yıllık işletme hakkını koyalım"


Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ ise İstanbul’un, finansın ve ticaretin doğal merkezi olduğunu belirterek, "İFM, 'İstanbul Faiz Merkezi' olarak da okunabilir. Şu hazırun çalışmazsa İFM, İstanbul Faiz Merkezi de olabilir. Buna mı çalışacağız? Yoksa tüccar bir peygamberin ümmeti olarak gerçek anlamda finansın, Allah’ın bize emrettiği, gerçek anlamda İslami finans ve ticaretin merkezi haline mi getireceğiz? Bu çalışmalar bunu belirleyecek." diye konuştu.

İslami finansın gelişebilmesi için doğru ekosistemin oluşması gerektiğini vurgulayan Karadağ, İslam finans ürünlerinin çoğalabilmesi ve bunu uluslararası yatırımcıların talep edebilmesi için sağlıklı bir şekilde işleyen ikinci el piyasasının oluşması gerektiğini söyledi.

Karadağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunu sayın müsteşarımızla da konuştuk. Dedik ki, köprüleri aynı bu şekilde dizayn edelim. Bunun ilk örnekleri rahmetli Özal zamanında gelir ortaklığı senetleri ile başlamış. Biz bunu sağından solundan budamayalım. Hazine’nin veya uygun görülen bir varlık kiralama şirketine köprünün 5-10 yıllık işletme hakkını koyalım. Vatandaşlarımıza ulusal, uluslararası... Ben de borsaya sayaç koyayım... 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, sabahtan kaç araç geçti? Araç geçişine göre kişiler gelir elde etsin. Bu mümkün olursa, halen kamunun elinde bulunan hidroelektrik santrallerine de taşıyalım. Saatlik olarak TEİAŞ'a veya TEDAŞ’a elektrik veriyorlar kilovat bazında... Biz bu ürünleri dizayn edip ikinci elde de borsada sattığımızda İslami finans için öyle müthiş bir ekosistem oluşuyor ki... Ben geçen yıl katıldığım toplantılardan hatırlıyorum. Merkez bankaları sırf İslami finans kurumlarının likidite yönetimini kullanımlarını kolaylaştırmak için bir firma kurdular, oradan sukuk ihraç ettiler. Siz parayı topladınız, hafta sonu geldi, fazla oldu, çok kısa vadede katılım finans enstrümanları parayı size değerlendirme fırsatı sunmuyor. Risk ve getiriyi paylaşabileceksiniz ki yatırabileceksiniz. Ama sizin hafta sonu da bir 5 milyar dolarınız kaldı. Az para değil, klasik bankalar burada ne yapıyor?

Bankalararası para piyasası, menkul kıymet alanı gibi alanlarda değerlendirip ulusal, uluslararası o kısa günde, 3 günde o parayı çalıştırarak maliyetleri çok ciddi aşağı indirebiliyorlar. Biz bu hidro veya köprü gibi ürünleri borsada trade edebildiğimizde, alınır-satılabilir olduğunda, bir hidroelektrik santralinin anlık sisteme verdiği kilovat saat belli olduğu için ben onun getirisini saatlik hesaplayabileceğim. Sabah 08.00’de hidroelektrik santraline ortak oldum, 09.00’a kadar o kağıt kaç lira kazandırdı hesaplanabiliyor. Köprüde günlük hesaplanabiliyor. Yüzde 100 helal... Böyle olduğunda bizim hidronun ürettiği elektriğe ortak oluyorsunuz. Köprüde de aynı... Köprünün geçiş ücreti belli zaten. Aldınız yüzde 100 helal... Ne yapacaksınız? Londra Metal Borsası'nda, future'u bir tarafa, future bir tarafa, vadeliye dayanan işlemle değil de, ben cuma nakit fazlamla, köprü, hidro ve benzeri kağıtlar aldım, devamında ihtiyacım olmadığında sattım geri... Çok kolay bir likidite yönetimi ve full helal... İnşallah önümüzdeki dönemde heyecan verici projeler çalışacağız."

Yorumlar