"Türk kardeşlerimizi mahallemize bekliyoruz"

- Suriyelilerin kurduğunu Ankara Yardım ve Dayanışma Platformu Koordinatörü Halil: - "Türk kardeşlerimizi mahallemize bekliyoruz. Gelsinler, misafir edelim. Buradaki uyumu gördükten sonra duyduklarına değil, gördüklerine inanacaklar" - "Suriye halkı şunu çok iyi biliyor ki dünyada onlara kucağını açan tek ülke Türkiye" - "Türk kardeşlerimize minnettarız. Arapların bile yapmadığı iyilikleri bize yaptılar" - "İçimizde Suriye'den gelen bazı Esedciler var. Kargaşa çıkarmayı amaçlıyorlar ama bunlar Türkiye'deki Suriyeliler içinde azınlık"

Google Haberlere Abone ol
"Türk kardeşlerimizi mahallemize bekliyoruz"

ANKARA (AA) - SELEN TEMİZER - Ankara Yardım ve Dayanışma Platformu (AYDAP) Koordinatörü Asım Halil, Türkler ve Suriyeliler arasındaki kardeşliği hedef alan provokasyonları önleyebilmek için başkentlileri, iki toplumun bir arada yaşadığı Önde Mahallesi'ne davet etti.

Halil, Ankara'da Suriyelilerin yoğun yaşadığı Önder Mahallesi'ndeki ofislerinde başkentteki Suriyelilerin uyum sağlamaları ve rehabilite olmaları için yaptıkları çalışmalarla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Halepli Asım Halil, 10 dernek ve vakfın bir araya gelmesiyle oluşan AYDAP'ın Ankara'da çeşitli mahallelerde bulunan Suriyeliler arasındaki koordinasyonu, yardım faaliyetlerini, projeleri en iyi şekilde sağlamayı amaçladığını söyledi.

Mahalledeki yaklaşık 50 bin Suriyelinin istisnai olaylar dışında Türk sakinlerle yan yana, komşuluk ilişkisi içinde yaşadıklarını belirten Halil, "Her milletin içinde olumsuz olaylara katılan insanlar vardır. Bunun oranı yüzde 1 civarındaysa çok düşük demektir. Biz Suriyelilerin kanaat önderleri olarak bunu sıfıra çekmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Halil, Diyanet İşleri Başkanlığı ile çalıştıklarını ifade ederek, şunları aktardı:

"Suriyelileri sokaklar yerine, camiye, meslek kurslarına, okullara yönlendiriyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı, mahallede kentsel dönüşüm için yıkılan bir bölgede kalan Ören Camisi'ni bizlere ayırdı. Sadece Arapça hutbe veriliyor. Orada cuma namazı dahi kılınmıyordu. Bize tahsis edilmesinden sonraki ilk cuma bin 500 Suriyeli geldi. Türkiye'de verilen hutbenin aynısının Arapçası veriliyor. Bu da Suriyelilerin Türkiye'ye adaptasyonunu sağlıyor. Hutbeden kalan zamanda bazı uyarılar yapılıyor. Örneğin kimseye rahatsızlık vermemeleri örneklerle anlatılıyor."

Camide Suriyelilere Kur'an kursları da verildiğini dile getiren Halil, "Suriyeliler arasından gönüllü öğretmenler seçiliyor. Böylece hem meşguliyet hem de uyum sağlanıyor." dedi.

- "Balık vermiyoruz, balık tutmayı öğretiyoruz"

Halil, Suriyelilere maddi yardım sağlamaktan ziyade mesleki eğitimler verdiklerini ve uygun işlere yerleştirdiklerini vurguladı.

Çalışmak için engeli olmayanların farklı sektörlerde istihdam edilmesi için aracılık yaptıklarını anlatan Halil, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dullar, yaşlılar ve engellilerin istihdamıyla öncelikli ilgileniyoruz. İşi, evden çıkamayacak durumda olanların evine götürüyoruz. Suriye'de evden çalışma kültürü çok yaygın. Bu kesimin de evden çıkması zor olduğu için işi onların evine götürüyoruz. Örneğin dul kadınlara kısa süre örgü kursu verdikten sonra onlar için sipariş ayarlıyoruz ve evlerinden çalışıyorlar. Yani balık vermiyoruz, balık tutmayı öğretiyoruz. Suriyelilere direkt maddi yardım vermeyi doğru bulmuyoruz. Çok hassas düşünüyoruz. Türkiye'de de ihtiyaç sahibi kardeşlerimiz var. Kendi halkımıza yardım ederken Türk kardeşlerimizin duygularını incitmek istemiyoruz."

- "Eğitime önem veriyoruz"

AYDAP Koordinatörü Halil, Ankara'da yarı zamanlı Suriyeli öğrencileri eğiten 5 okul bulunduğunu söyledi.

Halil, yaz döneminde Suriyeli çocuklara okula gitmeyi cazip hale getirmek için Kur'an kursu da açtıklarını aktardı.

- "Provokasyonların çoğunu Esedciler yapıyor"

Türk ve Suriyelilerin kardeşlik hukukuna zarar vermeyi hedefleyen provokasyonlara değinen Halil, "Suriye halkı şunu çok iyi biliyor ki dünyada onlara kucağını açan tek ülke Türkiye oldu. Suriyeliler, Türk halkına bambaşka gözle bakıyor ancak içimizde Suriye'den gelen bazı Esedciler var. Kargaşa çıkarmayı amaçlıyorlar ama bunlar Türkiye'deki Suriyeliler içinde azınlık." dedi.

Halil, Türk kardeşlerine mesaj göndermek istediklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Onlar bizim baş tacımızdır, din kardeşimizdir. Aynı tarihi paylaştık. Türk kardeşlerimize minnettarız. Arapların bile yapmadığı iyilikleri bize yaptılar. Onlara en derin şükranlarımızı sunuyoruz. Onları seviyoruz. Kardeş olarak bakıyoruz. Onların da bize şöyle bakmalarını isteriz: İçimizde mutlaka yanlış, kötü insanlar vardır. Aslında bizim içimizdeki Esedciler olayları karıştırıyor. Sırf Suriyelilerin imajını bozmak için bilerek yapıyorlar. Amaçları iki toplumu da kışkırtmaktır. Türkiye içinde olay çıkarmaktır. Amaçları Türkiye'nin duruşunu bozmaktır. Türk kardeşlerimizin bunlara inanmamalarını rica ediyoruz. Suriyeli kardeşlerimize de 'Lütfen ama lütfen, daha çok uyum sağlayalım.' diyoruz. Türk toplumunun hassasiyet gösterdiği konulara hassasiyet göstermelerini söylüyoruz. 'Onların kültürüne, yaşam tarzlarına daha çok uyum sağlayalım.' diyoruz."

İki toplumun Önder'de uyum içinde yaşadıklarını görmek isteyen herkesi mahalleye davet eden Halil, sözlerine şöyle son verdi:

"Ankaralılara sesleniyorum. Türk kardeşlerimizi mahallemize bekliyoruz. Gelsinler, misafir edelim. Buradaki uyumu gördükten sonra duyduklarına değil, gördüklerine inanacaklardır."




Yorumlar