TİM "İhracat Pusulası"nda Katar pazarı

- TİM Başkanı Büyükekşi: - "Tüm dünya Katar'a ambargo uygulama konusunda birleşirken biz sessiz kalmadık. Katar ile irtibatımızı kesmedik. Oradaki kardeşlerimiz için elimizden geleni yaptık. İnşallah kısa süre içerisinde bakanımızla birlikte Katar’a gideceğiz" - "Bu kadar dostluğa bu kadar ticaret çok az... Her iki ülke de daha birçok sektörde büyük bir potansiyel barındırıyor. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekiyor" - DEİK Türkiye-Katar İş Konseyi Başkanı Sancak: - "Katar şu anda kollarını açmış ve sizleri bekliyor. Onların ithalat standartlarını yeniden inşa etme konusunda yardımcı olursak, kardeşlik hukuku içerisinde beraber çalışmak, üretmek ve üçüncü ülkelere beraber yola çıkmak için gideceğiz"

Google Haberlere Abone ol
TİM "İhracat Pusulası"nda Katar pazarı

İSTANBUL (AA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Tüm dünya Katar’a ambargo uygulama konusunda birleşirken biz sessiz kalmadık. Katar ile irtibatımızı kesmedik. Oradaki kardeşlerimiz için elimizden geleni yaptık. İnşallah kısa süre içerisinde Bakanımızla birlikte Katar’a gideceğiz.” dedi.

TİM "İhracat Pusulası" etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen toplantıda, ihracatçılara, Katar pazarının risk ve fırsatları, pazara giriş yöntemlerine ilişkin bilgi verildi.

Toplantının açılışında konuşan TİM Başkanı Büyükekşi, TİM olarak, hem ihracatçı sayısını hem de ticaret yaptıkları ülke sayısını artırmaya çalıştıklarını, rota etkinliklerini de bu amaçla başlattıklarını bildirdi.

Geçen aylarda Güney Kore, Gana ve Rusya pazarlarını anlattıklarını anımsatan Büyükekşi, şunları kaydetti:

“Bugün de Körfez'in parlayan yıldızı Katar’ı anlatacağız. Katar, kişi başına düşen gelire göre dünyada birinci sırada. Hem de uzun yıllardır böyle... Bulunduğu coğrafyada ise kritik bir öneme sahip. Bizim ise Katar'la ilişkimiz her zaman kardeşlik mertebesinde oldu. Son olaylardan sonra ise daha da gelişti. Gerek siyasi gerek ticari anlamda birbirimizi tamamlıyoruz. Yatırımda, turizmde ve inşaatta çeşitli iş birliklerimiz var. 2010 yılında sadece 340 milyon dolarlık ticaret yapıyorduk. Geçtiğimiz sene 710 milyon dolarlık dış ticaret hacmine ulaştık. Son 6 yılda Katar’a ihracatımız neredeyse 3 katına çıktı. Bu sene eylül ayı sonu itibarıyla baktığımızda ihracatımız yüzde 30 arttı. 400 milyon dolara yaklaştı. (Katar’a) Geçtiğimiz 9 ayda yaptığımız ihracatla geçen seneki ihracat rakamımıza ulaştık. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 3 sektörü elektrik, elektronik ve hizmet, su ürünleri ve hayvansal mamuller, kimyevi maddeler ve mamuller oluşturuyor. Bu kadar dostluğa bu kadar ticaret çok az... Her iki ülke de daha birçok sektörde büyük bir potansiyel barındırıyor. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Hangi sektörlerde iş birliği yapabiliriz, bunu ortaya koymak gerekiyor.”


- “Türkiye 2023, Katar da 2030 vizyonuna el birliği ile ulaşacak”


Mehmet Büyükekşi, Katar’ın dost ve kardeş ülke olarak Türkiye için önemli bir konumda olduğunu vurgulayarak, “Bu son kriz dostluğumuzu pekiştirmemiz açısından önemli oldu ve biz bunu dosta düşmana gösterdik. Türkiye, olaydan sonra hemen devreye girerek 100’den fazla kargo uçağı kaldırarak oluşabilecek bir sıkıntının önüne geçti. Uçakla su gönderdik düşünün. Uçağın maliyetini, kargo fiyatını, bir de suyun maliyetini düşünün. Tüm dünya Katar’a ambargo uygulama konusunda birleşirken biz sessiz kalmadık. Katar ile irtibatımızı kesmedik. Oradaki kardeşlerimiz için elimizden geleni yaptık. İnşallah kısa süre içerisinde bakanımızla birlikte Katar’a gideceğiz.” diye konuştu.

Büyükekşi, firmaların orada önemli adımlar atacağını ifade ederek, “İnşallah Türkiye 2023, Katar da 2030 vizyonuna el birliği ile ulaşacak.” dedi.


- “Etiketlere 'Bu kardeş milletimiz Türklerin mamulü' yazıyorlar”


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Katar İş Konseyi Başkanı Ethem Sancak da iş gereği sık sık Katar’ı ziyaret ettiğini ve Katar'ın "ikinci evi" gibi olduğunu söyledi.

Katarlı yetkililerle yakın zamanda görüştüğünü, Katar’da onur verici bir iklimin bulunduğunu ifade eden Sancak, sözlerine şöyle devam etti:

“16 Haziran ambargoya maruz kaldıkları tarih. Katar tarihinin birkaç miladı var. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra coğrafyadan dolayı birbirimize uzaktık. Son 15 yılda bu dönüşmeye başlamıştı. Sayın Emir ile Cumhurbaşkanımızın arasındaki kardeşlik ilişkisinin de etkisiyle iki devlet bir stratejik ittifak içine girdi. Şu anda Türkiye ile Katar Emirliği arasında imrenilecek bir stratejik ittifak var. Bir kader arkadaşlığı, birliği var. Bunlar gerçekten mazlum milletlerin ayağa kalkması için neredeyse Asya’nın örnek iki lideri... Dostlar bu ilişkiye gıpta ile bakarken düşmanlar da bunu yıkmak için her türlü gayreti gösteriyor. Son 5-6 yılda Katar’a ihracatımız ikiye, üçe katlanmıştı. Ticaret, iki devletin siyasi ve stratejik iş birliği düzeylerinde değildi.”

Sancak, 16 Haziran ablukasından sonra Katar milletinin perspektifinin yüzde 100 değiştiğini belirterek, “Bu değişiklik de bize dönük bir değişikliktir. Bir yetkili 'Biz Türk sütü içmezdik. Türk sütünün Arapların bünyesine uygun olmadığı propagandası yapıyorlardı ve buna biz inanmıştık. Abluka ile beraber su, süt, ekmek geldi. Türk sütü içmeye başladık.' dedi. 'Rengimiz beyazlamaya başladı.' diye espri yapıyordu.” şeklinde konuştu.

Katarlıların kültürü içerisinde Türk mallarına muazzam ilginin başladığını aktaran Sancak, “Oradayken birkaç market dolaştık. Övünerek reyonlara 'Bu milli mamuldür' diye etiket yapıştırıyorlar, bir de 'Bu kardeş milletimiz Türklerin mamulü' diye yazıyorlar.” dedi.


- “Katar Suudi Arabistan hegemonyasından kurtulmak istiyor”


Ethem Sancak, Katarlıların, girişim yeteneklerinin geliştirilmesi için Türkleri davet ettiğini belirterek, “Katar Suudi Arabistan hegemonyasından kurtulmak istiyor. Bu girdaptan kurtulmaya çalışıyorlar. Katar ulusu, her katar ferdi 'Suudinin bize fayda sağlamayan ağabeyliğinden kurtulalım. Bizim kardeşimiz ve ağabeyimiz Türkler, bize zor zamanda sahip çıktılar. Biz her şeyimizi eğer Türkiye’de varsa, Türkiye’den alacağız' diyorlar.” diye konuştu.

16 Haziran’dan önce gittiklerinde normların çoğunu Batılıların oluşturduğunu aktaran Sancak, şunları söyledi:

“Ürünlerimizi oraya gönderdiğimizde Batılıların koyduğu, bizleri engelleyen standartlarla karşı karşıya geliyorduk ve ürünlerimizi rahat satamıyorduk. 16 Haziran’dan önce bunu söylediğimizde anlamıyorlardı ya da anlamazlıktan geliyorlardı. Şimdi 'Gelin yeniden Türk standart uygun inşaa edelim‘ diyorlar. Türkiye’nin oluşturduğu standart Avrupa’nın oluşturduğu standarttan aşağı değil. 'Türklerin mal ve hizmet kalitesi Avrupalılardan aşağı değil' diyorlar. 'Ortak girişim yapalım, sizde birikim know-how var, bizde de para var. Gelin Allah’ın bahşettiği nimeti sizin yeteneklerinizle birleştirip üçüncü ülkelere beraber iş yapalım' diyorlar. TİM’den, TOBB’dan, DEİK’ten bekledikleri bu... İş birliğine ve teklife açıklar. Ben yaptığım işten çok farklı işler yapmayı düşünen tiplerden değilim ama kendi işimi konuşmaya giderken öyle şeyler getiriyorlar ki ben bile 'Yoldan çıkacağım, başka işler yapacağım bunlarla' diyorum. Katar şu anda kollarını açmış ve sizleri bekliyor. Onların ithalat standartlarını yeniden inşa etme konusunda yardımcı olursak, kardeşlik hukuku içerisinde beraber çalışmak, üretmek ve üçüncü ülkelere beraber yola çıkmak için gideceğiz.”

Sancak, Katar’ın Müslüman dünyaya çok yardım ettiğini belirterek, “Onlarla beraber üçüncü ülkelere işler yapabiliriz. Onlarla ortaklıklar geliştirmeliyiz. Orada girişimci sayısı nispeten az. Ama onların da girişimcilik yeteneklerini geliştirmek için iş birliği yapmalıyız. Katar bizim için önemli bir fırsat. İhracatçıları bekliyor. Ticaret hacmimizi 10’a, 20’ye katlama imkanı var.” dedi.

Konuşmaların ardından Katar'daki iş fırsatları hakkında bilgi verildi.

Yorumlar