TÜPRAŞ reklamını kim seslendiriyor?

TÜPRAŞ'ın 'Durma Lüksünüz Yok' temalı yeni reklamı yayında. TÜPRAŞ reklamını kim seslendiriyor sorusu da bu son reklamdan sonra sorulmaya başlandı. Peki, reklamı seslendiren isim kim? İşte detaylar:

Google Haberlere Abone ol
TÜPRAŞ reklamını kim seslendiriyor?

TÜPRAŞ'ın son reklam filmi televizyon kanallarından ekranlarında dönmey başladı. Daha önceki reklamlarında olduğu gibi yeni reklam filmi de hayli dikkat çekti. Özellikle de koronavirüs salgını nedeniyle ülke ekonomisinin büyük zarar gördüğü bu günlerde, ülkenin en büyük ekonomik değerlerinden birisi olan TÜPRAŞ'ın yapacağı reklam haliyle dikkat çekiyor. Reklam filminde verilmek istenen mesajın ötesinde filmi seslendiren kişini sesi de dikkat çekiyor. Peki, TÜPRAŞ reklamını kim seslendiriyor? İşte cevabı: 

Türkiye'nin dör şehrinde yani Batman, İzmit, Kırıkkale ve İzmir rafinerilerinde motorinden jet yakıtına, benzinden LPG’ye uzanan 37 farlı petrol ürünü üreterek, ülkemizin petrol ürünleri ihtiyaçlarını karşılamak adına faaliyetlerini sürdüren TÜPRAŞ'ın yeni reklam filminde Publicis İstanbul imzası bulunuyor. 

Seyirciyi filmde rafineri ateşiyle baş başa bırakan marka, “Bir ülkenin enerjisini üretiyorsanız, durma lüksünüz yok” diyor. Şirket geçmişte olduğu gibi gelecekte de üretime devam edeceği mesajını veriyor. 

TÜPRAŞ reklam filmini seslendiren isim ise ünlü oyuncu Nejat İşler'dir.

NEJAT İŞLER KİMDİR?

Nejat İşler 29 Şubat 1972 tarihinde İstanbul'un tarihi Eyüpsultan ilçesinde dünyaya geldi. İlkokuldan sonra eğitimine Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde devam etti. Okuduğu okula kolay kolay alışamayan İşler, popüler olmak ve derslerinden kaçmak için okulun tiyatro bölümüne devam etti. Aradan uzun zaman geçmeden popüler olan Nejat İşler derslerini de boşluyordu. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye giremeyince çeşitli işlerde geçimini sağlamak için çalışmaya başladı.

Daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf bölümünü kazanan Nejat İşler, askerlik için bölümü okumaktan vazgeçti. Eskişehir'de konservatuvar sınavına girmeye karar verdi. İstanbul'a döndüğünde, 1991 yılında ilanını gördüğü Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvar Bölümüne başvurdu ve kazandı. Nejat İşler 1995 yılında Mimar Sinan Üniversitesi'nin devlet konservatuvar bölümünden mezun olana kadar devlet tiyatrosunda ve televizyon dizilerinde görevler almaya başladı. İşler, bu sıralarda CD ve kitap sattığı işporta tezgâhını işletmeye devam etti.

1995 yılında mezun olduktan sonra iki arkadaşıyla birlikte "Kahramanlar ve Soytarılar Tiyatrosu"nu kurdu.

Tiyatronun kurulmasından sonra kendi oyunları için hikâyeler yazmaya başladı. "Belki hiç okumayan biri de yazabilir bunları, benim yazı yazmamın nedeni yazmak değil, sadece oynayalım diye yazıyorum." dediği, "Tuhaf Şehir Hikayeleri", "Biz Zavallı Erkekler" ve "Yalnızlık Benim Gizli Sevgilim" adlı üç kitap yazdı.

Nejat İşler, 1994 yılında rol aldığı ilk televizyon dizisi olan Gurur'dan sonra, "Deli Yürek", "Şehnaz Tango", "Nasıl Evde Kaldım", "Dedem", "Gofret ve Ben", "Aşk ve Gurur", "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir" isimli yapımlarda rol aldı.

Ünlü sanatçıyı asıl üne kavuşran yapımlar ise "Gülbeyaz" ve "Aliye" adlı dizileri oldu.

İşler, 1999'da ilk sinema filmi Eylül Fırtınası'nda oynadı. 

Ünlü oyunca daha sonra "Mustafa Hakkında Herşey" ve "Anlat İstanbul" filmleri ile sinema oyunculuğuyla devam etti.

2006 yılında "Çalıntı Gözler", "Yaşamın Kıyısında" ve "İki Süper Film Birden", 2007 yılında ise "Barda" ve "Yumurta" gibi filmlerde rol aldı.

2007 yılının en popüler dizilerinden biri olan "Bıçak Sırtı" adlı televizyon dizisinde rol almıştır. 2009 sonbahar yayın döneminde başlayan "Kapalıçarşı" isimli dizide oynadı.

2011 yılında ise kült bir yapım olan "Kaybedenler Kulübü" adlı filmde başrol oynamış ve yine 2011 yılında "Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi" dizisinde oynadığı bütün rollerden farklı olarak sıradışı bir seri katil olan "Ercüment Çözer" rolünü canlandırdı.

2013 yılının Eylül ayında Beren Saat ile birlikte başrolünü oynadığı "İntikam" adlı diziden sedef hastalığı nedeniyle ayrılarak Bodrum Gümüşlük'teki evine giden İşler, tedavi olmak istemediği yönündeki açıklamalar için Facebook sayfasında şu açıklamayı yapmıştı:

“Tedaviyi reddetmek, erken ölmek gibi niyetim yok. Bazen cevabını kaldıramayacağını bilsen de yine de gerçeği öğrenmek istersin. Milyon tane kazık yiyince, bedenin zarar görüyor. Çıplak geldim, çıplak gideceğim. Amacım zamanı satın almak. Mülk edinmek gibi bir derdim yok. Mülkiyet hırsızlık gibi bir şey. Sevmiyorum işte. Biz kuşak olarak böyleyiz. Bize sevmeyi, bir şeylere bağlanmayı öğretmediler. O tarafımız gelişmedi. Ben dünyanın bir parçasıyım. Şurayla ve bedenimle sınırlı değilim. Bir şeyler yanlış gidiyor, birileri acı çekiyor. Ben de çekiyorum aynı acıyı. Altıma son model bir araba çekip, güzel bir ev alınca mutlu mu olacağım yani? Hayır, olmam. Aramızda mutlu olanlar varsa zekalarından şüphe ederim, bir de gözlerinden. Çünkü iyi görmüyorlardır. Siz beni yenmediniz çünkü: ben sizinle daha oynamadım. Ben gidiyorum dediğimde ‘gitme’ diyen birini değil, ‘Ben de geliyorum, yalnız gidemezsin’ diyen birini istiyorum.”

17 Ocak 2014 tarihinde hastaneye kaldırılarak yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. 22 Ocak 2014 tarihinde tedavi gördüğü Bodrum'daki hastaneden İstanbul'daki Acıbadem Maslak Hastanesi'ne nakledildi. 30 Ocak 2014 tarihinde doktorlar İşler'in konuşmaya başladığı bildirdi. 2014 yılı Nisan ayında Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesinden taburcu oldu.

Tedavi sonrasında ise ellerindeki bazı parmakların bir kısmını kaybetti.

İşte TÜPRAŞ'ın dikkat çeken o reklamı:

Yorumlar