TBMM Başkanı Şentop'tan önemli açıklamalar

"Biz Karabağ meselesinde Azerbaycan'ın haklı olduğunu uluslararası hukuk nezdinde çok net ifade ettik. Aynı zamanda buradaki sorunun, bölgesel bir barışı tehdit eden soruna dönüşmesini de engellemek gerektiğini ifade ettik"

Google Haberlere Abone ol
TBMM Başkanı Şentop'tan önemli açıklamalar

TBMM ve Asya Parlamenter Asamblesi (APA) Başkanı Mustafa Şentop, Karabağ meselesinde Azerbaycan'ın haklılığını uluslararası hukuk nezdinde çok net ifade ettiklerini bildirdi.

Şentop, Antalya'da bir otelde düzenlenen APA 13. Genel Kurulu kapsamında gazetecilere yaptığı açıklamada, 2017'den bu yana Dönem Başkanlığını yürüttükleri APA'nın 13. Genel Kurulu ve 1. İcra Konseyi Toplantılarını Antalya'da düzenlediklerini söyledi.

Genel Kurul Toplantılarında çevreden sağlığa, parlamentolar arası işbirliğinden sürdürülebilir kalkınma hedeflerine kadar uzanan geniş bir çerçevede bölgeyi ve Asya kıtasını ilgilendiren konuları kapsamlı şekilde ele alacaklarını anlatan Şentop, her ülkenin kendine göre gündemleri ve sorun olarak gördüğü hususlar olduğunu aktardı.

Onların da kurulda dile getirileceğini ifade eden Şentop, "Ayrıca bu başlıklarda hazırlanan dokuz adet karar tasarısını görüşüp kabul edeceğiz. Toplantının sonunda APA'nın küresel ve bölgesel meselelere dair vizyonunu ortaya koyan Antalya Deklarasyonu da kabul edilecek." dedi.

Dünyada yaşanan sınamaların, belirsizlik ve çalkantıların Asya coğrafyasını da derinden etkilediğine dikkati çeken Şentop, günümüz küresel dünyasında sorunların da küresel nitelikte olduğunu belirtti.

Terörizm, aşırıcı eğilimler, sınır ihtilafları, bölgesel buhranlar, yasadışı göç, kalkınma sorunları, yoksulluk, insani krizler ve çevre felaketlerinin, gündemin değişmez maddeleri haline geldiğine işaret eden Şentop, şunları kaydetti:

"Türkiye, ulusal güvenliğinin gerektirdiği tedbirleri hukuk devleti temelinde kararlılıkla alırken, küresel düzeyde güvenlik ve istikrar sağlanması için uluslararası alanda da gayret göstermektedir. APA, üye ülkelerin özellikleri ve ortak sorunları zaviyesinden bakıldığında küresel sorunlara yönelik ortak hareket imkanlarının ele alınabileceği uygun platformlardan birisidir. Sorunlarımız ortak. Bu nedenle, bir araya gelerek işbirliği içinde samimiyetle çözüm aramamız her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Öte yandan, Asya coğrafyasının, yeniden dünyanın ağırlık merkezi haline geldiği tarihsel bir süreçten geçiyor olduğumuz bir hakikat. Giderek artan ekonomik ağırlığı ve dünya nüfusunun yaklaşık beşte üçünü içeren demografik önemiyle Asya coğrafyasındaki gelişmeler artık dünya gündemini belirliyor. Salgının olumsuz etkilerinin tüm dünyada halen hissedilmekte olduğu bu dönemde, yeni işbirliği alanları tespit etmek ve mevcut alanlardaki potansiyeli tam olarak değerlendirmek her zamankinden daha önemli hale gelmiştir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde ilan ettikleri "Yeniden Asya Girişimi" kapsamında, kıta ülkeleriyle işbirliğinin, gerek ikili düzeyde gerek bölgesel kuruluşlar bünyesinde geliştirildiğini bildiren Şentop, bu minvalde, APA ile ilişkilerin güçlendirilmesine ve ortak irade gösterilmesine de çok boyutlu dış politika açısından özel önem atfettiklerini anlattı.

Türkiye'nin tüm uluslararası meselelere yapıcı, sorun çözücü ve ortak menfaatleri güçlendirici bir anlayışıyla yaklaştığını, bunu da söylem bazında değil, somut adımlarla net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:

"Bildiğiniz üzere Rusya-Ukrayna savaşının sebep olduğu bölgesel ve küresel krizleri çözme çabalarımız da meyvelerini veriyor. Şüphesiz bu konuda en büyük pay Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ındır. Bu münasebetle ben de kendilerini 'Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermiştim. Bu önerimi destekleyerek Nobel Komitesi'ne bir mektup yazan Pakistan Senatosu Başkanı dostum Muhammed Sadık Sanjrani'ye de buradan bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum. Uluslararası meselelere bizim gibi bakan diğer ülkelerden gelen dostlarımızdan da desteklerini beklediğimizi bu vesileyle bir kez daha dile getirmek isterim. Bu konuda dünya kamuoyunun nezdinde kayda geçmesi gereken çok önemli bir başarıdır bu, dünyanın zor süreçten geçtiği bir sırada."

Şentop, tüm meseleleri ele alırken parlamentoların ve parlamenter diplomasinin de oynayacağı büyük rol olduğuna dikkati çekerek, "Biz milletvekilleri halkımızın temsilcileriyiz. Meclislerimizin çatısı altında halklarımızın yarınlara barış, huzur ve refah içinde ulaşmasına yardımcı olmak birinci vazifemizdir. Bu bağlamda, Asya kıtasını ilgilendiren sorunların çözümünde katkı sağlamak sorumluluğunu da taşıyoruz." görüşünü paylaştı.

Bu anlayış çerçevesinde, APA Genel Kurulu Toplantısı marjında hem çok taraflı bir platformun imkanlarından faydalanmış olduklarını hem de mevkidaşlarıyla yapacağı ikili görüşmelerle ortak gündemler çerçevesinde istişareler yapacağını aktaran Şentop, toplantının tüm insanlık için hayırlı sonuçlar vermesi temennisinde bulundu.

"KARABAĞ MESELESİNDE AZERBAYCAN'IN HAKLI OLDUĞUNU NET İFADE ETTİK"

Şentop, bir gazetecinin, Karabağ meselesinin çözümünde, Fransa'nın BM Güvenlik Konseyi'ndeki tutumuna ilişkin sorusu üzerine, vatan topraklarını kurtarmak için mücadele başlattığında Azerbaycan'ı ziyaret ederek, sivillere karşı Ermenistan'ın atmış olduğu füzelerle ilgili Gence'de bizzat bulunmak suretiyle Türkiye olarak Azerbaycan'a desteklerini çok açık ifade ettiklerini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bunu açıkça ortaya koyduğuna değinen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz Karabağ meselesinde Azerbaycan'ın haklı olduğunu uluslararası hukuk nezdinde çok net ifade ettik. Aynı zamanda buradaki sorunun, bölgesel bir barışı tehdit eden soruna dönüşmesini de engellemek gerektiğini ifade ettik. Sorunun çözümü için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı bünyesinde Minsk Grubu kurulmuştu. Fransa da bu grubun içinde, 30 yıldır bu sorunun çözümü için kılını kıpırdatmayan, hiçbir adım atmayan ülkelerin artık sorunun çözüm aşamasına geldiği bir noktada sadece taraflar arasında barışa ve anlaşmaya katkı yapmaları gerekir. Bunun dışındaki yaklaşımların taraflı bölge barışına zararı olacak yaklaşımlar olduğunu düşünüyoruz. Bunların da bir faydası yok. Bunlar sadece söylem düzeyinde, kendi kamuoyuna hitap etmek için yapılmış birtakım çalışmalar. Biz tüm ülkelerin ortadaki sorunu doğru şekilde teşhis etmelerini ve bunun çözümü için gayret etmelerini istiyoruz."

Yorumlar