Tatlı su göllerindeki sera etkisi tehdidi

- Kuzey Yarım Küre'nin orta kuşağındaki tatlı su göllerinin çevresinde su kamışı sazlıklarının genişlemesi, göllerdeki metan salımını 50 yıl içinde yüzde 73 artırabilir

Google Haberlere Abone ol
Tatlı su göllerindeki sera etkisi tehdidi

ANKARA (AA) - Bilim adamları, Kuzey Yarım Küre'nin orta kuşağında yer alan tatlı su göllerindeki su kamışı sazlıklarının genişlemesinin, bitkinin yol açtığı yüksek karbon geri besleme döngüsü nedeniyle göllerdeki metan salımını ciddi oranlarda artırabileceği uyarısında bulundu.

BBC'de yer alan habere göre, İngiltere'nin Cambridge Üniversitesi'nden bilim adamları, yaptıkları deneylerde su kamışının durgun tatlı su biyomunda kozalak ve yaprak döken ağaçlara göre metan salımını 400 kat daha fazla tetiklediğini belirledi.

Araştırmacılar, bu durumun, diğer bitki türlerinde sudaki mikropların metan gazını sindirip açığa çıkarmasını engelleyen kimyasal bileşenlerin su kamışında bulunmamasından kaynaklandığını varsayıyor.

Genelde tropik kuşaktaki göl ve bataklıklar çevresinde yetişen su kamışı sazlıklarının küresel ısınmayla orta kuşağa doğru yayılması sonucu bu kuşakta yoğunlaşan tatlı su göllerindeki saz yataklarının, 2041-2070 yıllarında iki katına çıkabileceği tahmin ediliyor.

Böyle bir durumda bitkilerin büyüme döneminde göllerdeki metan gazı salımının en az yüzde 73 oranında artacağı öngörülüyor.

Metan, sera etkisine yol açan gazlar arasında en güçlü birim etkiye sahip olanlardan biri. Tatlı su gölleri, metan salınımının kontrol edilmesi bakımından kritik önem taşıyor. Dünyadaki doğal metan gazı salımının yüzde 16'sı tatlı su göllerinden kaynaklanıyor. Mukayese yapmak gerekirse okyanusların metan salımına katkısı, yalnızca yüzde 1 civarında.

Küresel Karbon Projesi verilerine göre, yeryüzünde karbon salımı 2006'dan bu yana yılda ortalama yüzde 3 artıyor. Paris İklim Anlaşması'nda öngörülen hedef çerçevesinde küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonuna kadar 2 derecenin altında, ideal olarak 1,5 derece civarında tutulabilmesi için sera etkisine yol açan gaz emisyonlarının dünya çapında azaltılması gerekiyor.

Araştırmanın sonuçları "Nature Communications" dergisinde yayımlandı.

Yorumlar