Türkiye ile AB'den bakanlar düzeyinde diyalog toplantısı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen ayki Brüksel ziyaretinde mutabakata varılan diyalogun artırılması kararının ardından "Türkiye-AB Bakanlar Düzeyinde Siyasi Diyalog Toplantısı" yarın yapılacak - Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve AB Bakanı Çelik'in katılacağı toplantıda, müzakere süreci, göç, vize serbestisi, ekonomi, enerji, ticaret ve terörle mücadele konuları görüşülecek - Türkiye, geçen yıl 18 Mart'ta imzalanan mutabakatın AB tarafından hayata geçirilmesi konusundaki beklentilerini aktaracak - AB tarafı da söz konusu beklentileri karşılamak amacıyla üzerinde çalıştığı 12 aylık takvimdeki son durumu paylaşacak
ANKARA (AA) - MELTEM BULUR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ay Brüksel'e yaptığı ziyaretin ardından Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında hız kazanan görüşme trafiği yarın yapılacak "Bakanlar Düzeyinde Siyasi Diyalog Toplantısı"yla sürecek.
Brüksel'de yapılacak toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik katılacak.
Toplantıya AB tarafından ise Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi/AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ve Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn ev sahipliği yapacak.
Toplantıda, müzakere sürecinin yanı sıra enerji, ekonomi, ticaret ve terörle mücadele alanlarında işbirliği ile göç ve vize serbestisi konularında son durum, ayrıca bölgesel konularda güncel gelişmeler ele alınacak. Türkiye, AB tarafına beklentilerini aktaracak.
- 18 Mart mutabakatı ve sonrası
Ege Denizi'nde ölümlerin kontrol altına alınması ve düzensiz göçün önlenmesi amacıyla Türkiye ile AB arasında geçen yıl 18 Mart'ta imzalanan mutabakatın ardından Türkiye göçmenlerin geri alınması konusunda yükümlülüklerini yerine getirmiş ve mutabakat amacına ulaşmıştı.
Ancak, AB, vize serbestisi, mali yardım, yeniden yerleştirme,
Gümrük Birliği konularında taahhüt ettiği yükümlülüklerine sadık
kalmadı. Böylelikle, aradan geçen bir yıldan fazla sürede imza
altına alınan konularda mesafe alınamadı.
Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24 Mayıs’ta NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısına katılmak üzere gittiği Brüksel’de AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile bir araya gelirken, oldukça olumlu geçen görüşmede, ilişkilerin yeniden canlandırılmasının önemine ve ayrıca terörle mücadelede iş birliğini güçlendirmenin gerekliliğine değinildi.
Erdoğan, Brüksel dönüşünde uçakta yaptığı açıklamada, AB’nin 12
aylık bir takvim üzerinde çalıştığını, Dışişleri ve AB
Bakanlıklarının da söz konusu takvim üzerinde çalışma yaparak adım
atacağını söyledi. Erdoğan, vize meselesinin yanı sıra para yardımı
konusunun da gündeme geldiğini ve bu konularda çalışmaları
karşılıklı yürüteceklerini bildirdi.
Takvim, "AB ile Türkiye arasında imzalanan 18 Mart mutabakatı
kapsamındaki maddelerin karşılanmasını ve tarafların fon ve diğer
konularda üzerlerine düşeni yerine getirmesini; Türkiye-AB
arasındaki vize serbestisi konusunda yol alınmasını; Gümrük Birliği
Anlaşması’nın güncellenmesinin ve modernizasyonunun
hızlandırılmasını ve Türkiye-AB müzakerelerinde yeni fasılların
açılmasını" içeriyor.
Söz konusu görüşmeler çerçevesinde karşılıklı teknik ve siyasi düzeyde temaslar yoğunlaştı. AB Komisyonunun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, Temmuz başında, 25 Mayıs'ta başlayan ve daha sonra süren görüşmelerin devamı niteliğinde bir ziyaret gerçekleştirdi.
Ziyarette, hem Türkiye-AB ilişkileri ele alınırken, aynı zamanda
yarın yapılacak üst düzey siyasi diyalog toplantısının hazırlıkları
yapıldı. 5 Temmuz'da Avrupa Komisyonu'nun ulaşımdan sorumlu
komiseri, 11-12 Temmuz tarihlerinde ise tarımdan sorumlu komiseri
Türkiye'yi ziyaret ederek, bir yıllık çalışma takvimi kapsamında
ekonomi, enerji ve ulaştırma alanlarında üst düzey diyalog
toplantıları yapılması için çalışmalar yürüttü.
- Müzakere sürecini canlandırma
18 Mart mutabakatıyla tarafların müzakere sürecini yeniden
canlandırmaya yönelik kararlılıkları teyit edilmişti ancak,
Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde 23'üncü fasıl olan "Yargı ve
Temel Haklar" ile "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" konulu 24. fasılın
AB tarafından yapılan teknik hazırlıkları tamamlanamadı.
Son olarak geçen yılın haziran ayında "Mali ve Bütçesel
Hükümler" başlıklı 33. fasıl açıldı. Böylelikle, Türkiye’nin AB ile
2005 yılından bu yana yürüttüğü katılım müzakerelerinde 35 fasıldan
şimdiye kadar 16’sı açılırken, 8 fasıl ek protokol gerekçesiyle
askıya alındı. Fasıllardan 7’si ise açılış kriterleri resmi olarak
Ankara'ya bildirilse de AB üyelerinin mutabakat sağlayamaması
nedeniyle müzakerelere açılmadı.
- Vize serbestisi süreci sonuçsuz kaldı
Mutabakatın en önemli unsurlarından biri, vize serbestisi için tarihin 2016 haziranının sonuna çekilmesiydi. Geri Kabul Anlaşması için belirlenen 1 Haziran tarihi ise muhafaza ediliyordu.
Vize serbestisinin 2016 haziranı sonunda başlayabilmesi için AB Komisyonunun aynı yıl en geç mayıs başında AB Konseyine ve Avrupa Parlamentosuna üçüncü ve son vize ilerleme raporu ile vize serbestisi önerisini sunması gerekiyordu. Dolayısıyla Yol Haritası’nda kayıtlı maddelerin nisan sonuna kadar Türkiye tarafından karşılanması gerekecekti. Bu doğrultuda gerekli çalışmalar yürütüldü. Ancak ilgili konuda hiçbir ilerleme sağlanamadı.
Brüksel yönetimi, vize serbestisinin sağlanması için Türkiye'nin
72 kriteri karşılaması gerektiğini belirtiyor. Türkiye, bu
kriterlerin çoğunu yerine getirse de Terörle Mücadele Kanunu'nda
değişiklik yapılmasını öngören şart taraflar arasında tartışma
konusu olmaya devam ediyor.
Ankara, bu konuda, ülkedeki mevcut durum göz önünde
bulundurularak esneklik istiyor. Brüksel ve Ankara arasında
görüşmeler devam etse de ortaya iki tarafın da üzerinde uzlaştığı
bir metin henüz çıkmadı.
- 72 bin yerine 3 bin 565 yerleştirme
Mutabakat, üye ülkelerin gönüllülük esası çerçevesinde Türkiye'den sığınmacı almasını öngören Gönüllü İnsani Yeniden Yerleştirme Programının başlatılarak 72 bin kişilik kota belirlemek suretiyle Türkiye’den Suriyelilerin üye ülkelere yeniden yerleştirilmesi sürecinin devamını da öngörüyordu.
Öte yandan, “1’e 1” formülü kapsamında Türkiye'den Suriyeli
almaya niyeti bulunan üye ülkelerle ikili bazda anlaşmalar da
yapılacaktı.
AB Komisyonu'nun Mart ayı rakamlarına göre, Türkiye'den 72 bin
yerine sadece 3 bin 565 Suriyeli sığınmacı AB ülkelerine
yerleştirildi. Anlaşma uyarınca AB tarafından Türkiye'ye gönderilen
sığınmacı sayısı ise bin 487 oldu. Günlük geçişler "ciddi ve
sürdürülebilir şekilde" azalmasına rağmen, Gönüllü İnsani Yeniden
Yerleştirme Programı devreye sokulmadı.
- AB’nin Suriyeliler için Türkiye’ye taahhüt ettiği fon
18 Mart mutabakatına göre, AB’nin Türkiye-AB Göç Eylem Planı
çerçevesinde Türkiye'de bulunan Suriyelilerin ihtiyaçlarına yönelik
olarak proje bazlı taahhüt ettiği 3 milyar avroluk ilk kısım mali
kaynağın tahsisi sürecinin hızlandırılması ve bu ilk kısım kaynak
tamamen kullanıldıktan sonra 2018 yılı sonuna kadar tahsis edilmesi
öngörülen ilave 3 milyar Avro kaynakla çalışmalara hız kesmeden
devam edilecekti.
Ancak bugüne kadar ilk 3 milyar avroluk tutardan 811 milyon
avronun ödemesi gerçekleştirildi. AB yetkilileri, 3 milyarın tamamı
kullanıldığı zaman, AB-Türkiye anlaşması kapsamında yapılan
taahhütlerin de karşılanması halinde ilave finansman seferber
edilmesi hususunu değerlendireceklerini açıkladı.
- Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesi
Mutabakat uyarınca, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi
müzakereleri 2016 yılı bitimine kadar başlaması gerekirken henüz
resmi müzakereler başlamadı. AB Komisyonunun müzakerelerin
başlaması için 2016'nın son günlerinde AB Konseyinden yetki talep
etmesine rağmen, henüz üye ülkeler buna onay vermedi.
Yorumlar