"Türkiye, insanlara dünyanın vicdanı olduğunu gösterdi"
- Türk Kızılayı Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yorulmaz:
"Arakan'dan kaçan Rohingyalı Müslümanların, özellikle de babaların ve anaların yüzünde 'bir ölümden başka bir ölüme koşan insanın telaşını' gördük"
"Sayın Cumhurbaşkanımızın hem Birleşmiş Milletler'deki konuşmasında hem de özellikle 25 Ağustos'tan sonraki insani dram ortaya çıktıktan sonra bölge ülkeleri ve otuzdan fazla ülke lideriyle telefonda görüştüğünü öğrendik"
"Türkiye, insanlara dünyanın vicdanı olduğunu gösterdi. Türk Kızılayı da bu anlamda üstüne düşen vazifeyi diğer tüm STK'larla birlikte yerine getiriyor"
"Bangladeş'te göçmenlerin rahatlıkla yaşayabilecekleri 24 bin yaşanabilir geçici konut yapacağız. Bu konutlar her biri 25 metrekarelik, bölgenin coğrafi koşulları dikkate alınarak yapılacak ve BM standartlarına uygun olarak inşa edilecek"
TUNUS (AA) - ENES CANLI - Türk Kızılayı Genel Başkan Yardımcısı Dr.
Naci Yorulmaz, insani yardım götürmek için gittikleri Bangladeş'te
yaşananlara ilişkin, "Arakan'dan kaçan Rohingyalı Müslümanların,
özellikle de babaların ve anaların yüzünde 'bir ölümden başka bir
ölüme koşan insanın telaşını' gördük. Çünkü ülkelerini terk
ettiklerinde geriye dönüp dönmeyeceklerini bilmiyorlar, göç
ettikleri topraklardaki şartlardan da emin değiller." dedi.
Uluslararası Hilal İslam Komitesi'nin (ICIC) toplantısı için
geldiği Tunus’ta Anadolu Ajansının ofisini ziyaret eden Yorulmaz,
AA muhabirine Türk Kızılayının çalışmalarına ilişkin açıklamalarda
bulundu.
Yorulmaz, Türk Kızılayının, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)
bünyesinde kurulan ICIC'ın yönetim kurulu üyesi olduğunu
hatırlatarak, Komitenin, 13 Ekim 2017'de bir istişare toplantısı
yaptığını söyledi. Toplantıda alınan kararlar çerçevesinde Arakanlı
Müslümanların yaşadığı insani dram konusunun gündeme geldiğini
aktaran Yorulmaz, toplantıda genel olarak göç konusunu da ele
aldıklarını dile getirdi.
Kızılay Genel Başkan Yardımcısı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de Suriye'de yaşanan hadiseye değinerek, Türkiye'nin bir
transit ülke ve aynı zamanda göçmenlere ev sahipliği yapan göç
ülkesi olduğunu ifade ettik. Bu çerçevede ciddi bir bilgi birikimi
oluşturduk. Türk Kızılayı olarak bu önemli insani yardım bilgi
birikimini ICIC ülkelerinden isteyenlerle paylaşabileceğimizi ve bu
çerçevede finansal, lojistik ve bilgi birikimi şeklinde katkıya
hazır olduğumuzu söyledik."
- "Türk Kızılayı insani dram olan her yerde"
Naci Yorulmaz, Türk Kızılayının, uluslararası insani yardım
alanında önemli bir aktör olduğunu vurgulayarak, Türk Kızılayı
olarak dünyada nerede bir insan dramı varsa, orada olmaya
çalıştıklarını ifade etti.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ile yaklaşık bir ay
önce Bangladeş'e gittiklerini aktaran Yorulmaz, "Dünyanın birçok
bölgesinde insani operasyonlara katılma imkanımız olduğu için bu
bölgeyi diğerleriyle kıyaslayabiliyoruz. Ancak şunu söyleyebilirim
ki Arakan'dan göçen o insanların Rohingyalı Müslümanların,
özellikle babaların ve anaların yüzünde 'bir ölümden başka bir
ölüme koşan insanların acı telaşını' gördük. Çünkü ülkelerini terk
ettiklerinde çok uzun bir süre geriye dönme şansları yok. Zaten
ülkelerinde kimlik verilmemiş ve herhangi bir hak tanınmamış
insanlardan bahsediyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Arakan için farkındalık
yarattığına dikkati çeken Yorulmaz şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası
çağrısından önce bölgeye ilişkin ciddi anlamda bilinmezlik vardı ve
farkındalık açısından sıkıntı yaşıyorduk. Bu anlamda, Sayın
Cumhurbaşkanımızın hem Birleşmiş Milletler'deki konuşmasında hem de
özellikle 25 Ağustos'tan sonraki insani dram ortaya çıktıktan sonra
bölge ülkeleri ve otuzdan fazla ülke lideriyle telefonda
görüştüğünü öğrendik. İnsani diplomasinin arkasında böylesi ciddi
bir destek, duruş insanlık adına ciddi bir şans. Zira bu görüşmeler
sonrasında farkındalık arttı ve harekete geçildi."
Türk Kızılayının 2012'den bu yana Bangladeş'te bulunduğunu da
hatırlatan Yorulmaz, burada Rohingyalı mültecilere gıda ve gıda
dışı yardımlar, tıbbi malzemeler, ilaç vs. ulaştırdıklarını, Türk
Kızılayının Cox's Bazar'daki delegasyonuyla yardımlara devam
ettiklerini söyledi.
Yorulmaz, "Türkiye'de ciddi anlamda ses getiren bir kampanya
başlattık. Gittiğimiz her yerde şunu söylüyoruz: Türkiye, insanlara
dünyanın vicdanı olduğunu gösterdi. Türk Kızılayı da bu anlamda
üstüne düşen vazifeyi diğer tüm STK'larla birlikte yerine
getiriyor." ifadelerini kullandı.
Myanmar'daki dramı gittikleri her uluslararası platformda da dile
getirdiklerini vurgulayan Yorulmaz, aksi takdirde bu insani
felaketin kimsenin umrunda olmadığını söyledi.
Yorulmaz, Türkiye'nin, dünyanın neresinde olursa olsun din, dil,
ırk ayırmadığını belirterek, Türk Kızılayının da aynı şekilde yakın
zamandaki depremin ardından Meksika'da, geçtiğimiz yıllarda
Nepal'de, Haiti'de faaliyetlerinde bulunduğunu hatırlattı.
Myanmar Kızılhaç'ı ile iş birliği anlaşması imzaladıklarını aktaran
Yorulmaz, "Bizim 2011-2014 yıllarında Myanmar'da zaten
delegasyonumuz vardı. Şimdi tekrar açılması noktasında önemli bir
adım atmış olduk. Bu çerçevede Myanmar Kızılhaçına Rohingyalı
Müslümanların yaşadığı Rakhine eyaletindeki depolarına özellikle
lojistik anlamda destek olacağımızı ve bölgedeki dramları azaltmak
için insan merkezli bir yaklaşım ile iş birliği yapacağımızı
belirttik. Bu vesileyle Türk Kızılayı olarak Myanmar Kızılhaçı ile
birlikte bölgede kendi personelimiz olmasını sağladık. Böylece
oradaki bütün çalışma ve operasyonlarımızı bizzat yönetecek ve
insani krizlere ilişkin bizzat yerinden bilgi edinecek, yerel
operasyonel kapasitemizi artıracağız. dedi.
- Bangladeş'teki göçmenlere 24 bin konut
Yorulmaz, söz konusu faaliyetleri belirli bir tecrübenin üstüne
inşa ettiklerini vurgulayarak, özellikle Suriye meselesinin
Türkiye'ye getirdiği göç sorunuyla mücadelede ve yerinden edilmiş,
göçmene insanca hizmet sunabilme konusunda gerekli bütün deneyime,
teknik alt yapıya ve en önemlisi insan kaynağına sahip olduklarını
belirtti.
Göçmenlerin insanca yaşama haklarının önemini dile getiren
Yorulmaz, "Bangladeş'te göçmenlerin rahatlıkla yaşayabilecekleri 24
bin yaşanabilir geçici konut yapacağız. Bu konutlar her biri 25
metrekarelik, bölgenin coğrafi koşulları dikkate alınarak yapılacak
ve BM standartlarına uygun olarak inşa edilecek." ifadelerini
kullandı.
Yorulmaz, söz konusu bölgede şu anda çok ilkel şartlarda
yaşandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu bizim için kabul edilebilir değil. Çünkü orası yağmur ve çamur
bölgesi. Biz bizzat gittik ve gördük. Her biri 6 bin 500 liraya mal
olacak bu geçici konutlarda proje içinde mutfak, banyo bölümü ve
yatak odası bulunacak şekilde dizayn edilecek. Konutların çevresine
de orda yaşayacakların ihtiyaçlarına yönelik olarak okul, hastane,
küçük dükkanlar ve cami inşa edilecek. Bu çerçevede göçmenlerin
tekrar kendi ülkelerine döndüğünde, Bangladeş halkına hizmet
edebilecek tarzda bir yapı kurulması gerektiğini dile getirdik.
Bunu da yine insana saygı kapsamında ele alıyoruz. Eğer siz
meselenin tam merkezine insanı alırsanız, yaptığınız tüm
faaliyetleri tüm çerçeveyi ona göre çizmiş oluyorsunuz. Biz Türk
Kızılayı olarak bu çerçeveye her zaman dikkat etmeye
çalışıyoruz."
Yorulmaz, Türkiye'nin çok ciddi bir misyonu olduğunu ve bunun
herkes tarafından kabul gördüğünü dile getirerek, bu nedenle bazı
durumlarda inisiyatif kullanmak zorunda kaldıklarını aktardı.
Türkiye inisiyatif aldığında diğer ülkelerin de harekete geçtiğini
belirten Yorulmaz, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Bu anlamda zaten takdir edilen bir ülkeyiz ancak Türk Kızılayı da
insani yardım ekosisteminde ciddi, önemli ve saygın bir yere sahip.
1868 yılında üç kıtaya yayılmış bir devletin sınırları içinde
kurulmuş bir kurumdan, tecrübeden, insani duruştan bahsediyoruz. Bu
insanlık adına paylaşılması gereken önemli bir tarihsel
tecrübe."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar