Tur midibüsünün devrilmesi sonucu 24 kişinin ölümüyle ilgili dava

- İzmir'in Buca ilçesinden Anneler Günü programı için Marmaris'e gidenleri taşıyan tur midibüsünün devrilmesi sonucu 24 kişinin yaşamını yitirdiği kazaya ilişkin biri tutuklu 3 sanığın yargılanmasına başlandı - Midibüsün sahibi tutuklu sanık Çetindağ: - "Aracımın tüm bakımlarını zamanında yaptırdım. Aracımın balata, kampana, keçe ve yaylarını kazadan bir ay önce değiştirdim" - Tanık Metin: - "Araç kesinlikle şoförün kontrolünde değildi ve çok hızlıydı. Arkamdan nasıl gelip solumdan geçtiğini bile fark edemedim" - Midibüsü kullanan eşinin öldüğü kazadan yaralı kurtulan Sertbaş: - "Fren sistemlerinin arızalı olmadığına dair savunmaları kabul etmiyorum. Kazadan önce eşim, "Frenler patladı, ölüyoruz, herkes dikkat etsin." diye bağırdı. Sonrasında zaten kaos başladı, devrildik"

Google Haberlere Abone ol
Tur midibüsünün devrilmesi sonucu 24 kişinin ölümüyle ilgili dava

MUĞLA (AA) - Muğla'da, İzmir'in Buca ilçesinden Anneler Günü programı için Marmaris'e gidenleri taşıyan tur midibüsünün devrilmesi sonucu 24 kişinin yaşamını yitirdiği kazaya ilişkin biri tutuklu 3 sanığın yargılanmasına başlandı.

Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu yargılanan midibüs sahibi Bülent Çetindağ ile kazada hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralanan yolculardan bazıları ve avukatlar katıldı.

Duruşmada söz verilen Çetindağ, düğün, nişan, eğlence ve sünnet törenleri gibi özel günlerde araç kiralama işi ve servis taşımacılığı yaptığını, iki aracı bulunduğunu söyledi.

Kaza yapan aracını 2013'te aldığını, daha önce hiçbir kazasının bulunmadığını anlatan Çetindağ, "Kendime ait D2 belgem yok. Bu belgeyi alabilmek için 70 ve üzeri koltuk sayısına sahip, daha modelli araç olması gerekiyor. Bu şartları karşılayamadığım için D2 belgesini kiralıyordum." diye konuştu.

Sanık Çetindağ, kaza yapan midibüsün fabrika çıkışı koltuk sayısının 33 olduğunu ancak sayıyı 30'a düşürdüğünü belirterek, sonradan koltuk eklemediğini, ruhsatta da koltuk sayısının 30 olarak görüldüğünü dile getirdi.

Midibüsün fren sistemlerine herhangi bir müdahalede bulunmadığını, frenlerin patlak olmadığını savunan Çetindağ, "Aracın frenleri çalışıyor, fren lambaları yanıyordu. Bu, kamera görüntülerinde de mevcut. Aracımın tüm bakımlarını zamanında yaptırdım. Aracımın balata, kampana, keçe ve yaylarını kazadan bir ay önce değiştirdim. Kazadan üç gün önce de fren ayarlarını kontrol ettirdim. Hiçbir şekilde hidrolik sistemini değiştirmedim ve üzerinde oynama yaptırmadım." diye konuştu.

Marmaris turu için Murat Ceylan ile iki günlüğüne bin 500 liraya anlaştıklarına değinen Çetindağ, şoförü de Ceylan'ın ayarladığını, kazada hayatını kaybeden şoförün, aracını daha önce hiç kullanmadığını ifade etti.

Çetindağ, aracında herhangi bir arıza olmadığını, muayenede de aracın trafikte seyri için herhangi bir sakınca belirtilmediğini öne sürdü.

- "Araç, şoförün kontrolünde değildi ve çok hızlıydı"

Mahkemede tanık olarak dinlenen Şeref Metin de aracıyla uzun yıllardır Muğla ve Akyaka arasında çalıştığını, kaza günü de yolcularını Muğla'dan alarak Akyaka'ya götürdüğünü söyledi.

Kaza yapan midibüsle Sakar rampasındaki üçüncü virajda denk geldiklerini anlatan Metin, şunları kaydetti:

"Midibüsün aniden sol tarafımdan hızlı şekilde geçtiğini gördüm. Araç, kesinlikle şoförün kontrolünde değildi ve çok hızlıydı. Arkamdan nasıl gelip solumdan geçtiğini bile fark edemedim. Aracın hızından yolcularıma, "Bu araç, önümüzdeki virajı alamayacak." dediğim anda midibüsün sağ tekerlerinin havaya kalktığını, beton bariyerlere çarparak karşı şeride geçip uçuruma düştüğünü gördüm.

Yolcular bana durmamı söyledi ama ben ikinci bir kazaya sebebiyet vermemek için durmadım. Onlara 112'yi aramalarını söyledim."

- "Frenler patladı, ölüyoruz, herkes dikkat etsin"

Kazada ölen midibüs şoförünün eşi Duygu Sertbaş da kazadan yaralı kurtulduğunu hatırlattı.

Kaza anında eşinin yanında olduğunu belirten Sertbaş, "Araçta yaşananlara şahidim. Eşim uzun yıllardır şoförlük yapıyor. Fren sistemlerinin arızalı olmadığına dair savunmaları kabul etmiyorum. Kazadan önce eşim, "Frenler patladı, ölüyoruz, herkes dikkat etsin." diye bağırdı. Sonrasında zaten kaos başladı, devrildik." ifadelerini kullandı.

İddia makamı, yeni bilirkişi heyeti istenmesinin reddedilmesini, hazırlanan raporların kazanın oluşumuna uygun olduğunu, sanığın, üzerine atılı suçun kuvvetli olduğu ve suç şüphesi bulunduğu için tutukluk halinin devamını istedi.

Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ile yaralı kurtulanlar, sanıktan şikayetçi olduklarını belirtti.

Mahkeme Başkanı Bilal Saydam, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 5 Temmuz'a erteledi.

- "Şoför telefonla frenlerin arızalı olduğunu söyledi"

Kazadan yaralı kurtulan Yasemin Arkan, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, midibüs şoförü Armağan Sertbaş'ın Ceylan'ı aradığını, aracın fren sisteminde sıkıntı olduğunu söylerken duyduğunu öne sürdü.

Kazadan önce araçtaki arızanın bilindiğini ancak üzerinde durulmadığını savunan Arkan, şöyle konuştu:

"Zaten araca çok içimiz sinerek binmedik. Kaza anında araç son sürat hızlanmaya başladı, biz ondan sonra gittik. O anda şoför paniklemeye başladı. Ben önümde oturan kişilerin çığlık attıklarını duydum. Önce çay, kahve döküldü zannettim. Önümdekilere 'Ne oldu?' diye sordum. Bana, 'Frenler patladı.' dediler. Sonra herkes çığlık atmaya başladı. Şoför bize 'Herkes sıkı tutunsun, devriliyoruz.' dedi."

Muğla'da 03 FR 747 plakalı midibüs, 13 Mayıs 2017'de Sakar Geçidi'nde şarampole yuvarlanarak yaklaşık 15 metre aşağıdan geçen karayoluna düşmüştü. Kazada 24 kişi hayatını kaybetmiş, 10 kişi yaralanmıştı. Midibüste bulunan, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan grubun, Anneler Günü programı için İzmir Buca'dan, Marmaris'e gitmek üzere hareket ettikleri belirlenmişti.

Yorumlar