TRT World Forum

- Başbakanlık Müsteşarı Oktay: - "(İnsani yardımlar) İnsanlar sadece gıdaya ve güvenliğe ihtiyaç duymuyorlar. O insanlara her türlü hakları sağlanmalı. Biz bu krizin devam edeceğini anladığımız zaman bu kişilere çok daha sistematik bir şekilde yardımcı olmaya karar verdik. Daha bütüncül bir yaklaşımla. Biz burada kendi çıkarımızı asla düşünmedik" - "Daha bütüncül bir yaklaşım benimsemeliyiz. Burada bağımlı bir toplum oluşturmamalıyız. Dünyada mevcut sistem sosyal yardımlara bağımlı bir toplum oluşturuyor. Yatırım yapmamız lazım. Kurumsal sosyal sorumluluk geliştirilmeli. 'Şirketler bir şekilde belli teşkilatlara yardım yapmalı.' demiyoruz. Sahaya gidip yatırım yapmalı"

Google Haberlere Abone ol
TRT World Forum

İSTANBUL (AA) - Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay, Türkiye'nin başta Suriyeliler olmak üzere sağladığı insani yardımlara ilişkin, "İnsanlar sadece gıdaya ve güvenliğe ihtiyaç duymuyorlar. O insanlara her türlü hakları sağlanmalı. Biz bu krizin devam edeceğini anladığımız zaman, bu kişilere çok daha sistematik bir şekilde yardımcı olmaya karar verdik. Daha bütüncül bir yaklaşımla. Biz burada kendi çıkarımızı asla düşünmedik." dedi.

Anadolu Ajansı'nın (AA) global iletişim ortağı olduğu TRT World Forum'un "İnsani Yardımı Yeniden Yorumlamak" başlıklı oturumunda konuşan Oktay, organizasyon nedeniyle TRT World'e teşekkür etti.

Oktay, dünyada bazı şeylerin iyiye gidip gitmediğinin herkes tarafından bilindiğini aktararak, "Dünyada 65-66 milyon kişi zorla yerinden edilmiş. Neredeyse 40 milyon kişi ülke içinde yerinden olmuş kişiler. 20-22 milyonu ise mülteci durumunda. Bunların yaklaşık 3 milyonu da sığınmacı. Suriyeliler, Kolombiyalılar ve Afganlar ilk üç sırada geliyor. Bu mültecilerin yüzde 55'i Suriye'den, sonrasında Sudan ve Afganistan'dan geliyor. Yine mültecilere ev sahipliği yapan temel ülkelere baktığımda, Türkiye birinci sırada. 3,5 milyon kişiyle. Pakistan 1,4 milyonla ikinci, Lübnan ise 1,1 milyonla üçüncü sırada. Bağışçı ülkelere bakıldığında yine Türkiye ikinci sırada. 60 milyarla... Bu rakam bildirilen rakam. Kayıtlı ve resmi rakam. Türkiye olarak harcadığımız gerçek rakam, bundan çok daha fazla. Özellikle ülkemizdeki 3,5 milyon mülteci için harcadığımız rakam, bu rakama dahil değil. Yaklaşık şu ana kadar 30 milyar dolar harcadık, Suriye'deki krizin başından beri. Yüzde olarak bakılınca milli gelire göre Türkiye harcamalar açısından birinci sırada." diye konuştu.

Oktay, Suriye'ye ilişkin rakamlar vererek, burada yerinden edilenler, ülkeyi terk edenler konusunda verileri aktardı.

Türkiye'nin Suriyeliler için yaptıklarından bahseden Oktay, şöyle devam etti:

"Pek çok durumda olduğu gibi herhangi bir sorun ortaya çıkar çıkmaz, bu bir afet, çatışma, savaş olabilir, olur olmaz Türkiye hiçbir zaman beklemiyor. Türkiye, bu insanların kim olduğuna bakmıyor. İnsanların dinleri, etnik kökenleri, cinsiyetleri nedir? Bunu asla beklemiyor. Biz doğrudan hemen harekete geçiyoruz. Son derece dinamik bir şekilde hareket ediyoruz. İnsani yardımı hemen sağlıyoruz."

Oktay, Türkiye'nin insani yardımın sağlanması için çok yoğun çabaları olduğunu dile getirerek, "insani yardım" denildiğinde insanların gıda ve güvenlik kavramlarını düşündüğünü söyledi.

İnsanları insan olarak görünce resmin tamamen değiştiğini söyleyen Oktay, "İnsanlar sadece gıdaya ve güvenliğe ihtiyaç duymuyorlar. O insanlara her türlü hakları sağlanmalı. Biz bu krizin devam edeceğini anladığımız zaman bu kişilere çok daha sistematik bir şekilde yardımcı olmaya karar verdik. Daha bütüncül bir yaklaşımla. Biz burada kendi çıkarımızı asla düşünmedik. Konut sağlamaya başladık. Kamplarda barınma imkanı sağladık. Bir kamp ne kadar mükemmel olursa olsun günün sonunda orası bir kamptır. Daha sonra sağlık ve bakım hizmetleri sunduk. Sonra şunu fark ettik ki burada kocaman bir nesil var. Şu anda neredeyse 3,3 milyon mülteciden bahsediyoruz. Toplamda da 3,5 milyon mülteciden bahsediyoruz. Bunun neredeyse yarısından fazlası 18 yaş altındaki çocuklar. Bu çocukların eğitime ihtiyacı var. Bu eğitimi çocuklara sağlamazsanız önünüze kayıp bir nesil çıkıyor. Bu da bir sonraki nesil içn çok büyük bir risk. Bu nedenle biz hemen eğitim vermeye çalıştık." değerlendirmesinde bulundu.

Oktay, insani yardımların nihai sonuçları engellemek için yapıldığını belirterek, bunların kıtlık, yoksulluk, çatışmalar ve terör olduğuna işaret etti.

İşin esas sebeplerine bakıldığında durumun çok farklı olduğuna dikkati çeken Oktay, şunları kaydetti:

"Temel sebepler giderilmeyince ne kadar insani yardım sağlarsanız sağlayın sorunu asla çözemezsiniz. Sadece baskıyı azaltmış oluruz. Sebepleri ortaya çıkaran kişiler üzerindeki baskıyı azaltırsınız. Kök nedenleriyle ilgilenmemiz lazım. İnsani yardım sağlarken, aynı zamanda bu sorunu yaratan aktörler üzerinde daha fazla baskı kurmamız gerekiyor. Daha bütüncül bir yaklaşım benimsemeliyiz. Burada bağımlı bir toplum oluşturmamalıyız. Dünyada mevcut sistem sosyal yardımlara bağımlı bir toplum oluşturuyor. Yatırım yapmamız lazım. Kurumsal sosyal sorumluluk geliştirilmeli. 'Şirketler bir şekilde belli teşkilatlara yardım yapmalı.' demiyoruz. Sahaya gidip yatırım yapmalı. Uluslararası kurumların yeniden tasarlanması gerekiyor. Bunları çok daha bütüncül, entegre bir sistem yaklaşımıyla ele almamız lazım."

Yorumlar