Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan, "Birinci Dünya
Savaşı’nın trajik dönemlerinde cereyan etmiş olaylar hakkında
Almanya Federal Meclisinin aldığı karar, milletimiz nezdinde derin
bir üzüntü yaratmıştır." ifadesini kullandı.
Ateşyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Alman Federal
Meclisinde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karar ile ilgili bir
mektup gönderdi. "Sayın Cumhurbaşkanım" ifadesiyle başladığı
mektupta, Ateşyan, Alman Meclisinin aldığı kararın kendilerini
üzdüğünü ifade etti.
Mektubunun girişinde "Birinci Dünya Savaşı’nın trajik dönemlerinde
cereyan etmiş olaylar hakkında Almanya Federal Meclisinin aldığı
karar, milletimiz nezdinde derin bir üzüntü yaratmıştır. Türkiye
Ermenileri Cemaati olarak bu üzüntüye paydaş olduğumuzu, kalbi ve
samimi duygularımızın bir ifadesi olarak yüksek makamınıza arz
ediyoruz." değerlendirmesinde bulunan Ateşyan, mektubunda şu
görüşlere yer verdi:
"Türkiye Ermenileri Patrikliği, vatandaşlık bağlarıyla bağlı olduğu
devlete karşı yükümlülüklerini kusursuz yerine getiren ve kendisini
bu ülke insanlarından farklı görme kompleksinden sıyrılmış,
gerektiğinde kanun ve nizam çerçevesi dahilinde hakkını korumasını
bilen Hristiyan-Ermeni Türk vatandaşlarının duygularına tercüman
olmayı kendisine şiar edinmiş dini bir kurumdur. Patriklik makamı,
geleneksel çizgide kalınarak dengeli bir duruş sergilenmesinin
bazılarının hoşuna gitmeyeceğinin de bilincindedir. Bu kutsal
makamda görev yapan merhum patriklerimiz, gerek ifadeleri gerekse
takındıkları yapıcı tavırlarla önderlik ettikleri cemaate dini
hizmet vermeleri dışında, onlara örnek olacak olumlu
davranışlarıyla tarihe geçmişlerdir. Bu büyüklerimizin örnek
davranışları günümüzde de rehberimiz olmaya devam etmektedir."
Ateşyan, Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararını
eleştirerek "Alman vatandaşlarının oylarıyla teşkil edilmiş bir
meclisin, kendilerini seçmiş olan milletin huzuru, refahı,
güvenliği ve özet olarak selamet ve esenliği için yasalar çıkarmak
olan görevinin yanında, hakkı olmadığı bir konuda fikir beyan
etmesi ve bu beyanını yasallaştırması ve bunu da tüm Alman milleti
adına yapması ve kendisini yargıç mevkisinde görmesi kadar hatalı
bir davranışta bulunması kabul edilemez." değerlendirmesini
yaptı.
"DOSTLUK YARARINA OLMAYAN TOHUMLAR"
Mektupta, Türk ve Ermeni halklarının aynı coğrafyayı paylaştığını
aktaran Ateşyan, iki kadim ve komşu halkın, nefret ve düşmanlık
söylemleriyle birbirinden uzaklaştırılmaması, tarihin
siyasileştirilmesi yerine dostluk ve barış hedefiyle çalışması
gerektiğinin altını çizdi.
Ortak tarihi ve benzer gelenekleri olan iki komşu halkın, bir gün
dostluk atmosferini birlikte soluyacaklarına işaret eden Ateşyan,
mektubunda şunları kaydetti:
"Yeter ki bunun gerçekleşmesi imkansız görülmesin ve yararı olmayan
tohumlar ekilmesin. Bir gün gelecek bu iki halk birlikte
tarlalarındaki zehirli otları temizleyecek ve arınmış tarlalara
buğday ekecekler. Bununla da yetinmeyecekler. Bu tarlaların
buğdaylarından hazırlanmış ekmeği bir sevgi ve dostluk nişanesi
olarak tuza banıp paylaşacaklardır."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar