Başbakan Binali Yıldırım, Musul Operasyonu hakkında,
"Cumhurbaşkanımızın dediği 'Masada da, operayonda da olacağız'
sözümüzün arkasındayız. Operasyonda ön saflarda olanlar bizim
Başika'da eğittiğimiz Ninova Mücahitleri'dir. Ayrıca koalisyon
güçleri içerisindeki bizim hava kuvvetlerimiz de yer almıştır.
'Musul'da Türkiye'nin işi yok' diyenler cevabını almıştır"
dedi.
Başbakan Yıldırım yeni anayasa konusunda da, "Şimdi icraat
zamanıdır, şimdi anayasa ve sistem konusunu millete götürüp çözüm
üretme zamanıdır. Sayın Kılıçdaroğlu'na da çağrıda bulunuyorum,
gelin bu kervana katılın, bu şeref hepimizin olsun. Bu anayasa
meselesini çözelim, son sözü millet söylesin. AK Parti grubu
olarak, siz bu değişikliğe destek verseniz, 367'nin üstüne çıksak
son sözü millet söyleyecek. Millete götürürüz, karar verir,
tartışmalar son bulur" ifadelerini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım partisinin grup toplantısında
konuştu. Başbakan Yıldırım'ın konuşmalarının satırbaşları
şöyle:
"Geçtiğimiz bir hafta içerisinde bir yandan yurtdışından gelen
ziyaretçilerimizle temaslarımız devam ederken, diğer yandan
milletvekillerimizle istişare toplantıları gerçekleştirdik. 15
Temmuz sonrası yaşanan olaylar ve terörle mücadele, ekonomi
konularını ele aldık. İllerimizde devam eden yatırım ve hizmetleri
konuştuk. Vatandaşlarımızdan gelen talep ve önerileri değerlendirme
fırsatı bulduk.
ABD'NİN SUUDİ ARABİSTAN KARARI
Dünyada finans konusunda maalesef terör örgütleri, terör kaynaklı
paralar bahane edilerek, bazı ülkelerde ciddi kısıtlamalara
gidiliyor. En sonra olarak ABD'de kongre bir karar aldı. Suudi
Arabistan hakkında alınan bu karar tamamen bir hukuk faciasıdır. 11
Eylül olaylarında gerçekleştiren teröristlerin hesabını Suudi
Arabistan'dan sormak ve orada hayatını kaybedenlerin tazminatını
oradan tazmin etmek için bir hukuki süreç başladı. ABD diyor ki,
senin paralarına el koyacağım ve buna kılıf hazırlıyorum. Böyle bir
şey ne evrensel hukuka ne insanlığa sığan bir iştir. Her ülke başka
ülke hakkında hesap sormaya kalkar ve dünyanın düzeni bozuluyor
daha büyük tehlikeler kaçınılmaz hale gelir. Bu haksız ve yersiz
bir karardır. Ne kadar yanlış olduğunu en önce Sayın
Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulu'nda dünyaya beyan etmiştir.
İstanbul Finans Merkezi bütün dünyada yatırımcıya her türlü hazır
hizmet edecek en önemli merkezlerden biri olacaktır. Biz
dostlarımıza çağrı yapıyoruz. Geleceğe, bölgeye yatırım
yapacaksanız, İstanbul Finans Merkezi en güvenli limandır.
FIRAT KALKANI OPERASYONU
Bugün Fırat Kalkanı operasyonunun 56'ncı günündeyiz. Bin 256
kilometrelik alan güvenli hale getirildi. Burada artık Cerabluslu
ve köylüler tekrar dönüp yerleşmeye başladılar, normal hayata
geçtiler. Cerablus, Rai ve Dabık'ı da DEAŞ örgütünden temizledik ve
efsaneler uydurulan Dabık da güvenli bir yer haline geldi. Dabık'ta
kontrolün sağlanmasıyla DEAŞ teröristleri tarafından Kilis'e atılan
roket saldırıları büyük ölçüde önlendi. Bizim amacımız bölgede
güvenliği, istikrarı sağlamak. Bunun dışında başka hedefimiz yok.
Türkiye, ülkemize yönelik her türlü tehdide karşılık geleni her
türlü girişimi gözümüzü kırpmadan yapmayız. Hiç kimsenin icazetine,
iznine ihtiyacımız yok. Türkiye, hudutlarının güvenliğini her şart
altında korumaya devam edecek.
MUSUL OPERASYONU'NA TÜRK JETLERİ DE KATILDI
Musul'da uzun süredir konuşulan operasyon nihayet başladı. Olan
biteni yakından takip ediyoruz. Her gelişmeye uygun hesaplarımız
yapılmıştır. Türkiye aleyhine bir durum ortaya çıkarsa gereken adım
atılacak, misliyle karşılık verilecektir. Cumhurbaşkanımızın dediği
'Masada da, operayonda da olacağız' sözümüzün arkasındayız.
Operasyonda ön saflarda olanlar bizim Başika'da eğittiğimiz Ninova
Mücahitleri'dir. Ayrıca koalisyon güçleri içerisindeki bizim hava
kuvvetlerimiz de yer almıştır. 'Musul'da Türkiye'nin işi yok'
diyenler cevabını almıştır.
"IRAK'TA UYARILARIMIZ DİKKATE ALINMADI"
ABD 2003 yılında Irak'a girdi, Saddam'ı devirdi, Irak'ta yeni dönem
başladı. Baştan itibaren ABD'ye, AB'ye bölgenin hassasiyetini
sürekli anlattık. Etnik hassasiyeti, mezhep hassiyetini sürekli
işledik. Terör örgütleri konusunda uyarılarımızı yaptık. Bütün
uyarılarımız dikkate alınmadı, haklı çıktık. DEAŞ'ın bu müdahaleden
sonra çıktığını tüm dünya biliyor. Uyarılarımız dikkate alınsaydı,
milyonlarca insan hayatını kaybetmeyecek, terör örgütlerinin cirit
attığı bir ülke olmayacaktı. Irak'ın yarısı PKK, DEAŞ gibi
örgütlerin kontrolünde, diğer yarısı uluslararası ülkelerin
kontrolündedir. Bu coğrafyada Türkiye'yi hesaba katmadan adım
atanlar büyük yanılgı içinde olurlar.
"15 TEMMUZ'DA KOMŞU ÜLKELERİN..."
15 Temmuz darbe girişiminde amaç Türkiye'yi Irak'ta ve Suriye'de
devre dışı bırakıp, bölgede emperyalist planları hayata geçirmek.
Bu aziz millet, FETÖ'cüleri durdurmadı, komşu ülkelerin bekaa
mücadelesini de gerçekleştirdi. PKK ile FETÖ ortak hareket ettiler.
İkisi de maşa, bu iki maşayı da aynı el tutuyor. Bunların ne dinle,
ne milletle alakaları var. PKK da FETÖ de kendi sahiplerine hizmet
ediyorlar. Bu aziz millet bu kirli, alçak, hain oyuna 15 Temmuz'da
geçit vermedi. Türkiye'nin bekaası için, istiklal ve istikbalimiz
için içeride ve dışarıda ne gerekiyorsa yapacağız. Bunları yaparken
adaletten, uluslararası hukuktan, meşruiyetten ayrılmadan terörle
mücadele devam edecek, bölge barışına katkı sunmaya devam edeceğiz.
Kimsenin toprağında gözümüz yok. Akan kan dursun, zulüm son bulsun.
15 Temmuz gecesi FETÖ tarafından bu güzel ülkeye bu necip millete
yaşatılanları asla unutmayacağız. 241 şehidimizi daima gönlümüzde
taşıyacağız. Darbe yapan, ülkemizi yıkmaya çalışan hiç kimse ben
mağdurum edebiyatı yapmasın. Asıl mağdur şehit yakınlarıdır, asıl
mağdur gazilerdir, asıl mağdur millettir. Devleti tehdit eden bu
karanlık yapının mensuplarını savunmak başka ihanettir.
PKK İLE MÜCADELE
PKK bölücü terör örgütüyle mücadelemiz devam ediyor. Güvenlik
güçlerimiz dağlardaki operasyonlarda ağır darbeler vurmaya devam
ediyor. Şehit içi yapılanmaya karşı etkin tedbirler almaya devam
ediyoruz. Bölücü terör örgütü siyasi cinayetler işlemeye başladı.
Bölgedeki AK Parti yöneticilerine karşı suikastlar düzenliyor,
kahpece cinayetler işliyor. Bunun hesabını bu alçak
katillerden soracağız. Elbirlğiyle bu işin üstesinden geleceğiz.
Teröre destek veren belediyeleri tek tek paketledik.
Görevlendirdiğimiz başkanlar halka hizmet ediyor.
YENİ ANAYASA
Türkiye'nin yeni bir anayasa ihtiyacı olduğu konuşuldu. AK Parti
2002'de tek başına iktidara geldi. Bir yandan gecikmiş hizmetleri
yapıyor, bir yandan da vesayet örgütleriyle de mücadele ediyor.
Cumhurbaşkanı seçilecek bir 367 icadı çıkardılar. Meclis'in en
büyük partisini, 363 milletvekili olan AK Parti, siz tek başınıza
cumhurbaşkanı seçemezsiniz. Seçilen cumhurbaşkanlarına bakın hep
bunun altında seçildi. O gün AK Parti'yi sandıkta alt edemeyenler,
vesayet odaklarını kullanarak yeni bir icat çıkardılar. Bunun
öncülüğünü ana muhalefet partisi çekti ve bir sistem krizinin
başlangıcını yaptı. Bu kördüğümü yine vatandaş açtı. Bu durum
olunca biz, sandığa gitme, millete gitme sorunun millet tarafından
çözülmesini istedik. Ve millet AK Parti'yi daha da güçlendirerek
çözümü gösterdi. Vatandaş soruna el koydu, çözümü üretti. 2010
referandumuyla artık cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmesi
anayasamıza hüküm olarak girdi. Şimdi cumhurbaşkanı halk tarafından
seçiliyor. Şimdi biz diyoruz ki mevcut durumu anayasaya uygun hale
getirelim. Halkın iradesi üzerinde başka irade olmaz. Halkın yüzde
52'sinin oyunu almış bir cumhurbaşkanının halka karşı siyasi
sorumluluğu vardır. Artık cumhurbaşkanının halk tarafından
seçilmesiyle değişmiştir, cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu
doğmuştur. Sistemdeki bu kargaşanın ortadan kalkmasını istiyoruz.
Bunun yolu da artık mevcut durumu, anayasadaki durumla uygun hale
getirmektir. Bunun başlangıcını yapmış bulunuyoruz. AK Parti grubu
olarak anayasadaki gerekli değişikleri öngören teklifi yüce
Meclis'e sunacağız. Böylece artık bu anayasa konusunu da siyaset
malzemesi olmaktan çıkaracağız. Ben eminim ki yüce Meclis bu sorunu
ya kendisi çözecek, ya da millete havale edecek.
"367 AŞSA DA MİLLETE GİDECEK"
Sayın Bahçeli ile dün bir görüşme yaptık. Bu görüşmede Türkiye ile
iç ve dış tehditler hakkında değerlendirmeler yaptık. terörle
mücadele, FETÖ örgütünün uzantılarıyla ilgili çalışmaları anlatma
fırsatı bulduk. Anayasa meselesini ele aldık. Sayın Bahçeli'nin
tutumu nettir. Fiili durumun anayasa ile uyumsuzluk içerdiğini ve
çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi. Şimdi icraat zamanıdır,
şimdi anayasa ve sistem konusunu millete götürüp çözüm üretme
zamanıdır. Sayın Kılıçdaroğlu'na da çağrıda bulunuyorum, gelin bu
kervana katılın, bu şeref hepimizin olsun. Bu anayasa meselesini
çözelim, son sözü millet söylesin. AK Parti grubu olarak, siz bu
değişikliğe destek verseniz, 367'nin üstüne çıksak son sözü millet
söyleyecek. Millete götürürüz, karar verir, tartışmalar son
bulur.
2002 yılında iktidara geldiğimizde Türkiye'nin halini anlatmaya
gerek yok. Adeta iflas etmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Borçlarını
ödeyemez hale gelmiş, hizmet vatandaşın beklentilerini
karşılamaktan acze düşmüş, yaprak kımıldamadığı, insanlarımızın
moralinin dibe vurduğu ülkeden bahsediyoruz. Hemen harekete geçtik.
Dünya krizden krize sürüklenirken, AK Parti milletin hayallerini
gerçeğe dönüştürdü.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar