TİM 7 bankayla iş birliği protokolü imzaladı

- TİM Başkanı Büyükekşi: - "19 firma 23 proje için teşvik belgelerini aldılar. Toplam planlanan yatırım 135 milyar TL. Bankalarımızla iş birliği yaparsak, ihracatçılar olarak el ele verirsek, bu rakamı çok daha yukarılara taşıyabileceğimizi düşünüyoruz."

Google Haberlere Abone ol
TİM 7 bankayla iş birliği protokolü imzaladı

İSTANBUL (AA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile İş Bankası, Albaraka Türk, Akbank, Şekerbank, VakıfBank, Denizbank ve Halk Bankası arasında iş birliği protokolü imzalandı.

TİM'in 71 bin ihracatçı firmanın finansal ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yaptığı çalışmalar kapsamında, TİM Dış Ticaret Komleksi'nde düzenlenen "TİM ve Bankalar Arası İş Birliği Protokolü" imza törenine, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, VakıBank Genel Müdür Yardımcısı Ersin Özoğuz, Albaraka Genel Müdürü Melikşah Utku, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, Akbank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz ve Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Umut Ülbegi katıldı.

Törende konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TİM olarak ihracatçılara fayda sağlayacak her konuda birçok faaliyet yürüttüklerini belirterek, ihracatçıların neye ihtiyacı varsa, TİM olarak yanında olduklarını söyledi.

Güçlerini ve kaynaklarını firmaların önünü açmak için seferber ettiklerini dile getiren Büyükekşi, "Bugün ister 5 dolar ister 5 milyar dolar ihracat yapan 71 bin firmamızın tamamı bizler için son derece değerli. Her bir firmamızı dikkatle dinliyor, sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi, TİM olarak, her çeyrek düzenlediğimiz ihracatçı eğilim araştırmamız var. Bu araştırmalarımızda, her dönem, o günkü gündeme ilişkin sorunlar ön plana çıkıyor. Ancak, güncel sorunların yanında, kronik olarak her çeyrekte dile getirilen bir finansman sorunumuz var. Finansmana erişim ve finansman maliyetleri ihracatçılarımızın en büyük ve en önemli derdi. Bugün burada toplanmamızın amacı da bu alanda firmalarımıza destek vermek. Yani taşın altına elimizi koymaktır." diye konuştu.

Büyükekşi, küresel piyasaların ve Türkiye'nin faizlerin yükseldiği bir zaman diliminden geçtiğine dikkati çekerek, bu durumun hem yatırımı hem de ihracatı olumsuz etkilediğini aktardı.

İmzalanan protokolle amaçlarının hem ihracat yapan firmaların hem de bankaların nasıl iş birliği yapabileceğini gösterebilmek olduğunu ifade eden Büyükekşi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Pazartesi günü Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi Teşvik belgeleri takdim törenindeydik. Programda Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi, faizlerin yükseldiği bir ortamda firmalarımızın yatırım imkanları azalıyor. Yatırımların azalması da direkt olarak ihracatımıza da olumsuz yansıyor. Bu programda 19 firma 23 proje için teşvik belgelerini aldılar. Toplam planlanan yatırım 135 milyar TL. Ancak biz biliyoruz ki, bankalarımızla iş birliği yaparsak, ihracatçılar olarak el ele verirsek, bu rakamı çok daha yukarılara taşıyabileceğimizi düşünüyoruz. O yüzden de borçlanma maliyetlerini azaltarak, ihracatçılarımızın iş yapma kolaylığı tanıyarak, bu konuda önemli adımlar atabiliriz."


- "En büyük ve en etkin bankalar, kapılarını ihracatçılarımıza sonuna kadar açtı"


Mehmet Büyükekşi, geçmişte 5 banka ile iş birliği protokollerine imza attıklarını anımsatarak, bu sayede bankalar tarafından TİM çatısı altındaki ihracatçılara ayrıcalıklı finansman ürünleri sunulmasının önünü açtıklarını söyledi.

Bugün yapılan imza töreninde Akbank, Vakıfbank ve Halk Bankası ile protokolleri yenilediklerini kaydeden Büyükekşi, İş Bankası, Albaraka Türk, Şekerbank ve Denizbank ile ilk defa protokol imzalandığını bildirdi.

Büyükekşi, "Türk bankacılık sektörüne yön veren en büyük ve en etkin bankalarımızın neredeyse tamamı kapılarını ihracatçılarımıza sonuna kadar açmış oldu. Bu protokollerle bankalarımız, firmalarımıza ayrıcalıklı hizmetler sunuyor. Çeşitli kredi tiplerinde, banka sermayeli veya Eximbank kaynaklı olarak uygun koşullar sağlanıyor. Gayrinakdi krediler anlamında teminat mektubu ve akreditif işlemlerine kolaylıklar getiriliyor. Mevduat ürünlerinde, hazine işlemlerinde, ticari kart hizmetlerinde, finansal kiralamalarda, sigorta işlemlerinde yani ihracatçının bankaya her temasında çok önemli ayrıcalıklar sağlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

İş birliği çerçevesinde ihracat ve ihracatın finansmanı konularına yönelik araştırma ve çalışmalarda da yapılacağını bildiren Büyükekşi, bu adımların, kısa sürede meyvelerini vereceğini ifade etti.


- "Hedefimiz 170 milyar doların üzerine çıkmak"


TİM Başkanı Büyükekşi, geçen yıl KGF’nin etki alanı genişletilerek, KGF’nin ilgili hizmeti sayesinde Eximbank tarafından sağlanan kredilerde ihracatçılara yüzde 100 kefalet sağlandığını anımsattı.

Geçen sene Eximbank’ın sağladığı kredi imkanlarının da genişletildiğini aktaran Büyükekşi, şunları kaydetti:

"İnanıyoruz ki, gerek Hükümetimizin attığı bu adımlar, gerekse de TİM olarak bizim çabalarımızla birlikte ihracatçılarımız finansman konusunda sıkıntı çekmeyecek. Zira firmalarımız finansmana ne kadar hızlı ulaşır ise o kadar çok üretiyor, ihracatlarını artırıyor ve istihdam yaratıyor. Bu sayede hem firmamız, hem ilgili sektörümüz, hem de ülkemiz büyüyor, güçleniyor. Bildiğiniz gibi 'Atılım Yılı' olarak ilan ettiğimiz 2017’de ihracatımız yüzde 10,2 artış kaydetti. 2018 yılını da “Rekorlar Yılı” ilan ettik. İlk üç ayda her ay çift haneli ihracat artışı açıkladık. Özellikle mart ayında bu zamana kadar hiç ulaşmadığımız bir rakamı gördük. Aylık bazda 15 milyar doların üzerine çıktık.
Yıl sonunda inanıyoruz ki; orta vadeli programda ihracat hedefi 169 milyar dolar ama bizim hedefimiz 170 milyar doların üzerine çıkıp 172-175 milyar dolar arasında bir rakamı başarabilmek. Bu da bu zamana kadar ulaşılan ihracat rakamı olacak. Bugün burada bankalarımızın yöneticileri ile birlikte atacağımız imzalar ile bu temponun daha da artmasına katkı sunacağız. Firmalarımızın elini kuvvetlendirecek, küresel arenada rekabet güçlerini arttıracak. Güçlü bir ihracatın sağlam bir finansman desteğiyle olduğunu biliyoruz. 2023 yılı hedeflerine ulaşma noktasında bankaların bu desteği bize ayrı bir güç katacak."


- "İhracatçılar, Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendirecek"


Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan da ihracatçıların, Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendirecek en önemli unsurlar arasında yer aldığını vurgulayarak, daha önce benzer bir protokol kapsamında 3 bin 300 firmaya 1 milyar doların üzerinde finansman sağladıklarını bildirdi.

Bugün imzalanan protokolle bu rakamın üzerine çıkarak, ihracatçıları daha fazla destekleyeceklerini belirten Arslan, protokolün piyasadaki faiz hadlerinin aşağı çekilmesine bir katkı sağlayacağını ümit ettiklerini dile getirdi.

İhracatçıların desteklenmesinin, Türkiye’nin dış ticaret rakamlarının yükselmesi, Türkiye'nin uluslararası rekabette üst seviyelere çıkması ve halkın daha fazla refah içinde yaşaması anlamına geldiğini ifade eden Arslan, "Sanayicimizin işlerini büyütmesi, firmalarını uluslararası rekabete uygun olarak geliştirebilmesi noktasında reel kesimin bankacılık sektörünün desteklerine ihtiyaç duyduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Halkbank olarak biz de ülkemizin 2023 yılı vizyonunun çizdiği hedeflere duyduğumuz bağlılıkla, TİM üyesi ihracatçılara destek vermek amacıyla burada bulunmaktan büyük gurur duyuyoruz." şeklinde konuştu.

Arslan, KOBİ’leri ihracatçı yapma hedeflerinin olduğunu belirterek, "170 milyar dolarlık ihracat hedefi, gerçekleştirilemeyecek bir hedef değildir. Bu tür iş birlikleri devam edecektir." ifadesini kullandı.



- "Sermaye piyasaları da bankacılık sektörüne yoldaşlık etmeli"


Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise "Bizim reformları tamamlayıp marka yaratarak, artık iç ve dış talebi dengeleme, daha doğrusu bize olan dış talebi artırma meselemiz var. Bunun yanında 2023 hedefleri çerçevesinde, bütün döviz kazandırıcı işlemleri, mal ihracatı kadar turizm başta diğer döviz kazandırıcı işlemleri de saymak gerekir. Banka olarak hep ihracatçılarımıza pozitif ayrımcılığı öngördük. İş birlikleri çok önemli ama sürdürülebilir olması için sermaye piyasalarının da bankacılık sektörüne yoldaşlık etmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.



- "Finansman maliyetleri büyük ölçüde aşağı çekilmeli"


Albaraka Genel Müdürü Melikşah Utku, temel sorunların çözümünün ihracat olduğunu belirterek, bütün dünyada olmayan girişimcilik ruhunun Türkiye'de varolduğunu söyledi.

İhracatı daha karlı ve katma değerli yapmaya yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Utku, "Bir taraftan marka değerinin ön plana çıkması lazım, bir taraftan da finansman maliyetlerinin büyük ölçüde aşağı çekilmesi gerek. Bankalar olarak elimizden geleni yapacağız." ifadelerini kullandı.

- "Anadolu’da daha çok KOBİ’ye ulaşmayı hedefliyoruz"


Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Umut Ülbegi, Şekerbank olarak yalnızca büyük şehirlerde değil Anadolu’da da ihracatçı KOBİ’leri desteklediklerini söyledi.

İmzalanan protokol kapsamında ihracatla büyümek isteyen KOBİ’lere mevzuatla ilgili konulardan, belge hazırlama sürecine kadar birçok başlığı kapsayan ücretsiz dış ticaret danışmanlığı hizmeti verdiklerini belirten Ülbegi, "Danışmanlık hizmetinin yanı sıra ihracatçı müşterilerimize, hızlı ve kaliteli dış ticaret operasyon altyapısı, kısa ve orta vadeli ihracat finansmanı kredileri, Eximbank kredileri, ihracat akreditif iskontosu gibi hizmetlerle de katkıda bulunuyoruz." dedi.

Ülbegi, protokolle Anadolu’da daha çok KOBİ’ye ulaşmayı, böylelikle Türkiye’nin kapsayıcı büyümesini desteklemeyi hedeflediklerini de ifade etti.

VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı Ersin Özoğuz da Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda milli ekonomiye katma değer sağlayacak çalışmalara imza attıklarını belirterek, üretimi, istihdamı destekleyen, ihracatı güçlendiren projelerin yanındaki olmaya devam edeceklerini söyledi.

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek ise İş Bankası olarak tüm ihracatçılara uzun yıllara dayanan tecrübe ve birikimleriyle gereken finansal desteği vermeye hazır olduklarını belirterek, protokolle ürün ve hizmetlerini uygun koşullarda TİM üyelerine sunacaklarını ifade etti.

Akbank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, katma değerli ihracat yapma konusunda Türkiye’nin marka ve Ar-Ge finansmanı noktasında farklı yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirterek, "Yüksek katma değerli ürünlerin ihracatı noktasında kat etmemiz gereken yollar var. Bugün buraya pastadan pay almak için değil, pastayı büyütmeye geldik." dedi.


Yorumlar