"Televizyon, bir bebek bakıcısı gibi kullanılıyor"
- Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Öztürk:
- "Özellikle bebeklik döneminde, maalesef ülkemizde ve dünyada televizyon, bir bebek bakıcısı gibi kullanılıyor. Yani 'çocuk bir şeyle ilgilensin, bizi rahatsız etmesin' diye çocukları ekranla tanıştırdık"
- "Bir diğer sorun pornografi. Çocukların uygunsuz görüntülere maruz kalmaları çocuğun ruhsal ve cinsel gelişiminde sorunlar oluşturabiliyor. Yetişkinlik döneminde de bağımlılık olarak karşımıza çıkıyor. Yetişkinlerin evlilik ve sosyal hayatlarında cinsel hayatlarında ciddi sorunlar doğuruyor"
İSTANBUL (AA) - İSMAİL ÖZDEMİR - Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit
Öztürk, "Özellikle bebeklik döneminde, maalesef ülkemizde ve
dünyada televizyon, bir bebek bakıcısı gibi kullanılıyor. Yani
'çocuk bir şeyle ilgilensin, bizi rahatsız etmesin' diye çocukları
ekranla tanıştırdık" dedi.
Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun katılımıyla
üçüncüsü gerçekleştirilen "Teknoloji Bağımlılığı Kongresi"ni AA
muhabirine değerlendirdi.
Öztürk, kongrenin genel anlamda tüm dünyada ilgi çeken bir konu
üzerinde durduğunu ve farklı ülkelerden gelen bilim insanlarının,
katılımcıların kongreden memnun ayrıldığını söyledi.
Kongrede, anne ve babaların da bulunduğunu ifade eden Öztürk, bu
anlamda da amaçlarına ulaştıklarının altını çizdi.
Teknoloji bağımlılığı konusunda, riskli grupların çocuklar ve
gençler olduğunu vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu:
"Belli bir yaşın üzerindekiler teknolojiyle geç tanıştıkları için
onların da mutlaka teknolojiyle ilgili kullanım problemleri oluyor
ama özellikle erken dönemde, teknolojik aletlerle ve ekranla
tanışan çocukların, gençlerin hem bağımlı olma hem de bağımlılıktan
dolayı yaşam kalitelerinin bozulma riski daha yüksek. Burada
aslında çocukları 3 grupta inceleyebiliriz; ilki erken bebeklik
dönemi, ikincisi okul dönemindeki ve üçüncüsü de gençler. Her
alanda teknolojinin yarattığı birtakım problemler var, yani eğer
bilinçli kullanılmazsa zamansız kullanılırsa birtakım problemler
oluşuyor. Özellikle erken dönemde bebeklik döneminde, maalesef
ülkemizde ve dünyada televizyon, bir bebek bakıcısı gibi
kullanılıyor. 'Yani çocuk bir şeyle ilgilensin bizi rahatsız
etmesin' diye çocukları ekranla tanıştırdık. Bu bazen akıllı
telefon, bazen tablet olur ve sonunda çocuklar bu dünyaya giriyor.
Özellikle erken dönemde çok fazla haşır neşir olan çocukların
duygusal gelişimlerinde sosyal gelişimlerinde ciddi problemler
oluştu. Ne oldu çocukların konuşmaları gecikti, sosyal iletişim
becerileri diğer çocuklara göre daha geriden geldi. Yani biz
diyoruz ki lütfen çocukları erken yaşta ekranla tanıştırmayın."
- "Çocuklar, uygun olmayan içeriklerle karşılaştıklarında ruhsal
bozukluklar yaşayabiliyorlar"
Mücahit Öztürk, kongrede amaçlarının, teknoloji karşıtlığı
olmadığını, teknolojiye karşı durmanın anlamsız olduğunu,
teknolojinin bilinçli bir şekilde kullanılması gerektiğini
aktardı.
Teknolojinin bilinçli kullanımı için iki şeye dikkat edilmesi
gerektiğini ifade eden Öztürk, "Bunlardan biri içerik yani içerik
bize zarar vermeyecek, çocuğumuza zarar vermeyecek duygu ve ruh
dünyamızdan bir şeyler götürmeyecek. Bizi sohbetin tadına varmaktan
uzak bırakmayacak. Özellikle çocuklarda dikkat edilmesi lazım çünkü
uygun olmayan içeriklerle karşılaştıklarında ruhsal bozukluklar
yaşayabiliyorlar. Sürede ayarlanmalı, çünkü uzun süre ekran başında
kalmak sakıncalı çünkü insanın temel gereksinimi olan iletişim ve
ilişkiyi yok ediyorsunuz artık kimseyle konuşmayıp yazışır hale
geliyorsunuz. Bu iki hususa dikkat edilmeli" dedi.
Teknolojinin farklı şeyler için kullanılabildiğini anlatan Öztürk,
şöyle devam etti:
"Mesela kumar, bazı oyunlardan elde edilen puanların paraya
dönüştürülmesi bunlar riskli durumlar. Normalde kumar ortamı
oluşturmak çok zordur ama orada tek bir basımla kumar grubu
oluşturulabiliyor. Bir diğer sorun pornografi. Burada sorun
çocukların uygunsuz görüntülere maruz kalmaları çocuğun ruhsal ve
cinsel gelişiminde sorunlar oluşturabiliyor. Yetişkinlik döneminde
de bağımlılık olarak karşımıza çıkıyor. Yetişkinlerin evlilik ve
sosyal hayatlarında cinsel hayatlarında ciddi sorunlar doğuruyor.
İkincisi de şiddet unsuru, bugünlerde bize gelen şikayetler var
yaptırım uygulatma konusunda neler yapabiliriz diye. Şiddet
oyunlarının biraz da kültürel ve siyasi alanlara taşınması, mesela
birtakım isimler kullanılarak, terör örgütü isimleri kullanılarak
öldürme işlemleriyle oyunlarda birtakım mesajlar verilmekte. Bu
mesajlar karmaşık ve çocukların ayırt edemeyeceği durumda, bu
hususta ailelerin dikkat etmesi gerekli."
Öztürk, Yeşilay olarak, oyun içeriklerini daha kontrollü hale
getirilmesi için yasal düzenlemeler yapılması konusunda
çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar