Bakan Özlü: "Türkiye'nin dış ticaret ve cari açığı var. Bunlar doğru. Ancak ben esas açığın, teknoloji açığı olduğunu düşünüyorum. Teknoloji açığını kapatırsak diğer açıkların her birini tek tek kapatacağımıza inanıyorum"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye'nin dış
ticaret ve cari açığı bulunduğunu ancak esas açığın teknoloji
olduğunu belirterek, "Teknoloji açığını kapatırsak, diğer açıkların
her birini tek tek kapatacağımıza inanıyorum." dedi.
Özlü, Intertech'in Teknopark İstanbul'daki yeni binasının açılış
töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en başarılı teknoloji
firmalarından biri olan Intertech'in yeni binasında çok daha
başarılı işler yapacağına inandığını ifade etti.
DenizBank'ın bir iştiraki olan Intertech'in özellikle bankacılık
alanında Ar-Ge projeleri yürüttüğünü anlatan Özlü, bankacılığa
inovatif yaklaşımlar getiren bu projelerin dünya çapında ses
getirdiğini ve birçok uluslararası yarışmada ödüller kazandığını
söyledi.
Yeni binayla birlikte yeni ödüllerin de geleceğine inandığını dile
getiren Özlü, Türkiye'de bu tür başarılı firmaların sayısının
artması temennisinde bulundu.
Intertech'in artık hedef büyütmesi ve gözünü yükseklere dikmesi
gerektiğini belirten Özlü, "Bu firmanın küresel bir markaya
dönüşebilecek bir potansiyeli var. Bu potansiyeli iyi
değerlendirelim ve küresel bir marka çıkaralım istiyorum. Bu
ülkenin ileri teknoloji gerektiren bir alanda neleri
başarabileceğini de cümle aleme ispat edelim." ifadelerini
kullanalım.
Özlü, Türkiye'nin dış ticaret ve cari açığı bulunduğuna işaret
ederek, "Bunlar doğru. Ancak ben esas açığın, teknoloji açığı
olduğunu düşünüyorum. Teknoloji açığını kapatırsak diğer açıkların
her birini tek tek kapatacağımıza inanıyorum. Bu nedenle ülkemizin
teknoloji beceri ve kapasitesini artırmaya büyük önem veriyoruz.
Teknoloji kullanımında gösterdiğimiz başarıyı teknoloji üretme,
tasarlama ve geliştirmede de göstermek istiyoruz. Bilhassa özel
sektörümüzü daha yenilikçi bir yapıya taşımak istiyoruz." şeklinde
konuştu.
Girişimcilere, firmalara, üniversitelere ve gençlere yönelik çok
önemli destek programları yürüttüklerini, bu programları sürekli
iyileştirdiklerini ve daha etkin hale getirdiklerini belirten Özlü,
şunları kaydetti:
"Teknoloji kapasitemizi artırmak için birçok farklı enstrüman
kullanıyoruz. Bunların en önemlilerinden birisi teknoloji
geliştirme bölgeleridir. Çünkü bu bölgeler, üniversiteler ile
sanayicilerimizi buluşturuyor. Teknoloji geliştirme bölgeleri
özellikle kuluçka dönemindeki firmaların, start-up firmaların
gelişip serpilmesine zemin hazırlıyor. Türkiye'nin parlak
geleceğinin teknoloji geliştirme bölgelerinde gizli olduğuna
inanıyorum. Bu bölgelerde firmalarını kuran akademisyenlerimize ve
genç girişimcilerimize çok güveniyorum. 2023 yılında küresel çapta
10 marka oluşturmak gibi bir hedefimiz var. İşte bu 10 markayı
oluşturacak firmalarımızın şu an teknoloji geliştirme bölgelerinde
kurulmuş veya kurulacak olan firmalarımız arasından çıkacağını
düşünüyorum."
"Teknoloji geliştirme bölgelerinin gelişimi bizi
heyecanlandırıyor"
Faruk Özlü, Türkiye'nin son 13 yılda güzel bir ivme yakaladığını ve
önemli bir gelişmeye imza attığını belirtirken, düşük gelir
seviyesinden aldıkları ülkeyi orta gelir seviyesine taşıdıklarını,
şimdi de yüksek gelir seviyesine ulaşmak için bilim ve teknoloji
alanındaki etkinliği artırmak gerektiğini vurguladı.
Üniversitelerin daha fazla bilgi üretmesi, daha donanımlı gençler
yetiştirmesi ve üretilen bilginin ticarileşmesini sağlaması
gerektiğini vurgulayan Özlü, şöyle devam etti:
"Teknoloji geliştirme bölgelerini bu açıdan adeta kurtarılmış bölge
olarak görüyorum. Çünkü dışarının gündemi ne olursa olsun, bu
bölgelerin gündemi Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji oluyor. Burada
kurulan işletmeler, bu bölgelerde çalışan akademisyenler, sadece ve
sadece yeni teknolojiler geliştirmeye odaklanıyor. Ülkemizdeki
teknoloji geliştirme bölgelerinin gelişimi, hem nicelik hem de
nitelik açısından bizi heyecanlandırıyor, ümitlerimizi
artırıyor."
Özlü, Türkiye'de bugün 51'i faal olmak üzere 64 teknoloji
geliştirme bölgesi bulunduğunu, bu bölgelerde kurulan firma
sayısının 4 bin 217’ye, proje sayısının 29 bin 317'ye, ihracatın
2,4 milyar dolara ve istihdam edilen nitelikli personel sayısının
41 bin 172'ye ulaştığını kaydetti.
10. Kalkınma Planı'nda 2018 yılı için teknoloji geliştirme
bölgelerinde hedeflenen firma sayısının 4 bin olduğunu ancak bu
hedefin şimdiden geçildiğini belirten Özlü, "Bu durum, ne kadar
doğru bir istikamette ilerlediğimizi, ne kadar dinamik bir ülke
olduğumuzu ortaya koyuyor." dedi.
"Türkiye’yi bir Ar-Ge cennetine dönüştürelim"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, Türkiye'nin 2015 yılı Ar-Ge
istatistiklerinin yüzleri fazlasıyla güldürdüğünü ifade ederek,
şunları kaydetti:
"Türkiye’yi değerlendirirken, günlük döviz hareketlerine değil,
orta ve uzun vadede kaderimizi tayin edecek olan bu tür
göstergelere bakmak gerekiyor. 2015 yılında Ar-Ge harcamalarımız
bir önceki yıla göre yüzde 17'lik artış gösterdi ve 20,6 milyar
TL'ye ulaştı. Çok daha önemlisi, bu Ar-Ge harcamalarının yarısı
özel sektör tarafından yapıldı. 2014'te Ar-Ge harcamalarımızın
milli gelire oranı, yüzde 1,01 olarak gerçekleşmişti. Bu ülke
tarihinde ilk defa gerçekleşen bir rekordu. 2015'te bu rekoru daha
da geliştirdik.
Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 1,06’ya yükselttik.
Bu oranı yüzde 3'e çıkarmayı hedefliyoruz. Demek ki daha çok
çalışmamız gerekiyor. Mevcut başarılarla yetinmeyelim. Ülke olarak
da, firmalar olarak da, bireyler olarak da, hep daha fazlası için
çalışalım. Hep birlikte, Türkiye’yi bir Ar-Ge cennetine
dönüştürelim. Bir üretim merkezi olan ülkemizi küresel bir
teknoloji üssü haline getirelim."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar