TBMM Türk-Amerikan Dostluk Grubu Başkanı Sarıkaya: "Uluslararası camianın ve dostlarımızın Türkiye'nin olağanüstü hal ve ilgili yargı süreçlerinin insan hakları, hukukun üstünlüğü, uluslararası normlar ve hukukun evrensel ilkelerine riayet hususunda en küçük taviz dahi vermeden yürüteceğinden hiçbir şüphesi olmamalıdır"
AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Türk-Amerikan Dostluk Grubu
Başkanı Ali Sarıkaya, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe
girişimiyle mücadele kapsamında alınan olağanüstü hal kararına
ilişkin, "Uluslararası camianın ve dostlarımızın Türkiye'nin
olağanüstü hal ve ilgili yargı süreçlerinin insan hakları, hukukun
üstünlüğü, uluslararası normlar ve hukukun evrensel ilkelerine
riayet hususunda en küçük taviz dahi vermeden yürüteceğinden hiçbir
şüphesi olmamalıdır." ifadesini kullandı.
Sarıkaya, ABD Kongresi Türkiye Dostluk Grubu Eş Başkanları Ed
Whitfield, Steve Cohen, Virginia Foxx ve Gerry Connolly'e hitaben
FETÖ'nün darbe girişimini
anlatan bir mektup kaleme aldı.
Mektupta Türk halkının 15 Temmuz'daki darbe girişimiyle
sarsıldığını belirten Sarıkaya, "Bu girişim, demokrasi, anayasal
düzen, hukukun üstünlüğü ve devlet kurumlarının yanında ülkesine ve
meşru seçimlerle ortaya koyduğu iradesine sahip çıkmak adına
barışçıl bir şekilde darbecilerin karşısında duran masum sivilleri
de hedef almıştır." ifadelerine yer verdi.
Sarıkaya, mektupta, "Söz konusu saldırılarda Parlamentolar Arası
Dostluk Grubu Başkanı olmak gibi şerefli bir görevi ifa ettiğim
milli iradenin tecelligahı olan TBMM yerleşkesi de olaylar
esnasında içerisinde toplantı halinde bulunan milletvekillerinin
hayatına kastedecek şekilde savaş uçakları ve helikopterlerce
bombalanmıştır." hatırlatmasında bulundu.
Girişimin başlamasının ardından darbelere karşı demokrasinin
yanındaki tavırlarını ortaya koymak üzere TBMM'ye gelerek
toplantılara başlayan tüm siyasi partilerden milletvekillerinin,
yaşanan saldırılara rağmen Meclis'i terk etmediğinin altını çizen
Sarıkaya, vekillerin yayınladıkları ortak bildiriyle demokrasi
konusundaki sarsılmaz iradelerini tüm dünyaya ilan ettiklerini
vurguladı.
Bombardımanın sadece fiziki olarak değil, aynı zamanda demokrasinin
en temel kurumu olan Meclis'in maneviyatında da büyük yaralar
açtığını kaydeden Sarıkaya, yaşanan olaylar için başsağlığı
dileyerek Türkiye'nin üzüntüsünü paylaşan ve demokratik meşruiyete
sahip parlamento ile hükümeti destekleyen mevkidaşlarına teşekkür
etti.
Türkiye'nin yaklaşık üç yıldır millete ve milli iradeye rağmen
devleti ve hükümeti ele geçirmeye yönelik farklı biçimlerdeki
teşebbüslerle karşı karşıya olduğunu ifade eden Sarıkaya, 15
Temmuz'da bunların silahlı darbe girişimi halini aldığını
belirtti.
Darbe girişiminin tereddütsüz bir şekilde benzeri hiçbir ülkenin
daha önce tecrübe etmediği nitelikte bir terör saldırısı olduğuna
işaret eden Sarıkaya, bunun Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) emir
komuta zinciri dışında gerçekleştiğine dikkati çekti.
Çeşitli sınıf ve rütbelerden FETÖ üyesi bir grup askerin başlattığı
darbe girişiminin sınırlı ama silahların gücü sebebiyle tehlikeli
bir boyutta cereyan ettiğinin altını çizen Sarıkaya, bu durumun
yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine, binin üzerinde insanın
yaralanmasına yol açtığını kaydetti.
Sarıkaya, mektupta, "Her ne kadar bu girişim, demokrasimize ve
anayasal düzenimize sadakatinden şüphe duymadığımız şerefli
ordumuzun tamamına mal edilemeyecek olsa da silahlı kuvvetler
içerisinde örgütlenen yasa dışı terör hücreleri ve kliklerle
mücadelenin önemini tüm demokratik ülkelere hatırlatacak acı bir
tecrübe olarak tarihe geçmiştir." ifadelerine yer verdi.
Özgürlüğüne ve demokrasiye sahip çıkan Türk milletinin
"cansiparane" mücadelesiyle önlenen darbe girişimiyle ilgili yargı
sürecinin başladığını hatırlatan Sarıkaya, çok sayıda kişinin bir
devletin tüm yönetimine el koymak gibi bir amaçla suç işlediğinin
altını çizdi.
Sarıkaya, yapılan ilk soruşturma ve aramalarda ele geçirilen bilgi
ve belgelerin, durumun vahametini ortaya koyarak, oluşturulacak
darbe yönetiminde görev alması planlanan TSK içinden ve dışından
kamu çalışanları da dahil binlerce kişi hakkında önemli delilleri
gün yüzüne çıkarttığını belirtti.
Sarıkaya, mektupta şunları kaydetti:
"Ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve
özgürlüklerine yönelik bu tehdidin ortadan kaldırılması için
gereken adımların en etkin ve hızlı şekilde atılabilmesi amacıyla
hükümetimiz tarafından anayasanın verdiği yetkiye dayanılarak yurt
sathında olağanüstü hal ilan edilmesi mecburiyeti doğmuştur. Ancak
her halükarda uluslararası camianın ve dostlarımızın, Türkiye'nin
olağanüstü hal ve ilgili yargı süreçlerinin insan hakları, hukukun
üstünlüğü, uluslararası normlar ve hukukun evrensel ilkelerine
riayet hususunda en küçük taviz dahi vermeden yürüteceğinden hiçbir
şüphesi olmamalıdır."
Sarıkaya, uluslararası camianın ve dost ülkelerin, devletin her
platformda FETÖ'yle ilgili dile getirdiği tezlerin haklılığının
ispatlanmış olmasını da dikkate alarak TBMM'deki tüm siyasi
partilerin birlikte karşı koyduğu FETÖ'nün darbe girişimine yönelik
Türkiye'nin yürüttüğü meşru mücadelesine destek vereceğine
inandığını ifade etti.
Sarıkaya, mektupta, bu çerçevede gelecek dönemde parlamentolar
arasında daha sık ve verimli bir diyalog ile işbirliği içinde olma
temennisini de belirtti.
Bu arada Türkiye-ABD Dostluk grubu, iktidar ve muhalefet
partilerinden oluşan üyelerinin de katılımıyla Kongre'deki
muhataplarına FETÖ terör örgütünün darbe girişimini bizzat anlatmak
ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dost ve müttefik ülkeden elebaşının
iadesi konusunda Kongre üyelerinden aktif destek vermelerini
istemek için ilerleyen günlerde Washington'a bir dizi ziyarette
bulunacak.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar